Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar

Abuzittincim,
Van depremiyle felaketi görüp milletçe silkinip kendimize geldik.. On gün sonra gene uykuya dalarız hiç merak etme. Ben o gün Kaş'taydım. Kaş da habire sallanan yerlerden biri..
Daha bi kaç ay önce sallandıydı.. Zaten milyonlarca yıl evvel Meis'le birleşikken, çökme sonucu deniz arayı işgal etmiş. Gördüğümüz oraya buraya serpilmiş adacıklar, eski devirlerdeki yüksek dağ zirveleriymiş. Kaş'tan tekneyle Limanağzı'na giderken, sol taraftaki kayalıklara bakınca çökmenin izlerini görüyorsun. Kat kat kırılmışlar. Bazı kaya kitleleri de, hemen çökmeye hazır bel vermiş. Gözünle görüyorsun. O çöktü mü üzerindeki on beş yirmi metreye varan kitle de çökecek tabii..
Allah'tan buraları, henüz (!) imara kapalı. Yoksa olacakları düşün.
Fakat kardeşim, Kaş'tan Antalya istikametine o muhteşem manzaralı yol vardır ya, kıvrıla kıvrıla yükselir hani, artık etekleri binalarla dolu. Son yıllarda yapıldı bu binalar. Eskiden inşaata kapalıydı. Neden kapalıydı? "Heyelan bölgesi" olduğu için kapalıydı. Dimdik inen dağın gevşek topraklı etekleri buraları.. Bu nedenle Karayolu da zor yapıldı, iki de bir çökmeler olduydu. Ama bi gecede, nasılsa, "heyelan bölgesi" inşaata açılıverdi Abuzittincim. Ve içinde insanlar rahat rahat oturuyorlar.
Bildiğim kadarıyla Kaş'ın yerlisi pek yok! Bunları neden yazıyorum? Bi Van depreminin benzeri her an Kaş'ta da olabilir. Yaşanacak facia tamamen bizim salaklığımızın eseridir! Yahu bir gecede "heyelan bölgesi" nasıl olur da yerleşime açılabilir kardeşim? Bunu soran eden de yok. Mangır meselesi tabii.. Wikileaks belgelerinde yer almıştı: ABD elçiliği İstanbul'un deprem durumunu Merkeze bildiriyor:
"... Binaların depreme dayanıklılığını ölçen teknik kişiler mesleklerinde yeterince uzmanlaşmamış görünüyorlar. Binaları test için kullandıkları yazılım programları eski ve çağın gerisinde kalmış..""
Daha uzun, ama kısa kesiyorum. Yazılıma mazılıma ne gerek Abuzittincim. İşte Kaş! Heyelan bölgesini göz göre göre yapılanmaya aç, üç bilemedin beş kilometre ötede de kayalar her an denize çökmek için beklesin. Bu binalar depreme dayanıklı, ileri teknolojilerle inşa edilmiş olsa diyeceğim yok. Ama istinat duvarları yer yer kendiliğinden dökülüyor Abuzittincim ve incecikten bi taş yapı örgüsü. İçinden görünmez çelik halatlar geçirdilerse, pardon!
Biz bu kafayla adam olamayız kardeşim. Fakat Başbakan'ın söyledikleri beni umutlandırdı:"... artık şehirlerde kaçak yapı, gecekonduya izin vermeyeceğiz. Bunları yıkmayanlara, sormadan kamulaştırmasını yapıp yıkacağız. Bu tabloları yaşamaktansa iktidarı kaybetmek daha yararlıdır."
Başbakan dediklerini yaparsa belki oy kaybeder ama tarihe de "Türkiye'nin deprem sonrası rezaletine son veren lider" olarak geçer.. Böylece, dünya önünde yüzkarası bi utançtan artık kurtuluruz. Her 100 kişiden 42'miz her an bi Van faciasıyla yüzyüze yaşıyoruz. 24'ümüz 2. derecede tehlikedeyiz. Öyle bi ülkedeyiz ki yatağa yattığımızda sadece 34'ümüz "Bu gece tavan başıma çökmeyecek" rahatlığıyla uyuyabiliyor.
"Boşver, kader bu!" diyenlerdensen, kaderin açık olsun kardeşim.
Münasip yerlerinden öperim, Abuzittincim.
Kardeşin Güneş.
tecelligunes@yahoo.com.tr

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA