Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Bir muhteşem konser ki?.

Dünyaca ünlü flüt virtüözü Sir James Galway'in "Kuşağının en iyi flütçüsü" dediği Bülent Evcil çalıyor.
"Dünyada birlikte çalmadığı orkestra, şef, sanatçı kalmadı" desem yeridir.
Dünyaca ünlü bir Amerikalı piyanist Phillip Moll eşlik ediyor, Bülentimize.. Bu ülkenin müzik dünyasına birbiri ardına armağan ettiği bu ulusal gururlarımızdan biri daha o..
Birlikte Virtüöz Flüt diye bir albüm de yaptılar..
Konser, tüm şehitlerimiz için yazılmış sanki, "Kutsanmış Ruhların Dansı" parçası ile açıldı, Gluck'un.. Bir ağıt gibi dinledik.
Sonra Channade'nin bizi yavaş yavaş canlandıran Concertino'su.
Monti'nin Çardaş'ı salonun havasını birden değiştirdi.
Nasıl bir coşku.. Bitmeyen alkışlar.. Godard'ın üç parçası, bizi Morlacchi'nin İsviçre Çobanı'na hazırladı.
Yani nasıl güzel, nasıl tatlı bir melodi.. İsviçre inekleri, o dünyaca ünlü lezzet pınarına nasıl dönüşüyorlar, o dünyanın en lezzetli peynir ve çikolatalarına nasıl temel oluyorlar sütleri, o müziği dinlerken anladım..
İkinci yarının ilk parçasını, pazar gecesinin şehitlerine adadı, Bülent..
"Yunus'un Mezarında.."
Ekrem Zeki Ün'ün enfes bestesini, saygı duruşunda gibi, nefes keserek dinledik..
Ardından.. Ardından bir daha yerimizde rahat oturamadık..
Sarasate'nin Zigeunerweisen/ Çingene Havaları..
Bülent'in favorilerinden Venedik Karnavalı.. Yani nasıl coştu içimiz, Briccialdi'yi, o flütle yaşarken..
..Ve Bülent'in beni utandırdığı an!.
Sahnenin önüne geldi..
"Hıncal Ağbi burada mı?
Şimdi çalacağımız parçayı çok sever de" dedi.. Koltuğun altına girmek geldi içimden, öyle utandım. Ama elimi hafif kaldırdım, beşinci sıradan..
"Hıncal Ağbi, burda olmasan şaşardım zaten..
Bu parçayı sana adıyorum" dedi. Allahtan salonda pek ışık yoktu da, kıpkırmızı oluşumu kimse görmedi.
Borne'un düzenlemesiyle Carmen Fantezisi'ne girdi, harika piyano ve muhteşem flüt.. Bizet'nin her defasında beni bir keyif ve zevk kuyusuna çeken şarkıları.. Bitmesini hiç istemedim, ama bittim..
Salon da bitti!.. Ama alkışlar bitmedi.. "Bravo" haykırışları bitmedi.
Kadıköy en coşkulu gecelerinden birini yaşadı.
Konser sonrası lobide uzun bir kuyruk.. Bülent ve Moll, birlikte seslendirdikleri Virtüöz Flüt adlı albümü imzalayacaklar.. Dolana dolana bir kuyruk.. Ellerinde CD'ler nasıl sabırla bekliyor insanlar o saatte..
Kuyruk sona ererken, standa gittim. "Bir tane de ben alayım ve müzik meraklısı küçük yeğenim Leyla için imzalatayım" demiştim...
"Bitti" dedi, albümleri satan..
"Bir tane bile kalmadı.." Masaya Bülent'in yanına döndüm.. "Hiç albüm kalmamış" dedim.. "Yoksa sabaha kadar burdaydık!."

***
İstanbul'da, başta Boğaziçi bu kadar üniversite, bunca Kültür Merkezi olan ilçe Belediyesi var. Enka, İKSV Salon gibi kurumlar da..
Bu konser tekrarlanmalı..
Sonra Ankara..
Sonra İzmir..
Dünya çapında sanatçılar..
Herkese hitap eden, müthiş güzel bir repertuar.. Klasik müziği sevmeye, bilmeye gerek yok.. Bu konseri herkes sever, öylesi!..
Ulusal gururlarımıza sahip çıkalım salon yöneticileri..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA