MHP'ye, ek 17'nci maddenin değiştirilmesinin Anayasa Mahkemesi'nin müdahalesine yol açacağı ve başörtüsü ihtilâfını işin içinden çıkılmaz bir noktaya sürükleyeceği anlatılmalı. Mevcut ek 17'nci madde, zaten başörtüsüne yasak getirmiyor; bu madde, rektörler tarafından son anayasa değişiklikleriyle birlikte değerlendirildiğinde, başörtülü kızların üniversiteye serbestçe girmesi gerekir.

***

Açıklayalım: Elimizde 3 düzenleme mevcut.
1) Kamu görevlileri, hizmet alana eşit davranır. (Anayasa madde 10)
2) Kimse kanunda açıkça yazılı olmayan bir sebeb haricinde eğitim hakkından mahrum bırakılamaz. (Anayasa madde 42)
3) Kanunlara aykırı olmayan her türlü kılık kıyafet serbesttir. (Yüksek Öğretim Kanunu ek 17)
SHP'nin iptâl başvurusunu inceleyen Anayasa Mahkemesi, 9 Nisan 1991 tarihli kararında, serbestliğin "din amaçla örtünmeyi kapsamadığı" yorumunu yaparak, 17'nci maddeyi yürürlükte bıraktı; buna mukabil, yasa koyucu gibi hareketle, yeni bir hüküm ihdas etmiş, böylece anayasanın 153. maddesine aykırı davranmış oldu.
Geçtiğimiz hafta, anayasanın iki maddesinin değiştirilmesiyle, yeni bir yasal zemin oluşturulmuştur . Anayasa Mahkemesi'nin önceki yorumuna dayanarak yasağı sürdürmek isteyenler olacaksa da, birçok rektör, yeni düzenleme çerçevesinde hareket edecektir. Ama, ek 17'nci madde değiştirilirse, Anayasa Mahkemesi gene yorum yoluyla yasakçı bir karar alma fırsatını bulacaktır.