Okan Buruk, Yunus'un hücumdaki etkili oyununu gördükten sonra acaba, "Monaco'da oyuna keşke Yunus'la başlasaydım" diye düşünmüş müdür? Çünkü bu Yunus, Monaco'da ilk yarı etkili oynayan G.Saray'ın pozisyon bulmasına fazlasıyla katkı sağlardı. Antalya önüne Yunus'lu kadroyla çıkan G.Saraylı oyuncular, oyunun ilk yarısında sahanın hakimiydi, inanılmaz pozisyonlar ürettiler. Eğer Osimhen, son vuruşlarda dikkatli olabilseydi rahatlıkla üç gol atıp gol krallığında tahta otururdu. Yunus sayesinde Sallai, özellikle Leroy Sane çok etkili oynadılar. Sane'nin attığı gol, Yunus'un pas kalitesiyle geldi. Hücuma sağdan sık çıkan Sallai, güzel oyununu bir golle süsledi. Barış veya Jakobs, Antalya'nın sol kanadından etkili ataklar yapmalarına rağmen isabetli ortalara imza atamadılar. Yine Yunus'un varlığıyla Torreira ve İlkay ikilisi rahat pas kulandılar çünkü Yunus, resmen Osimhen'in arkasında pas istasyonu oldu. Okan Buruk'un Yunus'a ne kadar ihtiyacı olduğunu Antalya maçında gözlemledik. Yunus bir maestro gibi görev yaparken Osimhen'in attığı gole de verdiği mükemmel pasla büyük katkı sağladı. Kaleci Günay uzun süredir kulübede oturmaktan dolayı biraz paslanmış. Geriden oyun başlatırken riskli paslar kullandı, bu konuda da Okan hocanın doğru bir uyarısı oldu. Yine de Günay, tecrübesiyle ender Antalya ataklarında hata yapmadı. Akdeniz ülkesi Monaco'da morali bozulan G.Saray, Akdeniz'in en önemli şehri Antalya'da kendine geldi. Maçın oyuncusu benim adıma Yunus olur.