10 gün önce, Defne Joy Foster'ın ölümüyle ilgili kafamdaki soru işaretlerini paylaşmıştım... "Tolga Karel'in ifadesi neden alınmadı?", "Taksi şoförüyle konuşuldu mu?", "Kerem Altan'ın komşularının ifadesi alındı mı?" gibi birçok soru yöneltmiştim. Dün Vatan gazetesinde çıkan 'Soruşturmaya ekstra gizlilik' başlıklı haberde aynen şu ifadelere yer verildi: "Defne Joy Foster'ın ölümüyle ilgili Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bugüne kadar olayın tek görgü tanığı Kerem Altan'ın dışında hiç kimsenin ifadesi alınmadı. Savcılığın, adli tıp kurumu'ndan kesin ölüm raporu gelene kadar olayla ilgili şüpheli ve tanık ifadelerine başvurmayacağı öğrenilirken..."

İLK 48 SAAT ÖNEMLİ
Polisin bulamadığı taksi şoförüyle Savaş Ay görüştü. Taksi şoförü de "Bugüne kadar kimse benimle konuşmadı" dedi. Defne'yi o gece en son görenlerden biri olan Tolga Karel de "Polis neden ifademi almadı, anlamış değilim" benzeri bir açıklamada bulundu. Vatan'daki habere bakılırsa komşularla da konuşulmamış. Tüm bunlar size de garip gelmiyor mu? Neden sadece adli tıp raporunun açıklanması bekleniyor? Uzmanlar, Adli tıp raporlarında ölüm nedeninin ortaya çıkmama ihtimalinin olduğunu söylüyorlar. Ya, adli tıp raporunda ölüm nedeni ortaya çıkmazsa? Polise işini öğretecek değilim, mutlaka bir bildikleri vardır. Ancak aradan beş hafta geçtikten sonra ifade almak bana saçma geliyor. Bugün beş yaşındaki bir çocuk bile ölümden sonra ilk 48 saatin soruşturma açısından çok önemli olduğunu bilir. Adli tıp raporu hazırlanırken bir yandan da Defne'yi en son görenlerin ifadeleri alınsa, daha doğru olmaz mı? Bir de yurt dışında bu tür ölümlerinde eğer ortada kafa karıştıran sorular varsa, polis soruşturmayı tehlikeye düşürmeyecek bazı bilgileri medya ile paylaşır. Bu da yapılmıyor. Her şey çok garip ilerliyor!