Son dönemlerin en güzel derbisi ile ligin ilk yarısı sona erdi. Geriye dönüp bir bakalım; 16 haftada en fazla konuşulan konu ne oldu? Cevap gayet net. Şu bizim görgü tanıkları; yani hakemler! Herkesin farklı düşüncesinin olduğu bugün, yine en çok eleştirilenler onlar. Özellikle son 3 haftada! Tabii ki de hatalar ortada. Başarısızlık mevcut! 8. haftada biz de eleştirdik. Sonra izleyerek daha hümanist bir yaklaşım denedik. O zamandan bu yana yaşanan hatalarla Pazartesi günleri sayfaları doldurmak açıkçası bizi de çok fazla yormazdı. (8.Hafta: Fırat Aydınus, 13.Hafta: Süleyman Abay, Bünyamin Gezer, 14.Hafta: Aytekin Durmaz, 15. Hafta: Hakan Yemişken, 16.Hafta: Kuddusi Müftüoğlu vs...) Hatalar zaten maç kutularına açıkça yansıyor. Fakat unutulmaması gereken, hakemler günahlarıyla da sevaplarıyla da bizim! Başarısız da olsalar, malzeme bu olsa da!
Şimdi şartlara bakalım. Maç sonu yeşil sahalara inen yöneticiler... Maçın 2 gün öncesinde yaşanan havaalanı karşılamaları... Tüm bunlarla birlikte akıllara gelen güvenlik sorunu! Üstelik yeni moda olan, bir hafta önceden açıklanan ve stres yükleyen maç listeleri vs... Yani şu bilinen mahalle baskısı! Belli kurallara rağmen hâlâ, 'laf anlamaz, söz dinlemez' futbolcular. Devamı gelmeye görsün! Kuralı uygulasa bir türlü, uygulamasa bir türlü. Görgü tanığı misali... Doğruyu söylese de söylemese de bir yerlerde kara listede...
Evet bu bir gerçek, suçlar işlendi! 90 dakika sonrası ortada 3 görgü tanığı duruyor. Peki bu işin içinde kaç tane hakim var? Ya da diğer soru: Bu şartlarda hangimiz hakem olmayı isterdik? Yaşananlara rağmen düşüncem, üst klasman hakemlerine mentorların atandığı ve hepsinin en basit maçına kadar izlendiği bu dönemde işlerin iyiye gittiğidir. Kaldı ki biz, Mutlu Çelik ve Sadık İlhan dönemlerini de başkaları gibi hafızalarımızdan silmedik. Silmeye de niyetimiz yok!
BİR ŞEHİR EFSANESİ: NOBRE
Favorinin kazandığı derbiye de özel paragraf açalım. Yıldız farkı vardı Sami Yen'de... Denizli, Holosko ve Bobo ile başlayıp Nobre'yi ikinci yarıda kullansaydı sonuç farklı olabilirdi. Efes Cup'ı geçelim. Nobre'nin Beşiktaş'ta Galatasaray'a 6 resmi maçta 2 golü var. Büyütmeye gerek yok! Görüldüğü gibi, "Galatasaray'a atarım" açıklamalarının da pek anlamı yok!