Mayıs'ın son haftasını Türkmenistan'da geçiriyoruz. Burada bulunma nedenimiz milli bir bayrama şahitlik etmek. Her ne kadar milli ve resmi bir bayramsa da bu aklımıza gelebilecek türden bir bayram değil. Dünyada eşi ve benzeri yok. Türkmenistan devletinin büyük bir coşkuyla ve günler boyunca türlü etkinliklerle kutladığı At Bayramı dünyada atlar adına kutlanan tek bayram. Türkmenlerin meşhur atları Ahal Teke'ler onuruna düzenlenen bayram neredeyse tüm resmi mecraları sarmış durumda. Televizyon kanallarında günler boyu neredeyse At Bayramı ve Ahal Teke atları dışında bir şey izlemek mümkün değil. Devlet başkanı Gurbanguli Berdimuhammedov'un hemen hepsinde hazır bulunduğu ve bizzat binici olarak katıldığı gösterişli resmi törenler, yarışlar, at güzellik yarışmaları, sergiler, fuarlar ve daha birçok organizasyonla kutlanan bayram Türkmenistan için bayram ve at sevgisinin de ötesinde çok özel anlamlara sahip.
1991 yılında Sovyetler Birliği'nden ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Türkmenistan o dönemden bu yana sürekli olarak bir ulus kimliği ve bilinç oluşturma gayreti içerisinde. Uzun süre komünist rejim altında kalan Türkmenler yeni bir devlet olmanın yanı sıra ulusa dönüşmenin de evrelerinden geçiyor. Bu bilinci oluşturmaya adanmış görünen resmi ideolojinin kültürel ve geleneksel değerleri bu amaçla değerlendirme çabası Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk dönemlerini oldukça andırıyor.
Başkent Aşkabat'ın yeni kurulan bölümlerindeki görkemli ve planlı mimari özellikle resmi binalar bu süreçteki kararlılığın net göstergeleri. Doğalgaz ve petrol gelirinin ihya ettiği ülkedeki geleneksel unsurlara dayalı yapılanma ve kurumların inşası devam ediyor. Okuma-yazma, eğitim alanlarındaki atılımlar ise bunun bir başka cephesini oluşturuyor. Resmi ya da sivil olsunlar insanların otorite karşısındaki tutumlarına bakarak ulus bilinci inşasının izlerini açıkça görmek mümkün.
At ve ulus bilinci
Geleneksel Türkmen kültürünün en vazgeçilmez unsurlarından biri ise artık bu hayat tarzıyla özdeşleşmiş olan Ahal Teke atları. Türkmenlerin üç bin yıl önce evcilleştirilen ilk at türü kabul edilen soylu Ahal Teke'leri, aynı zamanda Türkmen tarihinin de taşıyıcısı. Dede Korkut öykülerinden, Mahdumkulu Divanı'na, Mete Han'dan Köroğlu'nun beyitlerine kadar adı hep övgüyle anılan, efsanelerle bütünleşmiş,
"Türklerin Kanadı" olarak nitelenen Ahal Teke atları ise aşılanmaya çalışılan bu ulus bilincinin en temel unsurlarından biri olmuş durumda.
Türkmenlerde Ahal Teke bu açıdan da o denli değerli ki adına bir At Bakanlığı bile kurulan tek at türü. Türkmenlerin bağımsızlık ilan ettikten sonra ilk iş olarak Ahal Teke atları onuruna milli bir bayram ilan ettiklerini söylemek belki de atın Türkmen için ne anlama geldiğini göstermeye yeterli. Dolayısıyla Ahal Teke'lerin korunması ve tanıtılması Türkmenistan için kültürel mirasa sahip çıkmanın çok daha ötesinde bir önem taşıyor. Devlet armasının merkezinde bile bu atı görmek mümkün.
Türkmen devleti için tarihi ve kültürel miraslarının en önemli parçası olan atlara verilen değer bu kadarla da kalmıyor. Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhammedov'un kendisi de bu atların aşıklarından biri. Haftada dört defa hipodroma giderek ata bindiği söylenen başkan geçen yıl da Ahal Teke atlarını güvence altına almak ve korumak için resmi bir program yayınladı.
At Bayramı'nda düzenlenen resmi törenlerde ise bizzat en güzel seçilen ata binip gösteri yaparken, son gün düzenlenen en iyi atların yarışına da jokey olarak katılarak birinci oldu ve kazandığı 11 milyon dolar tutarındaki ödülü bu atların korunması için bağışladı.
Türkmen atları devletin resmi ideolojisi açısından olduğu kadar, gelenek ve görenek açısından da çok değerli. Ama ekonomik olarak pek kullanılmıyorlar.
Ülkenin bütün vilayetlerine yayılmış haralarda yetiştirilen Ahal Teke'lerin sayısı 3 bin civarında. Satılmıyorlar. Ancak hediye ediliyorlar. Yurt dışında prestijli kimselere hediye edildiklerinde ise kısırlaştırılarak veriliyorlar. Böylelikle soylarının melezleştirilmesi ya da bozulması önleniyor. Ancak son dönemlerde yurt dışında tanıtımına hız verilmeye başlanmış durumda. Bu amaçla ülkede düzenlenen bayram ve fuarların dışında İtalya'da ciddi bir tanıtım faaliyetine girilmiş durumda. Kısacası bir Türkmen'in dediği gibi Ahal Teke, Türkmen için sadece at değil "kardeş" hatta "can yoldaşı". Ama Türkmen devleti için Ahal Teke bundan da ötesi.
Birol Biçer / AKTÜEL