Bir pazar sabahı.. Alkent'te evimin önünde Ercan'ı bekliyorum.. İleriden bir genç kız geliyor.. Spor kıyafetli.. Alkent'te biz mutlu azınlık sayılırız.. Parklar içinde bir site.. Yemyeşil ve rengârenk.. İlave.. Bir de yürüyüş parkurumuz var..
Böyle bir yerleşim, sağlık için çok önemlidir.. Hem ruhsal, hem fiziksel..
Temiz hava.. Spor olanakları.. Sağlıklı yaşam.. Parklar, spor alanları, insanları bir araya getiren yerlerdir.. Toplumsal yaşamda öyle önemlidir ki bir araya gelme.. Komşuluk.. İyi duygular.. Ruhsal zenginlik..
Genç kızın elinde bir tasma var.. Tasmanın öbür ucunda da bir Dalmaçyalı..
Köpek insan sağlığı için en yararlı hayvanlardandır.. Size sevmeyi ve sevilmeyi öğretir desem yeridir.. Bir de köpeği dolaştırma zorunluluğu var, günde en az iki kez.. İşte sağlıklı yaşam.. İnsanlar köpeğinizi de severler.. Dostluk, arkadaşlık sınırlarınız genişler..
Ben Ercan'ı bekliyorum.. Kız köpeği ile yaklaşıyor.. Yüzünde bir pazar sabahı olmaması gereken bir maske.. Bir pazar sabahı, sevgili köpeğini dolaştıran bir genç kızın, keyfi, neşesi bu maskenin arkasında saklanıyor..
Görünen yüz.. Buzzz!..
Hatta asık surat!..
Niye?..
Büyük olasılıkla beni tanıyor.. Hadi tanımadı.. Komşuyuz.. Ayni yerde yaşayan iki insanız.. Selamdan vazgeçtik.. Bir gülümsemeyi neden esirgiyoruz kendimizden..
O genç kız okuyorsa bu yazıyı.. Anladı mı dediğimi..
Gülümsemeyi esirgediği, ben değilim.. Kendisi..
Gülümseme, onun sabahını, gününü, yaşamını değiştirir.. Benim değil..
Gülümseme, ruhu besler..
Gülümsersen, sana da gülümserler.. Senin gülümsemen, insanların sana gülümsemesi, hayattır, moraldir, ruhun canlanmasıdır..
Genç kızlarımızın hemen hepsi böyle.. Yalnız başlarına yürüyorlarsa eğer, yüzlerinde hep bu Operadaki Hayalet maskesi vardır. Ayni genç kızı, on saniye sonra, yanında bir kız arkadaşı ile görün.. Tanıyamazsınız.. Şen şakrak kahkahaları iki mahalle öteden duyulur..
Niye yalnızken gülümsemez kızlarımız?..
Çünkü korkarlar.. Çünkü kendilerine güvenleri yoktur..
"Siz bu ülkenin erkeklerini bilmiyor musunuz Hıncal Bey.. O gülümsemeye ne manalar verirler.. İnsana nasıl askıntı olurlar?.."
Sen gülümsemeyi bu kadar kıskanırsan, kırk yılda bir gülümsersen eğer, oğlan böyle düşünmekte haksız mı olur peki..
İkincisi.. Diyelim yanlış anladı.. Diyelim bela oldu.. Mesafeyi koymak, onu hizaya getirmek, yanlış anladığını ifade etme gücü kuvveti hâlâ elinde. Bir tavır koyarsın biter.. Kendine güveniyorsan.. Hayattan, insanlardan korkmuyorsan..
Güne gülümseyerek başlayın dostlarım.. Güne gülümseyerek başlayın..
Hayatınızın nasıl değiştiğini göreceksiniz!..
(5 Eylül 2005'te yayınlandı )