Seçimlerden sonra MHP, siyasi bunalımı aşmayı amaçlayan bir tavır benimsedi. Abdullah Gül'ün seçiminde toplantı nisabı olarak 367 aramakta direnenlerin eylemini, Genel Kurul'a katılarak etkisiz hale getirdi. Ve en önemlisi tartışmayı sonlandırdı. Şimdi kimse, artık, Hayrünnisa Gül'ün başörtüsünden pek söz etmiyor. Üniversitelerde başörtüsünü serbestleştirecek anayasa değişikliğinde de MHP, desteğe hazır. Aslında, referandum şartıyla, AK Parti tek başına böyle bir düzenleme getirebilir ama, MHP'nin katılımı, meşruiyet tabanını genişletiyor. Ayrıca, konunun, halk oyuna sunulmadan ve lastik gibi uzatılmadan süratle çözümünü sağlıyor. AK Parti ve MHP milletvekilleri bir arada, 367'nin çok üzerinde bir çoğunluğa sahip. Din ve vicdan özgürlüğünün çerçevesini genişletecek, özellikle başörtülülerin eğitim hakkını teminat altına alacak hukuki düzenleme, yeni bir anayasadan önce yapılıp, Genel Kurul'a sunulsun ve artık tartışma da ortadan kalksın.
MHP, aslında, AK Parti'nin elinden bir siyasi malzemeyi de almış oluyor. Gerçi, Tayyip Erdoğan "Başörtüsü konusunu siyasette istismar etmiyoruz" diyor ama, halk, bunu ancak AK Parti'nin çözebileceğini düşündüğü için, oyunu, o istikamette kullanıyor.
Başörtüsü tartışmasının sona erdiği güzel günlere kavuşmak üzere.