Trabzon'da Kalkınma Mahallesi yakınında Karadeniz Teknik Üniversitesi Lojmanlarındayız. Yan yana sıralanmış apartmanlardan birinin, 35. Blok'un önündeyiz. Kapıda telaşlı adımlar, hüzünlü suratlar ve acılı kalabalıklar var. Çünkü burada, 8. kattaki dairede oturan ailenin reisi ve küçük çocukları kanlı bir cinayete kurban gitti önceki gece. O acılı kalabalıkların arasında biz de davet ediliyoruz içeriye. Bir bilim adamının, 3 yaşındaki oğluyla birlikte 'nedensiz' olarak nitelenen katledilişi ardından yine de olgun, vakur bir duruş var evdekilerde. Hele eşi... Daha 36 saat önce kocasını ve yavrusunu yitirmiş olan eşi bir metanet abidesi. "Görüşmemiz böylesi bir olayda mı olacaktı?" diyerek anlatıyor o meşum geceyi; "Boztepe yolunda tam virajı dönerken patlama seslerini duydum. Çocuklar çata pat patlatıyor sandım. Baktım ki eşim 'vuruldum' diyor. Sonra direksiyona yığıldığını gördüm. O sırada aracımız durağın olduğu yere doğru hızla gidiyordu. Tüm gücümle el frenini çektim. Şayet durağa vursaydık arkasındaki yüksek tepelikten yere çakılacaktık. Ben kucağımdaki yavrumun hırıltılı sesler çıkardığını o an gördüm. Hemen elimi koynuna soktum. Kan içinde kaldı avucum. Atletini sıyırdım ve kalbinin tam üzerinde mermi deliğini gördüm. Kızım iki kişiyi hayal meyal görmüş. Başlarında bere varmış. Sonra bunlardan biri cam kenarına geldi. Dayama atışı derlermiş öyle bir atış yapıp tekrar ölüm kustu eşimin üzerine. Kaçarak uzaklaştılar. Kızım Beyza arkadan gelen arabalara haykırdı. Bize yardım edin ne olur diye bağırdı. Gelenler hemen ambulans çağırdılar."
RİVAYET MUHTELİF
Burs alıp Amerika'da bulunduğunu öğrendiğimiz Prof. Güner'in arkadaşları onun için, "Karıncaya basmaktan çekinen bir insandı. Mutlaka yanlışlığın kurbanı oldu" diyorlar ama ağabeyi sarsıcı iddialarda bulunuyor: "Kardeşimin öldürülüşü o kadar da basit değil. Bakın bakalım kimlerin rantı kesilmiş yeni yönetimle birlikte. 1500 kişi yemek yerken 3 bin kişiye kesilen faturaları kimler ortaya çıkarmış, kimler yetim hakkı yiyenlere hesap sormuş araştırın" diyor.