Türkiye'nin en iyi haber sitesi

LEVENT TÜZEMEN

G.Saray misyonu

Galatasaray kültürüyle yoğrulan insanlar ülkenin çeşitli kurumlarında görev aldıklarında olaylara hep bilimsel ve rasyonel yaklaşmıştır. Yöneticilikleri sırasında akılcı davranıp hakkaniyetle hareket etmişlerdir. Bu kişiler çevrelerinde topluma örnek gösterilen olmuştur. Galatasaray camiası ve Galatasaray Spor Kulübü yönetimleri de, bu örnek kişilerin ülkenin çeşitli federasyonlarında ya da kurumlarında görev yapmalarını ve kalıcı olmalarını hep desteklemiştir. Yönetim becerisi ve kültür düzeyi yüksek kişiler geçmişte değişik federasyonlarda ve kurullarda hep görev almıştır. Bu kişiler görev süreçlerinde ilkeli ve hakkaniyetli hareket edip, çalıştıkları kurumların ve teşkilatların da aynı ilke ve hakkaniyetle yönetilmesi için yoğun çaba harcamışlardır. Rahmetli Osman Solakoğlu (Eski Basketbol Federasyonu Başkanı) ve Sinan Erdem (Eski Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı) ile Profesör Ali Uras çarpıcı örneklerdir. Bu üçlü, hizmetleriyle toplumda saygınlık ve hayranlık kazanmış kişilerdir. Sayın Prof. Uras'ın Futbol Federasyonu Başkanı olduğu dönemde Sayın Ali Şen de F.Bahçe Başkanı'ydı. O dönemde Uras hiçbir şaibe ve yolsuzluğa muhatap edilmemiştir.

ŞAŞIRTAN BİR ÖRNEK
Galatasaray yönetimlerinin Galatasaraylı kişilerin ülke kurumlarında, federasyonlarda yer almasını destekleyen duruşunu bozan ilk kişi sayın Ergun Gürsoy'dur. Alp Yalman'ın Federasyon Başkanlığı'na adaylığını koyduğu dönemde Gürsoy, TFF Genel Kurul üyelerini ikna edip toplantıya sokmamış ve yeterli çoğunluk sağlanamadığından Yalman da başkan seçilememiştir.
G.Saray bugün kurumlarda yer alamanının sıkıntısını yaşarken buna neden olan Gürsoy bugün yönetim kurulu üyesidir. Ne şaşırtıcı değil mi?
Halen bazı federasyonların başında olan G.Saraylılar'ın bugün G.Saray'a düşmanca denecek tavır sergilemelerinin nedeni G.Saray yönetimlerinin insan kaynakları yönetimini ve ilişkilerini yanlış stratejilerle yönetmesinin en çarpıcı örneğidir. Eğer Galatasaray kültürüyle yetişen insanları kurumlara ve teşkilatlara yerleştiremezseniz o kurumların adil ve rasyonel olmalarını da hiç bekleyemezsiniz. Kaldı ki; bu kültür alt yapısı ülkemizin de temel üst düzey kültür yapısının bir parçasıdır. G.Saray felsefesinin vizyonu ülkede sadece sporu geliştirmek değildir. 500 yıllık lisesinden aldığı güçle devleti ve teşkilatları ileri götürmektir.
Çok yazık ki; G.Saray Türkiye için geliştirdiği her türlü vizyon ve misyondan hızla uzaklaşmaktadır. Bunun sorumlusu da son 10 yıldaki yönetimlerdir.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.