Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Dün 'Ergenekoncu' bugün 'Paralelci'

Çok kızmıştı Genelkurmay 2. Başkanı Sayın Yaşar Güler; "TSK içerisinde paralel yapı yoktur" ifadesine karşılık; "Buna bütün dünyanın kargaları koro halinde güler!" dediğim için. Bir vesileyle bir araya geldiğimizde bunu açık açık belirtmişti. Sonrasında da uzun uzun Paralel Örgüt'ün TSK'da neden olamayacağını anlatmıştı. Ancak çok sayıda bu konuda ihbar olduğunu ve gelen tüm bu ihbarların da tek tek değerlendirildiğini eklemişti sözlerine. O nedenle şaşmıyorum Bakan İsmet Yılmaz'ın TSK'da bu yapılanmayla ilgili açıklamalarına. Ancak tabii geçen yılın ekim ayında aHaber'de yaptığımız "% 100 Siyaset" programında bu konuyu gündeme getirdiğimiz o programla ilgili Genelkurmay'ın; "Programda dile getirilen iddiaların hiçbir dayanağı yoktur. Hepsi asparagastır ve bu tür iddialar TSK'yı yıpratmaya yönelik algı operasyonunun bir parçasıdır. Ve biz biliyoruz ki bu algı operasyonu da ortak bir merkezden yönetilmektedir!" şeklindeki suç duyurusunun da tamamen bir haksızlık olduğunu bir kez daha yinelemek istiyorum. Biz de o gün Bakan Yılmaz'ın dikkat çektiği hususların dışında farklı bir şeyleri dile getirmemiştik. Bu arada bir hususa da dikkat çekmek istiyorum; TSK içerisinde bu yapının sinsi bir biçimde var olmaya çalıştığına adım gibi emin olmakla beraber, Bakan Yılmaz'ın bahsettiği ve ihbara konu olan bu 1000 kişinin Paralel Örgüt mensubu olup olmadığından emin değilim.
İhbar meselesi benim çok ciddiye aldığım bir mesele değil çünkü. Çünkü Ergenekon başta olmak üzere birçok soruşturma da asılsız veya sahte ihbarlarla birçok insana ne büyük haksızlıklar yapıldığını, Zekeriya Efendi'nin çakma ihbarlarla kimlerin hayatını kararttığını hep beraber gördük!
İhbardır değerlendirilmeye alınmalıdır ama her ihbar da en başından doğru kabul edilemez. Çünkü bir dönem TSK'da birilerini itibarsızlaştırmak için Ergenekoncu, Balyoz'cu, vatan haini demek modaydı. Şimdilerde ise "Paralelci" demek! Bu oyuna TSK'nın düşmeyeceğine inanıyorum zira Yaşar Güler'in bu konuda ne kadar hassas ve ince, adil bir çizgide durduğunu kendi gözlerimle gördüm. Sadece TSK değil, Paralel Örgüt'ün nispeten bertaraf edildiği yargı makamları da meseleye aynı hassasiyetle yaklaşmaktalar. Son iki soruşturma... Gerek KPSS, gerekse VİP dinlemelerle ilgili yapılan soruşturmalarda sorumlu savcıların görevlerini nasıl büyük bir titizlik içerisinde devam ettirdiğini hep beraber izliyoruz.
Sözün özü; Devletin en kritik noktalarına sızan bu yapının her yerde varlık gösterdiğinin bilincinde olmalıyız, sonuna kadar mücadeleye devam etmeliyiz ama bir dönem Cadı Avı'nın argümanı olan Ergenekoncu, Balyozcu v.s. yaftalamasının bu dönem "Paralelci" olmasına da izin vermemeliyiz.
Vicdandan ve hakkaniyetten kopmamalıyız...

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA