Kabul etmem gerekiyor ben de sosyal medyada aynı tanımı kullandım çünkü söz konusu kullanım biz Türk gazeteciler ve hatta Amerikalı gazeteciler için de oldukça yeni.
Her ne kadar ikisi aynı gözükse de aslında farklı anlamlara sahipler.
Peki düşmanlıkların durması, ateşkes ve mütareke arasındaki fark ne?
New York Times'ta bugün yayınlanan bir makale buna oldukça iyi bir yanıt veriyor.
Ara (Truce): Çatışmaya bir süre ara verilmesi. Genellikle büyük çatışmalar içerisinde yerel olarak, çeşitli kasaba, şehir ya da köylerde savaşın genel gidişatından farklı olarak silahların susması manasına geliyor. Oldukça kısa süren ve geçici süre devrede kalan bir uygulama.
Düşmanlıkların durması (Cessation of Hostilities): Bir ateşkes olmamakla birlikte savaşa daha resmi bir ara verilmesi olarak görülüyor. Yasal bir bağlayıcılığı yok ve savaşın içerisindeki çeşitli tarafların bazıları ya da tümünün uyabileceği bir şekilde hazırlanıyor. Bu yüzden ABD ve Rusya'nın hazırladığı plan da, Suriye'deki silahlı grupların tercih edip katılabilecekleri bir şekilde oluşturuldu. Suriye Muhalefeti, şartlara uyacaklarını açıkladı.
Ateşkes (cease-fire): Müzakereler sonucunda düşmanlıkların durması ve daha fazla adım atılması manasına geliyor. Mesela ağır silahların çekilmesi. Askerden arındırılmış bölge yaratılması. Genellikle yasal bağlayıcılıkları var. Çatışmayı tamamen durdurmuyorlar fakat daha çok uzun bir ara verdiriyorlar.
Mütareke (Armstice): Resmi bir şekilde tüm askeri operasyonları ya da savaşı sonlandıran anlaşma. Barış anlaşması öncesinde tarafların tamamen masaya oturup konuşmaları için yükümlülük altına girmeleri manasına geliyor. Savaştan vazgeçmek olarak düşünülebilir. Mondros Mütarekesi gibi.
Buradan da görüleceği gibi şimdilik Suriye'de uygulanması beklenen bu "düşmanlıkların durması" anlaşması, ateşkese giden yolda atılmış bir deneme adımı.
Amerikan basınına göre Beyaz Saray'ın bu anlaşmadan beklentisi oldukça düşük. Bu da kısa süreliğine bölgede bir nefes almak mümkün olsa da kısa-orta vadede çatışmaya dönüşün kaçınılmaz olduğu hissini uyandırıyor.
