Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar

Abuzittincim,
Taksim'de işler iyiye gidiyor.. Bi de AB, son dakikada limon suyu katmaya kalkmasaydı. Aldıkları ne biçim karar öyle. "Türkiye'deki gelişmelerden kaygılı"" imişler. Kaygılanırsan kaygılan. Biz de sizdeki gelişmelerden kaygılıyız.. Ekonomik durumunuzu hala düzeltemediniz. Başta Yunanistan, yaprak gibi sallanıp duruyorsunuz. Sokak gösterileri de çabası.
Başbakanımızın, ağızlarının payını vermesinden sonra daha çok sallanmaya başlamışlardır. Ama ne sert çıktı Başbakan ? "AB'nin alacağı kararı ben tanımıyorum. Senin haddine mi!?" dedi ve kendini dinleyen belediye başkanları tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı.. Ben de alkışladım. O sırada ayağa kalkacak durumda olmadığım için oturduğum yerden alkışladım. Dişçideydim. Bu "Van minit"in bi başka versiyonu oldu kardeşim. Euro'nun nasıl baş aşağıya gideceğini bugün yarın görürüz. Pek tabii borsalarının da.
Ben Ticaret Bakanımızın da bi açıklama yapıp bundan sonra Avrupa'ya yaptığımız kurbağa bacağı ihracatına son vereceğimizi bildirmesini beklerdim. Bu da onlara net bi mesaj olurdu.
Fakat bu arada, Turizm Bakanımıza serzenişte bulunmak istiyorum. Niye diyeceksin: Sayın Bakanımız, Taksim'le ilgili, bazı ülkelerin yayınladıkları mesajlara sessiz kalıyor. Önce Amerikalılar Türkiye'ye gidecek turistlerin dikkatli olmasını istedi. Şimdi de Alman Dışişleri Bakanlığı resmi veb sitesine koyduğu fotoğraflarla Taksim'i savaş alanı gibi gösteriyor Abuzittincim. Üstelik bi de vatandaşlarına, "İstanbul, Ankara, İzmir'e gidecekseniz dikkatli olun. Protesto olaylarında ölenler var" diyor.
İstanbul'a, İzmir'e, Kuşadası'na gelen büyük yolcu gemileri de rotalarını Yunan adalarına çevirmişler. Ama Bizim Turizm Bakanımız hâlâ susuyor kardeşim.. Konuş, gerçekleri anlat, hadlerini bildir bu adamlara! Her şey Başbakandan beklenemez ki.
Bi de Kayseri'deki Hilton olayı var. Adamlar yeni bi pub açıyorlar. Zabıta da gelip, "Kanun çıktı, böyle her tarafı açık pup olamaz" diyor. Kanun net. Alkol satan yerlerde, dışarıdan bakıldığında içki içenlerin gözükmemesi lazım. Hiltoncular önce, "O maddeler iki ay sonra yürürlüğe girecek" diye itiraz ediyorlar ama bakıyorlar ki zabıtalar kararlı, pubı kapatıyorlar.
Şimdi bu resmen hükümete karşı protestodur Abuzittincim. Pubı, ayran pub yap. Ama amaç başka. Türkiye'yi alkolün yasaklandığı ülke gibi göstermek. Git içerde, odanda iç, zıkkım içecice. İlla bahçede mi içecen? Turizm Bakanımızdan gene ses yok! Valla şaşkınım..
Mektubumu bitirirken şöyle bi şi aklıma geldi. O Taksim / Gezi Parkı'nın bi yerine de Hyde Park gibi bi ufak meydan yapılamaz mı? Hani İngiltere'de var ya. İstiyen istediğini söylesin. Öfkesini, kinini ortaya döksün.. Ama polis müdahale etmesin. Onun şöyle bi kolaylığı da var. Polis o gün müdahale etmez kayda alır, sonra bi gece, sessiz sedasız hepsini toparlayıverir. Tüvitçilere yaptığı gibi.
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.

Kardeşin Güneş. tecelligunes@yahoo.com.tr


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA