Hafta başında spor notları yazmak geldi içimden. Okuduğum hiç bir gazetede pek rastlamadığım konular kaldı da kafamda..
Madrid Derbisini izledim, cumartesi gece yarısı.. Real- Atletico..
Ve gördüm ki, bizim derbilerden farkı yok..
Ayni çirkinlikler, ayni hakemi aldatma, rakibi attırma çabaları, ayni hakemin gözünden uzak olunca, rakibi tahrik edecek el ve kafa vurmalar.. İspanya adına utandım..
Bir büyük adam izledim. Ronaldo..
Arkasında, Messi gibi ona çalışan bir takım yok. Tersine, o takıma çalışıyor.. Ve de nasıl çalışıyor.. Adamda her şey var.. En büyük o.. Tartışmam..
Arda'ya, hocası 77 dakika nasıl tahammül etti anlayamadım. Ben böyle bir Arda hayatımda görmedim.
Hayır kötü bile değil.. Oyunda yoktu ki.. Santranın 10 metre önü, on metre arkası saklandı.. Boş koşular yaptı. Atletico topu kapıyor,, hızla çıkıyor. Çıkanlar arasında Arda yok.
Kaptırıyor, hızla geri dönüyorlar. Dönenler arasında Arda yok.. Kendini gösterip top istemiyor. Kırk yılda bir gelen topla tek adam eksiltemiyor, tek oyunu ileri götüren pas veremiyor. Orta oyuncusu değil, oyun kurmuyor, kanat oyuncusu değil, kanat akını yok. Forvet değil, gol pozisyonlarında yok. Savunma oyuncusu değil, savunmada yok.. Peki nerde?. Kayıp.
Arda sorumluluk almaktan korkar, böyle kayıpları oynarsa, formayı kaybeder, bir daha da bulamaz..