Önceki haftayı bir yelken efsanesi ile birlikte geçirdik. Dünyayı tek başına hiç durmadan ters istikamette dolaşan ilk kadın yelkenci Dee Caffari, Aviva sponsorluğunda İstanbul'a geldi. Marka konferansına katılan Dee ile hem konferans sonrası, hem de deniz üzerindeki bir toplantıda bir araya geldik. Sohbet ettik ve aklımızdaki her soruyu sorduk. Dee'nin başından geçenleri anlatırken söyledikleri büyük denizcimiz Sadun Boro'nun sözlerini aklıma getirdi. Sadun Ağabey bir keresinde, "Fırtınada bazı zamanlar öylesine çaresiz ve bezgin olursun ki, bir el uzanıp seni oradan çıkarsa bir daha ayağının ucunu bile denize sokmazsın. Ama o fırtınadan çıktığın an deniz seni daha da kendisine bağlar," diye anlatmıştı. Dee'nin anılarını naklederken söylediklerini, tüm amatör denizcilerimizin fırtınalardan hasarsız belasız çıkmaları dileklerimle aynen aktarıyorum: Üç gün süren fırtınada öylesine yoruldum ve bunaldım ki, merkeze "Artık bırakıyorum. Dayanamayacağım" diye mesaj attım. Beni 12 saat sonra aradılar. "Nasılsın?" sorusuna cevabım, "Harikayım!" oldu. Çünkü aradan geçen 12 saatte fırtına bitmişti. Ben uyuyup dinlenmiş, karnımı doyurmuştum ve de teknem yelkenle uçar gibi gidiyordu.