Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Peki bu gençlerin günahı ne?..

Başlığa bakınca aklınıza "Tecavüz" mü geliyor.. Gelsin.. Benim istediğim de o zaten.. Tecavüz.. İnsanın en kutsal hakkına tecavüz.. Yaşam hakkına tecavüz..
Üç genç, askere gitmeye hazırlanıyorlar. Bayram gecesi niyetleri eğlenmek, biniyorlar içlerinden birinin arabasına.. Adam gibi gidiyorlar, ikiye bölünmüş yolda.. Bayram günleri bu ülke yollarının nasıl mezbahaya döndüğünü bildikleri için de dikkatli..
Ama dikkatleri onları kurtarmıyor.. Çünkü yolun öbür tarafından çılgın gibi bir araba geliyor.. Alkollü ve ehliyetsiz sürücü, gaza deliler gibi basınca, direksiyonu toparlayamıyor, araba bordürlere çarpıp havalanıyor, karşı şeritte adam gibi gidenlerin tepesine düşüyor.. Üç ölü..
Söyler misiniz şimdi bu gençlerin suçu ne?.
Suçları devletin bittiği şehirde yaşamak..
"İstanbul devletin bittiği yer" deyip duruyorum, İstanbul'da yaşadığım için. Yoksa, Ankara, İzmir, Adana, Antep ve ötekilerin farkı yok.. Devlet Türkiye sınırları içinde yok. Bitmiş..
"Devletin bu kazada ne suçu var" demeyin sakın..
Bir defa "Kaza" değil, cinayet..
Devlet de bu cinayetin suç ortağı..
Bakar mısınız?..
Adamın ehliyeti yok.. Alkollü.. Ama bu halde arabaya binip otobana sürmeye cesareti var. Orda gaza sonuna kadar basmaya cesareti var..
Niye var?..
Bir defa biliyor ki, bu ülkenin yollarında devlet yok.. Onu yakalayacak trafik polisi yoktur, etrafta. Diyelim var, yakaladı.. Cezası komik.. Diyelim o halde kaza yaptı, adam öldürdü hatta. Ceza daha da komik. İyi bir avukatı, babasının parası varsa ve de ölen fakir bir ailedense, onları satın alıp davadan vazgeçirdin mi, tutuksuz yargılanır, sonunda ertelenen üç beş günle sıyırırsın. Tazminat mı?.. Güldürmeyin beni. Bu ülkede "Tazminat alanı zengin etmez" kuralı var. Üç otuz para..
İşte dünkü gazetelerde okuduğum haber..
Ehliyetsiz sürücü kamyonette hız yapınca direksiyonu elden kaçırıp kaldırıma çıkmış. Bir anne ve iki kızına çarpmış. Anne ve iki kız yaralı.. 13 yaşındaki büyük kızın ise bir ayağı kopmuş..
13 yaşında ayağını kaybeden kızı bir düşünün. Kendinizi onun ve hayallerinin yerine koyun..
Sürücü tam da beklendiği gibi ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış. Kızın ailesi 240 bin liralık tazminat davası açmış..
Bekleyin göreceksiniz.. 240 lira çıkar mı?. Mahkeme masraflarını tüm ömrünü tek bacakla yaşamaya mahkum edilen kıza yüklemesinler razıyım..
Şimdi trafiğin bu kadar başı boş, cezaların bu kadar hafif olduğu ülkede insanların zurna gibi, ehliyetsiz direksiyona oturup, caddelerde sokaklarda, yollar, oto yollarda terminatör gibi dolaşmasını nasıl önleyeceksiniz, birisi bana söyler mi?.
Bu korkusuzluk, bu umursamazlık, bu aldırmazlık nasıl önlenecek, devlet korkusu, vicdanı olmayan yüreklere nasıl sinecek, biri söylesin ne olur?.
Lütfen söyler misiniz, bir sözü ile anayasa değiştirecek gücü olduğunu kanıtlayan Başbakanım..
Lütfen söyler misiniz, bu trafik katliamını yıllardır ve bayramlardır ses çıkarmadan izleyen İçişleri ve Adalet Bakanlarımız?..
Lütfen söyler misiniz, bu umursamaz, bu aldırmaz, bu pervasız, bu "Devlet nasılsa yok, dağlar değil, kentler de benim" diyen haydutların yarattığı can pazarında, evimizden karşıdaki bakkala ekmek almaya nasıl cesaretle gidebileceğiz?.
Bu ülkede rahatsız olan "Önlem alalım" diyen, diyecek olan, tek kişi yok mu, Allah, lillah aşkına?.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA