Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Savaşların öncüsü Muğlalı Basil

Ergun Hiçyılmaz ile Bugünden, Düne..

Savaş tamtamları sürekli çalıyor. Ortadoğu'da, yani yanı başımızda olup bitenler, katliamlara kadar uzanan gelişmeler, Suriye ve Mısır'da yaşananlar, sanki dün dediğimiz geçmişin bir kopyası, bir tekrarı gibi. Silahlar daha bir geliştirilmiş, işin içine "kimyasal" da girmiş.
Bu manzara karşısında tarihe bakıyor ve ilk savaş tamtamlarını çaldıran büyük reisin bir Muğlalı olduğunu hatırlıyoruz.
Savaşların büyük dedesi olarak tanımladığımız kişi, Osmanlı döneminde yıldızı parlayan ve şartları iyi değerlendiren Basil Efendidir.
İngiltere Kralı V. George tarafından bir yabancıya verilen en yüksek "Kraliyet Nişanı"nı alan Basil Zaharoff, 1849 da Muğla'da doğan Osmanlı Rumlarındandı. Ailesi ile İstanbul'a göçmüştü. İlk gençlik yıllarını Tatavla'da yani Kurtuluş'ta yaşayan Basil Efendi, tulumbacılık, Galata meyhanelerinde garsonluk ve gümrükte komisyonculuk yaparak zor günleri aşmıştı.
Yabancı dil ve ticaret bilgisini geliştiren Zaharoff'un sırra kadem bastığı günlerin İstanbul'u kasıp kavuran 1865 yangını olması araştırmacıları her zaman düşündürmüştür.
İstanbul'u bir İngiliz gemisi ile terk eden Zaharof'un, kaçarken neler götürdüğü bugün de pek bilinmiyor.
Times Gazetesi'nin 14-17 Ocak 1867 tarihli sayılarında Basil Zaharof'un dolandırıcılıktan suçlandığı ve yüksek kefaletle serbest bırakıldığı haberlerini okuyoruz. Ama o bunları aşıyor ve Zenginler Kulübü'nün muteber isimlerinden biri olmayı başarıyor, kısa zamanda... Öyle ki, "Sir" unvanı" da alıyor, kraldan..
Milli mücadeleye kadar uzanan bütün savaşlarda onun imzası var.
Bu uğurda gerektiğinde her devletten yana olmuş, silah vitrinini savaşan her tarafa açmıştı. Ama İngiliz politikasına mümkün mertebe uymuştu. Kraliyet nişanı ve Sir unvanının verilişi bunun bir göstergesiydi.
Yunanistan'ın Balkanlarda ilk denizaltıya sahip olmasında da pay sahibi olan Zaharoff, Birinci Dünya Savaşında mesleğinin zirvesine çıkmıştı. Müttefiklerin kullandıkları bütün silah ve cephaneler Basil Zaharoff'un fabrikalarından temin edilmişti. Fakat karşı tarafa, ittifak ülkelerine de gizli silah satışı yaparak usta bir tüccar olduğunu göstermişti.
I.Dünya Savaşı sırasında İngiltere Mühimmat Bakanı ile çok sıkı ilişkiler içine giren Zaharoff 'un Yunan ordusunun Anadolu'yu işgali konusunda politik çaba harcaması ve bu konuda ısrarlı davranmasının temelinde "milli ve etnik" bir amaç yoktu. Zaharoff sadece silah tüketimini düşünmüştü. Hesabı hep, "Devletler savaşmalı, silahlar tüketilmeli" olmuştu. Milli mücadelede hem bize, hem de Yunanistan'a silah satmıştı.
Günümüzde Muğlalı Basil yok.. Ama onun geliştirdiği mantığı sürdüren nice silah satıcısı devlet var...
Hepsi de Birleşmiş Milletler'in saygıdeğer üyeleri..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA