Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Bu seyirciye, bu takım çok bile!..

Bu ülkenin en zor üye olunan spor kulübüdür Galatasaray.. Bu kulübün üyeliğinden ayrılmakta bir an tereddüt etmedim. Galatasaray'ın kaderini belirleyecek oylamada, akıl ve mantıklarını değil, "Liseci" dazlaklığı içinde yıkanmış beyinlerini kullandıkları ve kullanmaya devam ettikleri için..
"Böyle bir kongrenin üyesi olmak bana gurur vermez" diye yazdım ve ayrıldım.
Galatasaray Kongresi, olup bitenlere göz yumup "Şeyh/ Mürid" oyları vermeye devam ediyor.
Salı gecesi, Galatasaray-Erciyes maçındaki Ali Sami Yen seyircisini izlerken, ilk defa "Galatasaray'da kalmanın anlamı var mı" sorusu aklıma geldi.. O Kongre'de yerim olamaz.. Peki bunların arasında olur mu?.
Gerçeklere gözlerini kapamış, oraya sadece kendini eğlendirmeye gelmiş, eğlenemeyince de, gerçek suçluların peşine düşeceğine, oradaki bir avuç Türk futbolunun pırlantasını yuhalayarak kendisini tatmin eden güruhun içinde olabilir miyim peki?.
Hasan Şaş.. Arda.. Kim bunlar?..
Biri dünün dünya çapında yıldızı.. Öbürü yarının dünya çapında umudu.. Yeteneklerini bugüne dek tüm dünyaya gösterdiler, kanıtladılar..
Bugün kötü oynuyorlar, kabul edelim.. Peki iki süper star ısrarla kötü oynuyorsa, suçlu kim, düşünmez mi kafalar?.
Galatasaray'da iyi oynayan var mı peki?.. İki maç üst üste iyi oynayan adam var mı?.
Türkiye'nin en iyi kadrosuna sahip Galatasaray, tarihin en kötü Fenerbahçe'sinin altı puan gerisindeyse.. Avrupa kupalarında iki yıldır, en rezil takımlar önünde hezimete uğrayıp yok oluyorsa.. Ligden ve Avrupa'dan sonra, kümede kalma savaşı yapan bir takımı iki maçta da yenemeyerek, kupada da siliniyorsa, bunun suçlusu kim, tribün efendileri?..
Oraya gelip maçı zerre izlemeden, 90 dakika boyu "Söyle senden başka neyim var benim" pespayeliği, çaresizliği, dilencili arabeskliğiyle şarkılar söylemenin taraftarlık olduğunu sanıyorsunuz.. Ali Sami Yen cehennemmiş.. Püf.. Alaturka gazino be orası, gelen giden eğleniyor. O seyircinin takıma zerre katkısı yok, zararı çokken.. Cehennem seyirci nasıl olur, gidin Trabzon'a bakın.. Beşiktaşlılara sorun.. Rakip takım üzerine ev sahibi seyirci nasıl baskı kurar öğrenin.. Oyunu an be an izliyor Trabzonlular.. Her başarılı hareket yapan Trabzonlu futbolcu anında alkışlanıp daha da coşturuluyor. Top Beşiktaş'a gelince, ıslık, kıyamet.. Sıkıysa topa ayağını rahat vur.. 12. Adam böyle olunur işte.. Maçı yaşayarak.. Acıklı arabesk şarkılar söyleyerek değil..
Baskı kuruyor, Ali Sami Yen seyircisi.. Rakibe değil, kendi oyuncularına.. En deneyimli olanlar bile sahaya titreyerek çıkıyorlar.. En küçük hatalarında tepki göreceklerini biliyorlar. Korkudan doğru kararlar veremiyor, doğru tercihler yapamıyorlar. Topu kullanmayı değil, toptan kurtulmayı düşünüyorlar. Böyle oyun kurulur, futbol oynanır mı?.
Galatasaray iyi değil.. Kötü.. Felaket durumda.. Tarihin en kötüsü, içerde, dışarıda.. Sadece futbolda değil, tüm sportif branşlarda..
Bu ülkeye voleybolu öğreten Galatasaray.. Sinan Erdemlerin, Değerlerin, Ayhanların, Payidarların Galatasaray'ı küme düşmemek için klasman gurubunda savaşıyor, kimsenin haberi yok.. Basketboldaki rezillik için ifade kalmadı.. Üstelik bu ülkeye basketbolu da getiren ve öğreten Galatasaray'ın başkanı basketbolcuyken..
Sportif yönden rezalet.. Peki mali yönden?..
İflas.. Kulübün elinde bir tek Riva var, kötü günler için.. Satıyorlar.. Ne karşılığı.. Bu işleri çok iyi bilen bir belediyeci, siyaset adamı üye Kemal Akar kongrede açıkladı..
"Bir tas çorbadan bize bir kaşık veriyorlar!.."
Riva bir tas.. Alanı ihya edecek, doyuracak.. Galatasaray'a düşen bir kaşık.. Galatasaray'ı bir tas da kurtarmazken niye bir kaşığa razı olunuyor, apar topar.. Yangından mal kaçırır gibi.. Çünkü bir kaşık, Özhan Canaydın'ın imzaladığı kâğıtları temizlemeye, onu kişisel borçlarından kurtarmaya yeter. Galatasaray kimin umurunda.. Bu, o demek..
2000 yılında Avrupa'nın en parlayan markası Galatasaray'ın bugün marka değeri sıfır.. Ticareti de bilmiyorlar.. Nitelikli dolandırıcılık suçlaması ile mahkemedeler üstüne üstlük..
Galatasaray'ın hallerine bakar mısınız?..
Kulübü o, futbol takımını bu hallere düşüren adam, tribünde oturamaz, lig sonuncusu Denizli maçını bitirmeden stattan kaçarken, voleybol, basketbol salonlarının yolunu bilmezken, ona ses çıkarma..
Elindeki o harika kadroyu böylesi paçavraya çeviren Gerets'i bırak.. Galatasaray'ın yarını Arda'yı yuhala..
Bunun adı Galatasaraylılık ise, benim oturup düşünmem lazım, gerçekten..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA