İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''Demokratik Açılım'' çalışması kapsamında Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş'u ziyaret etti.
Beşir Atalay, AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu ile Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ve diğer parti yöneticileriyle parti genel merkezinde bir araya geldi.
Atalay, yaklaşık 45 dakika süren görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, ''demokratik açılım'' çalışması kapsamında Saadet Partisini ziyaret ettiğini belirterek, görüşmede şu ana kadar yürütülen çalışmayı kısaca anlattığını söyledi.
Siyasi partilerin konuyla ilgili katkılarını almayı istediklerini ve geniş mutabakat hedeflediklerini dile getiren Atalay, ''Bunun, mutlaka Meclis çatısı altında olgunlaşması gereğini burada da ifade ettim. Kendileri de bu konuda büyük bir samimiyetle ve bu konuyu pek çok boyutuyla çalışmış olarak bize çok değerli görüşler verdiler'' dedi.
Bakan Atalay, görüşmeden çok faydalandıklarını, Saadet Partisinin konuyla ilgili çalışma, görüş ve yaklaşımlarını özetleyen bir dosyanın kendilerine verildiğini, bunu değerlendireceklerini belirtti.
Sürecin ilerleyen safhalarında gelişmelerle ilgili bilgi vermek ve görüş almak üzere yeniden bir araya geleceklerini kaydeden Atalay, Kurtulmuş ve partisinin bu konuya gerçekten özel bir önem verdiğini gördüğünü ifade etti. Atalay, ''Bundan sonraki çalışmalar ve çabalarda da ciddi şekilde katkı ve desteklerini alacağımı umuyorum'' diye konuştu.
GÖRÜŞMELER SÜRECEK
Basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran Atalay, ''Somut gelişmeler var mı, buna ilişkin bir açıklama yapmayı düşünüyor musunuz?'' sorusuna karşılık, şunları söyledi:
''Bunlar, şu görüşmelerimiz, çok somut gelişmeler. Çok önemli noktalar üzerinde arkadaşların görüşlerini alıyoruz. Siyasi partilerimizin, sivil toplum kuruluşlarının, yani giderek biz de doğrusu zenginleşiyoruz. Bütün bu görüşlerle bizim bu çalışmamız giderek boyutlar kazanıyor. Zaten hedefimiz bu. Daha önce söyledim, bu haftanın sonuna kadar görüşmelerimiz büyük oranda tamamlanmış olacak. Cuma günü son olarak görüşemediğimiz bazı sivil toplum kuruluşlarımız, meslek kuruluşlarımız var. Sendikalarımız ağırlıklı... Onlarla da görüşeceğiz. Ondan sonra da çalışmamız devam edecek. O somutluklara geçtiğinde zaten bir şekilde açıklanır.''
Atalay, bir gazetecinin, ''Sayın Deniz Baykal, 'Muhatabım Sayın Başbakan'dır. Başbakan bana ne söylerse sır olarak saklarım' diyor'' sözleri üzerine, ''Sayın Başbakanımız herhalde onu değerlendiriyordur'' dedi.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, bir başka gazetecinin, ''Öcalan'ın yol haritasına ilişkin basına yansıyan haberler var. Sizin görüşleriniz nedir?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti:
''Ben en başta söyledim. Sizler sordunuz. Daha ilk basın toplantımızda bunu açıkladım. Bu devletin bir çalışmasıdır, Türkiye Cumhuriyeti'nin. Muhatap millettir. Biz kendi çalışmamızı ve sürecimizi yürütüyoruz. Ama en başta da söyledim, bu süreç hassasiyetler taşır. Herkes bu süreçle ilgili önleyici, provokatif düşünce ve tavırlardan kaçınmalı. O çalışmalar, söylenenler doğru mu, yanlış mı, nerelerden kaynaklanıyor, bir şey söylemiyorum. Onu bilemiyorum şu anda, ama benim söyleyeceğim budur, bu konuda. Biz kendi çalışmamızı yürütüyoruz. Muhatabımız da bizim millettir. Bu devletin bir projesidir ve kendi rayında yürütmektedir.''
''YER İSİMLERİYLE İLGİLİ ÖZEL BİR ÇALIŞMA YOK''
Beşir Atalay, ''DTP'nin yeterli hassasiyeti göstermediğini düşünüyor musunuz?'' sorusuna karşılık, ''O konuda şimdi değerlendirme yapmıyorum. Herkesi hassasiyete davet ediyorum'' dedi.
Atalay, değişen yer adlarıyla ilgili bir soru üzerine de, bu tür çalışmaların zaten her zaman olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
''İlla bu, şu veya bu dilde yer ismi olarak değil, bir mahallenin, bir köyün ismi değişir. Yerelden bu talep gelir ve İçişleri Bakanlığı olarak biz bunu onaylar, göndeririz. Yani bu her zaman olan bir şey. Köylerle ilgili, diyorum. Bu süreç içinde, şu sıralarda bu manada bir teklif gelmedi doğrusu. Bu çalışmalar hiç yokken de yer ismi değişiklikleriyle ilgili hiçbir şey gündemde yokken de, normal zamanlarda, iller, ilçeler çalışma yaparlar. 'Buranın ismini şöyle yapmak istiyoruz' derler, yazarlar İçişleri Bakanlığına. Biz bunu değerlendiririz, onaylar, göndeririz. Bundan sonra da böyle olur. Bunun için çok özel, toplu falan bir çalışma söz konusu değil.''
NUMAN KURTULMUŞ
Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş da, Bakan Atalay'ın ardından yaptığı açıklamada, ziyarette İçişleri Bakanı Atalay'a titiz bir çalışma sonucu hazırladıkları ''Barış ve Kardeşlik İçin Gönüllü Birliktelik'' adını verdikleri projeyi takdim ettiklerini söyledi.
Bundan sonraki süreçlerde de Saadet Partisi olarak konunun çözümüne ilişkin her türlü görüşlerini milletle ve ilgili kuruluşlarla paylaşacaklarını ifade eden Kurtulmuş, ''Bu, Türkiye'nin son zamanlarda belki de bütün olarak karşı karşıya kaldığı en önemli sorunlardan biridir. Bu sorunun Türkiye'nin gündemine oturmuş olması, hangi gerekçeyle olmuş olursa olsun, milletimizin büyük çoğunluğu tarafından dikkatle, ilgiyle takip edilmektedir. Binlerce insanın can kaybına neden olan, milyarlarca liralık hasara yol açan bu sorunun ortadan kaldırılması noktasında beklentiler oluşmuştur'' dedi.
''Herkesin, eteklerindeki taşları dökmesi'' gerektiğini belirten Kurtulmuş, görüşlerin çok açık ve net bir şekilde ifade edilmesini istedi. Kurtulmuş, ''sürecin sulandırılmaması, herkesin süreci gerginleştirmeden yardımcı olması'' gerektiğini söyledi.
Numan Kurtulmuş, partisinin konuya olan ilgisinin kapsamlı bir şekilde sürdüğünü anlatarak, yarın ve çarşamba günü Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da genel başkan yardımcılarıyla birlikte çalışma yapacağını, 20 Ağustos perşembe günü de Diyarbakır'da basın toplantısı düzenleyerek görüşlerini ayrıntılı bir şekilde kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi.
Partisinin sorunun çözümüne ilişkin önerileri olduğunu belirten Kurtulmuş, Türkiye'de siyasi ve hukuki reform sürecinin mutlaka başlaması gerektiğini ifade etti.
Kurtulmuş, ''Bu anlamda mesele sadece Kürtlerin, Alevilerin, dindarların, gayrimüslim azınlıkların değil, Türkiye'de demokratikleşme ve özgürleşmenin esas başlangıcı millet tarafından seçilmiş insanlar eliyle yapılan sivil, demokratik anayasa yapımı süreciyle, siyasi ve hukuki reform sürecinin başlatılmasıdır'' dedi.
Numan Kurtulmuş, terörün sona erdirilmesine ilişkin de şu önerilerde bulundu:
''Terörün sona erdirilmesi için Türkiye Cumhuriyeti devletinin büyük bir kararlılıkla meselenin üzerine gitmesi gerekiyor. Burada devlet öncelikli olarak operasyonlarını durdurmalıdır. Silahlı terör örgütü de koşulsuz olarak silah bıraktığını ilan etmelidir. Bu kapsamda, uzun süredir kandırılan ve bir türlü terörün aleti haline getirilen gençleri kurtarmak için beyaz sayfa açılmalıdır. Bunun için teröre bulaşanları, 'planlayanlar' ve 'kullanılanlar' diye ikiye ayırmanın zorunlu olduğunu düşünüyoruz. Göçün engellenmesi ve geriye dönüşün başlatılması da önemli.''
Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, açıklamasında ''operasyonların durdurulmasına'' ilişkin sözlerinin anımsatılması üzerine, ''Terörle, Türkiye canlarını her türlü maddi imkanı kaybetti. Eğer gerçekten barış ortamının sağlanmasından bahsediyorsak, öncelikli olarak terör örgütünün koşulsuz olarak silah bıraktığını ilan etmesi lazım. Ancak bundan rahatsız olan odakların provokasyonlarına gelmemek için Türkiye'de, güvenlik güçlerinin -herhangi bir saldırı karşısında söylemiyorum- rutin operasyonlarını durdurmasının sürecin sağlıklı işlemesine katkıda bulunacağını düşünüyorum'' diye konuştu.