Yıldırım Demirören, tüm Beşiktaşlılar'ı mutlu eden bir hamleyle Türk futbolunun direksiyonuna oturdu.
Demirören tam da beklenen şekilde popülist bir yaklaşımla, kulübün kendisine olan 103 milyon liralık borcunu hibe ettiğini açıkladı. Ama bir şartla; bundan sonra gelecek yöneticilerin de Beşiktaş'a verecekleri paraları hibe etmelerini istedi. Bu subjektif önerinin tribüne oynamak dışında bir mantığı yok!

EN BAŞARISIZ DÖNEMİ
Ama asıl en önemlisi, Yıldırım Demirören ve onun bu kararını ayakta alkışlayan Beşiktaş'lılar,
UEFA'nın inatla oturtmaya çalıştığı kriterlere ve modern futbol yöneticiliğinin dibine dinamit koymuştur.
Beşiktaş, Yıldırım Demirören'le belki de son 25 yılın en başarısız dönemini geçirmiştir, milyon dolarlar sokağa atılmıştır. Kulübün orta vadedeki gelirleri de teminat altındadır.
Peki, bütün bunların hesabının verilmesi gerekirken, kendisinin bir kahraman statüsüne yükseltilmesi ironik değil midir?
Beşiktaşlılar'ın yapması gereken şey, o parayı bir şekilde toplayıp Demirören'e olan borcu kapatmaktır. Aksi takirde koca bir kulübün geleceği ipotek altına alınmış olur...