Türk futbolu savunma oyuncusu yetiştirme konusunda sıkıntılı bir dönem yaşıyor. Milli Takım bu sorunu iliklerine kadar hissediyor. Avrupa'da başarıyı hedefleyen F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş, Trabzonspor savunmalarını yabancılara teslim ettiğinden yerli futbolcular oynama fırsatı bulamıyor. Yöneticiler cesaretli olamıyor. Yabancı teknik adamlar kendilerini garanti altına almak istediklerinden yerli oyunculara sıcak bakmıyor.
F.Bahçe'de Ümit Özat zorunluluktan solbek oynuyor. Serkan orta alan oyuncusu, Önder stoper olmasına rağmen sık sık savunmanın sağında görev yapıyor. G.Saray'da da stoper Orhan solbekte, ön libero Cihan sağbekte oynatılıyor. Beşiktaş'ta sol stoper Adem Dursun ile orta alanın sağında oynayan Ali Güneş sağbekte oynamak zorunda kalıyor. Savunmanın göbeği yabancıların tekelinde olduğundan yerli oyunculara kapılar açılmıyor. Oynama şansını bulanlar da "Hata yaparsam yanarım" kuşkusu içinde gerçek kimliklerini sahaya tam yansıtamıyor. En ufak hata infaz ediliyor. Kaliteli savunma oyuncusu yetiştiremediğimiz için yerli yabancı teknik adamlar elindeki malzemeden devşirme savunma oyuncusu yaratmaya çalışıyor. Savunmanın sağına, soluna ve göbeğine alınan gelecek vaadeden oyunculara da zaman tanınmıyor. Milli Takım Hakan Ünsal'ın, Ümit Davala'nın, Fatih'in, Alpay'ın yerine oyuncu bulamamanın sıkıntısı çekiyor. Terim bile bu sıkıntıyı Alpay ile Fatih Akyel'i yeniden Milli Takım'a çağırarak çözmeye çalışıyor.
Türkiye kaleci yetiştirme konusunda da sıkıntı yaşıyor. Yıllardır Rüştü'nün yerine alternatif bulunamıyor. G.Saray Mondragon'dan, Beşiktaş Cordoba'dan vazgeçemiyor. Yıllarca Milli Takım'ın kalesini koruyan Şenol Güneş bile tercihini yabancı kaleciden yana kullanıyor. Yöneticiler taşın altına elini sokmuyor, teknik adamlar koltuğunu kaybetme korkusu içinde risk almıyor. Türk futbol anlayışında "Topu kaptığında çabuk hücuma çıkan, topu kaptırdığında savunmaya çabuk dönen" yani toplu hücum etmeyi, toplu savunma yapmayı ve birlikte oynamayı tam olarak bilmediğimizden özellikle savunma sıkıntılarını çözemiyoruz. Yeni nesil de daha çok orta alan ve hücum hattı oyuncusu olmayı tercih ettiğinden savunma oyuncusu yetiştiremiyoruz. Yetiştirdiklerimize de başarısızlık korkusundan yeterince şans tanımıyoruz.