Türk futbolunun en parlak dönemlerine adını yazdıran Haluk Ulusoy bugün yeniden başkanlığa aday oldğunu açıklayacak. Kulüpler ve taban birlikleri Ulusoy'u destekliyor. Ulusoy da, yeni bir liste ve yeni projelerle göreve hazır olduğunu söylüyor. Ancak sayın Ulusoy'un bir "Hesaplaşma" içinde olmaması gerektiğine inanıyorum. AKP iktidarı Ulusoy'un yeniden aday olmasını engelemek için Federasyon seçimlerinden hemen sonra "Federasyon Başkanları üniversite mezunu olmak zorunda" şeklinde bir yasa çıkarmıştı. Bu karar bnce de insan haklarına aykırıydı. İlkokul mezunu kişilerin milletvekili, bakan hatta başbakan olduğu bir ülkede lise mezunu bir kişi federasyon başkanı olamıyordu.
Anayasa Mahkemesi 5 Ocak'ta insan haklarına aykırı haksızlığı düzeltip Haluk Ulusoy'un önünü açtı. Ulusoy kazanır mı? 222 kişilik delege yapısına baktığınızda kazanma şansı çok yüksek. Çok adaylı bir seçim olursa Ulusoy rahat kazanır. Ancak Ulusoy kendi önünü kesen AKP ile geçmişin bir hesaplaması içinde tavır sergilememeli. Oluşturacağı listeye alacağı isimler konusunda duygusal davranmamalı. Bu isimler arasında mutlaka devlet deneyimi olan büroksiyi bilen, devletle resmi yazışmalar konusunda tecrübe sahibi kişiler olmalı. Sayın Ulusoy geçmişte bu acı örneklerden birini Türkiye-Azerbaycan maçında yaşamış, devletle karşı karşıya gelmiş ve büyük kaosun içine düşmüştü. Eğer Ulusoy o gün yaşanan kaosun çözümüyle ilgili kendi birebir muhatap olsaydı sorunları çok rahat çözerdi. Ama çevresindeki devlet deneyimi olmayan insanların ifadelerine göre hareket edince devletle arasında sıkıntı oluştu. Sayın Haluk Ulusoy bu olayların tekerrür etmemesi için devlet deneyimi olan Ata Aksu'yu kadrosuna almalıdır. Siyasi otorite ile federasyon arasında köprü kuracak Hasan Doğan gibi bir ismi de listesine alma konusunda ısrarlı olmalıdır.
Dün ile bugün arasında bir kavga çıkarsa yarınlar kaybolur. Ulusoy dönemini kesintiye uğratmak Türk futboluna zaman kaybettirmiştir. Yaşanan pişmanlıklar bu kayıp zamanı ne yazık ki geri getirmeyecektir. Geçmişle hesaplaşmaya kalkmak yeni kaosların başlangıcı olur. Türk futbolunun dostluğa ve kenetlenmeye ihtiyacı vardır. Ulusoy da bu kenetlenmenin adamını atacak oluşumlar içinde olmaladır.