Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Niyetiniz bana harakiri mi yaptırmak Kemal Bey?

Kemal Bey... "CHP değişecek. CHP farklılaşacak" dediğinizde gönülden inanmıştım size. Sizin Türkiye sosyal demokratlarını heyecanlandıracağınıza, onları yine aynı saflarda birleştireceğinize de...
Hatırlar mısınız bilmem ama söz vermiştiniz bu partiyi tüm Türkiye'yi kucaklayacak siyasal bir anlayışa kavuşturacağınıza. Kim ne derse desin, ben hâlâ sizin gerçek bir demokrat ve ilerici bir siyasi olduğunuza inanıyorum canı-ı gönülden. Ve ayrıca çoğu siyaside görmeye alışık olmadığımız çok özel, ve çok bizden bir karaktere sahip olduğunuza da. Tamam. Bu kurultaya hazırlıksız yakalandınız. Ve biliyorum ki adaylık sürecinizde de inanılmaz sıkıntılar yaşadınız. Bu zor sürecin gölgesinde gittiğiniz kurultaydaki konuşmanız biliyorum ki içerik bakımından sizi bile tam tatmin etmedi. Bazı dost meclislerinizden dâhi kırık not aldınız. Buna rağmen savundum sizi canhıraş; "Biraz sabredin. Bakın, atalarımız bile, 'Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz' demiş" diye... Emin olunuz ki hâlâ aynı noktadayım. Yani sizin bu eski gemiyi lafla yürütmeyeceğinize, farklı ve marjinal icraatlarla çok daha derin ve masmavi sulara doğru yol aldıracağınıza.
Ancak bir sorun var Kemal Bey. Farkında mısınız bilmem ama bazı uyanık miçolarınız gemiye yine bir yığın biletsiz yolcu bindirdi. Yola çıktınız çıkmasına ama dinlenmek için kamaranıza çekildiğiniz anda emin olunuz ki bu kaçak yolcular dümeni teslim alır! Ve rotayı gemiyi batıracak sulara doğru kırarlar! Mesela Korkmaz Karaca denen bir genç arkadaş var. Üç senedir takip ediyorum bu arkadaşı. İlk tanıdığımda Amerika merkezli Fox TV'nin yöneticisi olduğunu ve AKP iktidarıyla patronaj arasında köprü kurduğunu söylüyordu. Ancak kısa süre sonra, "Mustafa Sarıgül'ün baş danışmanıyım" diye lanse etmeye başladı kendini. Ardından birden Baykalcı kesildi başımıza! Şimdi, partide hiçbir siyasi altyapısı bulunmayan, hangi ideolojiye, hangi mantaliteye sahip olduğu bilinmeyen, daldan dala atlayan bu arkadaşı "Miçolarınız neden gemiye bindirdi?" diye sormak hakkım değil mi? Söyler misiniz hangi tecrübesi ve geçmişi ile ne fayda sağlaması bekleniyor bu arkadaştan?
Kurultay günü, "Merak etmeyin Sevilay Hanım. Gençlere ve kadınlara öncelik vereceğim parti meclisinde" derken, kastettiğiniz genç Korkmaz Karaca mıydı yani? Peki ya Nuran Hoca'ya ne demeli? Bizim iletişim uzmanı Nuran Yıldız'a... Yazdığı, Tanklar ve Sözcükler kitabını okumuşsunuzdur herhalde değil mi? Dünyanın her yerinde ordunun siyasete müdahale ettiğini nasıl savunduğunu ve Genelkurmay'ın demokrasinin deniz feneri olduğuna dair yorumlarını da muhakkak görmüşsünüzdür. Hani militarist yaklaşımlardan uzak tutacaktınız bu partiyi? Söyler misiniz, Nuran Yıldız'ın düşüncelerinin, yazdıklarının, söylemlerinin hangi parçasını sosyal demokrasi veya sıradan bir demokrasi ile örtüştürebildiniz ki? Ne yani salt 15 yıldan beri tanıdığınız bir insan olduğu için mi bu çağdışı, antidemokratik siyasi görüşüne rağmen taşıdınız onu meclise?
Şimdi tabloya bakınca, yıllarca sendikal örgütlenmede mücadele etmiş, bu parti için kapı kapı dolanmış, devrimci, demokrat ve emektar kadınların hakkını yemiş olmuyor musunuz? Beni derinden etkileyen o "Faşizme geçit yok!" cümlenizi sarf ederken, peki tankların gölgesinde de demokratik bir rejim olabileceğini savunan Nuran Hoca'nın düşüncesinin nereye ve kimlere hizmet ettiğini anlayamadınız mı Kemal Bey? Çünkü bu siz değilsiniz! Listedeki bu garipsediğim isimleri sizin gibi aydın ve demokrat bir Dersimli koymuş olamaz! Hem sonra çok sevinmiştim Diyarbakır Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu'na götürdüğünüz teklifi duyunca. Ama listede adını göremeyince hayal kırıklığı yaşadım. Neden Kemal Bey? Kim ya da kimler Tanrıkulu ismini vetoladı? Ne yani o bölge halkıyla aranızda köprü kuracak saygın isimlere ihtiyaç duymuyor mu sizin şu miçolar? Yoksa geçtiğimiz dönem MYK'da olan ancak bir arpa yolu boy alamamış Mesut Değer'in hâlâ bu işi kotaracağına mı inanıyorlar?
Tamam. Umut Oran, Sencer Ayata, Hurşit Güneş, Faik Öztrak, Gülsün Bilgehan, Oğuz Oyan filan mükemmel! Ama ne alaka Bağcılarlı Hikmet Çelik, Kemal Bey? Siz tanır mısınız bilmem ama bizim cenahta Hikmet'i tanımayan yoktur! "Yahu iki lafı bir araya getiremez bizim Hikmet! Eğer bu partinin değişimi, gelişimi filan ona kaldıysa yandık valla" diyorlar. Hem sonra Mustafa Özyürek'in biricik adamı, basamak basamak partide yukarılara taşıdığı Cumhuriyet'in muhasebecisi, Akşam'ın yazarı Hüseyin Yıldız'ın yine ne işi var Parti Meclisi'nde? İlhan Selçuk mu girdi araya? Yoksa Mehmet Emin Karamehmet mi? En önemlisi, "Yandaş!" diye yaftalıyorsunuz ya bazı arkadaşları... Peki, hem bunu söyleyip, hem de neden Mehmet Faraç ya da Enver Aysever gibi gazetecilere partinin rozetini takıyorsunuz? Neden karşı tarafa malzeme veriyorsunuz Kemal Bey? Bakın şimdi onlar da sizinkilere, "Partizan!" damgasını yapıştırdılar. Liste önümde. Baktıkça harakiri yapasım geliyor Kemal Bey. Ne yani biz onca zaman boşuna mı konuştuk sizinle? Aday olunca boşuna mı heves ettik, "Ohhh be... CHP sollaşacak, sosyal demokrasiye kavuşacak!" diye...
Bu mudur CHP'yi değiştirecek,özgürleştirecek, kadrolarınız? Bu mudur yani?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA