AK Parti İstanbul Milletvekili, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanvekili Prof. Dr. Türkan Dağoğlu her yönüyle farklı bir siyasetçi. Türkiye'nin ilk yenidoğan servisini kuran doktor…
*Daha siyasete atılmadan önce, dünyaya zamanından erken gelen çocukları yaşatmak için yaptıklarını, yenidoğan bilimine kazandırdıklarını öğrenince, onu daha da yakından tanımak isteyeceksiniz, tıpkı bizim gibi…
Dağoğlu'nun yenidoğanları mutlu ve sağlıklı yaşatmaya adadığı mesleki ömrü, bu hizmetlerle de sınırlı kalmıyor. Kan uyumsuzluğu olan bebeklerin tedavisinde geliştirdiği yöntem, bugün tıbbın kutsal kitabı olarak bilinen Cochrane'de gerekli durumlarda uygulanacak birincil tedavi olarak geçiyor. Bu çalışmayla ABD'de yılın kadını ödülünü alan uzman aynı yıl, Oxford Üniversitesi'nde düzenlenen foruma davet ediliyor ve şeref madalyası ile onurlandırılıyor. Diğer taraftan Kral Faysal Ödülleri için de rektörlüğe davet geliyor ve aynı çalışma ile İstanbul Üniversitesi'nin bu ödüllere başvurabileceği belirtiliyor. Ne var ki bu durum yine üniversitede bazılarının huzurunu kaçırıyor ve isnatsız bahanelerle çalışmanın ödül için başvurusu engelleniyor. "Sonraki yıllarda Başbakanımızın da aldığı bu onur ödülü, belki de ilk kez üniversitemize verilecekti" diyor Prof. Dr. Dağoğlu "Bu da hem üniversitemiz hem de ekibimiz için büyük motivasyon olacaktı.
Dağoğlu her fırsatta yenidoğan ünitesinde teknoloji kadar ekibin de çok önemli olduğunu vurguluyor. "Neyse ki bu açıdan çok şanlıydım. Çok çalışkan, meraklı, özverili bir ekibimiz vardı." Zaten Prof. Dr. Dağoğlu'nu siyasete iten asıl sebepler arasında o dönemde birlikte çalıştığı iki bilim insanına yapılan haksızlıklar, önemli yer tutuyor. "Yenidoğan konusu bir meslek değil, bir yaşam tarzıdır. Tam da bu yaşam tarzını benimsemiş, çok çalışkan iki doçentim vardı. Öyle ki 1999 Depremi'nde hastaneye koştuğumda, onlar da hastaneydiler. İkisine de kadro verilmesi gerekiyordu. Zamanın rektörü Kemal Alemdaroğlu'ydu. Ekip arkadaşlarımdan birinin eşi de türbanlıydı, kurunun yanında yaş da yandı maalesef. Biz onların kadrosunun, o zamana kadar büyük emek verdikleri yenidoğan ünitesinden gösterileceğini ümit ederken, arkadaşlarımız medikososyal bölümüne gönderildi. Elbette kabul etmediler ve biri Afyon'da profesör kadrosunu alıp, orada yenidoğan servisi kurdu. Diğeri de yenidoğan servisi kurmak üzere Vakıf Gureba'ya gitti. İşte ben o zaman çok yalnız kaldım." Bir yandan haksızlıklar olsa da onun sayesinde yaşama bağlanan bebekler ve aileler tabii ki her zaman baskın geldi ve Prof. Dr. Dağoğlu yıllarca üniversitesine, ünitesine hizmet etmeye devam etti. Ta ki Başbakan'ın teklifine kadar. "Düşündüm, evle de tartıştım ve neredeyse bir günde kararımı verdim" diye anlatıyor siyaset serüveninin başladığı günü. "Daha faydalı olacağıma inanıyorum. Tam Gün Yasası ile yeni düzenlemeler konusunda çalışıyorum. Yakın zamanda intern çalışan tıp öğrencilerine de ücret ödenmesi için çok uğraştım. Tabii yenidoğanları da unutmadım. Hâlâ Türk Neonatoloji Derneği'nin başkanlığını yürütüyorum."
ABD'deki sistem bizim 50 yıl ilerimizdeydi. Elimizde teknoloji ve ekip olmadığı için bebekler gözümün önünde yaşamlarını yitiriyordu.
ASLI ORTAKMAÇ
Fotoğraflar:ERGUN CANDEMİR