(USASABAH)
Nur Özkan Erbay / Washington, DC
1971 yılında İstanbul'da doğan ve 8 yaşındayken ailesi ile ABD'nin New Jersey eyaletine yerleşen Cenk Uygur, bugün dünya genelinde aylık 18 milyon izleyici kitlesi ile internetin en fazla izlenen TV şovu, "The Young Turks"ün sunucusu ve yapımcısı.
Uzun yıllardır, Amerika'nın etkili televizyon ve gazetelerinde politika yorumculuğu yapan; Amerikan televizyonlarının adeta aranılan yüzü olan Uygur, geçtiğimiz yıl Ekim ayında haber sunucusu ve düzenli politika yorumcusu görevi ile Amerika'nın en fazla izlenen kanallarından MSNBC ile anlaştı.
Pennsylvania Üniversitesi ve Columbia Üniversitesi Hukuk Fakültesi'de öğrenim gören Uygur, bir dönem New York ve Washington, DC'de avukatlık yaptıktan sonra 2002 yılında liberal ve ılımlı bir politik çizgisi olan "The Young Turks" şovunu internet üzerinden yayınlamaya başladı. Amerikalı ve Türk'lerden oluşan bir ekiple dünyanın ilk çevrimiçi tv şovunu hazırlayan kişi olma unvanına sahip olan Uygur, İstanbul'dan New Jersey'e uzanan yaşam ve kariyer öyküsünü USASABAH'a anlattı.
***
Amerika'daki bir Türk olarak nasıl evrildi buradaki yaşamınız?
Amerika'ya 8 yaşında geldim. İstanbul'da doğdum. İlk geldiğim zaman çok üzülmüştüm çünkü tüm akrabalar ve arkadaşlar Türkiye'deydi. New Jersey'de büyüdüm. Çok iyi bir gençlik dönemim geçti ve bu konuda aileme çok şey borçluyum. İyi okullara gidebildik, iyi arkadaşlar edindik hem Türk hem de Amerikalı. Bu yüzden gençliğim çok iyi geçti diyebilirim.
Türk Medyasını takip ediyor musunuz?
Neredeyse hiç takip edemiyorum ne yazık ki. Maalesef yeterli zamanım olamıyor, Amerikan medyasını takip etmek için bile yeterli zamanım olamıyor bazen.
Siz "yeni medya" nın oluşumunda büyük rol oynadınız Amerika'da. Sizce yeni medyanın geleneksel medyaya karşı avantajları neler günümüzde?
Televizyonda olunca insanlar daha fazla dinliyorlar sizi. Esasında yeni medyadaki seyirci, televizyon seyircisinden daha fazla. Benim "Young Turks" adlı şovumu MSNBC 'deki şovumdan daha fazla insan izliyor her gün. Fakat ne yazık ki önemli, etkili insanlar Washington'da ve New York'ta bir tek televizyonu seyrediyorlar. Biraz daha yaşlı olduklarından daha yeni medyayı iyi öğrenemediler. Çok önemli bir şey söylesen, etki yaratsan da yaratsan da yeni medyada bunu Başkan duymayacak, Washington'dakiler duymayacak. Arada sırada duyuyorlar ama genelde televizyonun en büyük avantajı bu etkili insanların sizi duyması. Örneğin, ben 40 yaşının altında birisi ile tanışırsam ve beni tanıyorlarsa yüzde yüz Young Turks şovumdan tanıyorlardır. Eğer 40 yaşının üstündelerse hepsi televizyonlardan tanıyorlar genellikle.
Peki "Young Turks" şovundan MSNBC gibi bir kanala atlamak nasıl bir duygu?
Enteresan. Dediğim gibi esasında internette seni daha fazla insan takip ediyor ama televizyonda olduğunuzda insanlar size daha değişik bakıyorlar. Bana garip geliyor ama bana daha fazla hürmet gösteriyorlar. Esasında komik bir şey. Böyle olmaması lazım ama bu da bir gerçek.
Buna televizyonun sihri diyebilir miyiz?
Evet. Kesinlikle televizyonun sihri. Aynı zamanda şovu yaratmak biraz daha kolay oluyor. Ben "Young Turks" u yaparken bir yapımcım var o bana yardım ediyor, videoları ve hikâyeleri buluyor. Televizyonda ise yedi tane yapımcı oluyor. Biraz daha kolay oluyor işler tabi...
"Young Turks" şovunuzda daha çok kendiniz belirliyorsunuz konuları bildiğim kadarıyla..MSNBC'deki programınızda da böyle olabiliyor mu?
Yavaş yavaş o duruma geliyoruz. Televizyonda yönlendirici cihazı olduğu için okuyorsunuz daha fazla. Okuyunca bence yeterince gerçek olmuyor. Ben internette yayın yapınca bir metni okumuyorum, kendi hatırladıklarımdan konuşuyorum. Bence bu daha gerçek geliyor seyircilere.
MSNBC'ye neler katabileceğinizi düşünüyorsunuz peki?
MSNBC muhteşem gidiyor zaten. Ben enerji, güçlü düşünceler ve duygular katabilmeyi umuyorum. Zaten bu yüzden beni işe aldılar.
Sizin "yenilikçi" televizyon yayıncılığı konusundaki felsefeniz nedir? Kendizi diğer MSNBC sunucularından hangi açılardan farklı görüyorsunuz?
Ben sıkı bir yenilikçiyim ama MSNBC'deki birçok kişinin de öyle olduğunu düşünüyorum. Tabi herkes farklı özelliklere sahip. Ben toplumun orta sınıftan olan kısmı ile beraber olmaya, o kitle ile kalmaya çalışıyorum. Ben devletin yozlaştığını düşünüyorum ve her defasında da nasıl bu hale geldiğine dikkat çekmeye çalışıyorum.
Young Turks ve MSNBC için uzun vadeli planlarınız neler?
Benim Young Turks için uzun vadedeki vizyonum toplamda bir medya hakimiyetine sahip olmak. Şu anda zaten dünyanın en geniş izleyici kitlesine sahip olan çevrimiçi haber şovuyuz. Dünyanın en büyük şovu olmasını hedefliyorum her yerde ve her kitle için. MSNBC'deki ise tabi reytinglerde çok iyi olmayı hedefliyorum ama bundan da önemlisi daha fazla insana ulaşmayı, onları ikna edebilmeyi hedefliyorum.
ABD'deki Türk toplumu ile etkileşiminiz nasıl?
Çok iyi. Arada sırada bazı etkinliklere katılabiliyorum. Onun dışında hiçbir şey için zaman kalmıyor. Günde 18 saat çalışıyorum genelde. Hem Young Turks hem de MSNBC'yi hazırlıyorum. Bu yüzden zaman bulmak çok zor oluyor.
Bildiğimiz kadarıyla Los Angeles ve New York arasında da gidip geliyorsunuz? Aile hayatınız nasıl bu yoğunluk arasında? MSNBC'den sonra nasıl değişti aile hayatınız?
Evet ailem için çok değişti. Onlar Los Angeles'talar ama iki hafta da bir ya onlar New York'a geliyorlar ya da ben Los Angeles'a gidiyorum.
Türk-Amerikan toplumuna, Türkiye'deki okuyuculara buradan ne gibi mesajlar verirsiniz?
"Siz medya olun" derim. Kimsenin size gelmesini ya da size fırsat vermesi için beklemeyin. Dünya artık böyle değil. Siz kendiniz fırsatları yaratın. İçinde bulunduğumuz dönem bunu gerçekleştirmek için en mükemmel zaman. Online medya alabildiğine geniş, burada kendi imzanızı yaratabilirsiniz. Cesur olun, güçlü olun ve Türk olun diyorum...
(Gülüyoruz...)
Siz bunu başarmış görüyorsunuz. Peki, başarı için birkaç ipucu verebilir misiniz kendi deneyimlerinizden yola çıkarak?
Zor bir soru..Tabi çok çaba gösterdik, 9 senedir. Söyleyebileceğim şey, gerçekten yaptığınıza güçlü bir şekilde inanmanız ve çok çalışmanız. Bu bir klişe olabilir ama doğru.