Bayramdan önce "şöyle olursa, şöyle olur... Mustafa Sarıgül, yarattığı rüzgarı Hasan Fehmi Güneş'e ciro ederse böyle olur" diye değerlendirmeler yapmıştık. Bayramda, cep telefonumuz çaldı:
- Ben Mustafa Sarıgül... Birkaç dakikanızı alabilir miyim?
Ve başladı konuşmaya.
"Birkaç satırbaşı" verecek olursak...
* Profesör değilim. Bazı kişiler beni sevmiyor olabilir. Ama halkta varım. Zor bir yol seçtim... Halkın arasına girdim.
* Yabancı değilim. Gençlik kollarından geliyorum. Halk ile parti arasında yapay duvarları kaldıralım.
* Deniz bey AB toplantısına Tayyip beyden önce gitmeliydi. 2 yıldır genel merkez proje üretmiyor.
* Partinin hızla bir gölge kabine kurması şart. Ben seçilince bunu yapacağım.
***
Gözlemimiz:
Sarıgül "rüzgarını" bir parti büyüğüne, bir ağabeye "ciro etmek niyetinde değil." Ama siyasette "bugün böyledir, yarın ne olacağını" kimse bilemez.