Geçen yıl ortalarıydı sanırım. Görev yeri olan İçel'den yıllık izne çıkıp Ankara'ya gelen Nazmi Uçar adlı polis memuru, tam da Genelkurmay Başkanlığı binası önündeki yol ağzına gelip beylik silahını havaya sıkmış, şarjör boşaltmıştı. Hemen çevresi sarılan polis memuru gözaltına alınmış ve hastaneye kaldırılmıştı. Yapılan muayenede Uçar'ın ruh sağlığının bozuk olduğu anlaşıldı. Daha sonra savcılık tarafından ifadesi alındı ve serbest bırakıldı. Tetikler düştü Ekonomik nedenlerden ya da yaptıkları görev nedeniyle ruh sağlığı bozulan birçok Emniyet mensubu zaman zaman polislikle bağdaşmayan pek çok olaya sebebiyet verdi. Kimileri heykellere, damlara, balkonlara çıkıp ya ateş ettiler ya silah dayadılar başlarına. Bazıları ise daha ileri gidip tetik düşürdü maalesef. Kendi silahlarıyla kendi yaşamlarına kıydılar yani. Çelik irade İçişleri'nden ya da Emniyet Genel Müdürlüğü'nden çıt çıkmasa da, bunları yazmaya, hatırlatmaya devam edeceğim. Çünkü canımızı, malımızı, ırzımızı emanet ettiğimiz bu teşkilatın her bir üyesinin iyi yetişmiş, çelik iradeli, sağduyulu ve disiplinli olmasını istiyorum, herkes gibi. Bizimle paylaşın Buradan hem polisliğini hem adam gibi adamlığını çok beğendiğim Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz'a seslenmek istiyorum mesela. Sevgili Yılmaz yanlış hatırlamıyorsam polislerin psikolojik sorunlarını çözmek için 'Polis Ruh Sağlığı Merkezi' kurmuştunuz. Burada psikolojik rahatsızlığı olan emniyetçilerin tedavilerini sağlayacak, isimlerini de gizli tutacaktınız. O gizliliğe bir şey demiyoruz, tamam. Ama sonuçları bizimle paylaşın lütfen. Bu ruhsal sarsıntıların nesnel sebeplerini bir bir açıklayın bizlere de. Herkes bilsin, kendi gücü ve cürmünce yardımcı olmaya çalışsın. Fena mı olur?..