Annesinin kendisini toplum içinde görmek istemesi ile başlayan Özlem Koç, engelli bireylerin bu konuda teşvik edilmesi gerektiğini söyledi. Koç, "Savaşıyorsam ailem sayesinde ve onlar için savaşıyorum. Yaptığım ürünleri satmam için bana Instagram hesabı açtılar. Kendi ayaklarım üzerinde durmaya çalışıyorum. Özlemin hobi dünyasında yaptığım ürünleri satıyorum. Ailem hep destek oldu, onlar sayesinde tüm hayallerimi gerçekleştirdim. Geriye dönüp baktığımda keşkem olmuyor. Ancak keşke tüm engelliler benim gibi mutlu olsalardı diyorum" diye konuştu. Kardeşlerin en küçüğü olan 26 yaşındaki Özlem Koç, Mamak'ta ikamet ediyor. İlkokulu Kayaş Sakarya İlköğretim Okulu'nda okuyan Koç, 2003 yılında öğretmeninin hareketlerinde kısıtlılık olduğunu fark etmesiyle başladı. Hastaneye kontrole gitmesinin ardından hastalığın daha yeni başladığı için teşhis koyulamadı. Sonra hastalığının belirtileri arttıkça bacağından alınan patolojik parça ile kesin teşhis konuldu. Musküler Distrofi (kas erimesi) hastalığına yakalanan Koç bu süreçte hiç vazgeçmedi. Okulunun sağladığı destek ile okuluna devam eden Koç, zorlu bir süreçten geçtiğini söyledi. Koç, "Ortaokul bitince 1 yıl aradan sonra Doğan Çağlar Ortopedik Engelliler Lisesi'ni tamamladım. Web tasarım bölümünden mezun oldum. Liseden sonra ailemin ısrarlarına rağmen üniversite okumayı tercih etmedim. Hastanede uzun süre kaldım bu yüzden okula sürekli devam edemedim. Okulumun sağladığı destek ile okula devam ettim. Hastalık zor bir süreçti. 2008 yılında ayağım kırıldı ve 4 ay yatağa bağlı yaşadım. Daha sonra bir daha yürüme şansım olmadı. Hayatımın geri kalanını sandalyem ile geçiriyorum. Hastane kontrollerim devam ediyor. Mevcut hastalığımın yanı sıra yeni hastalıklar oluşmaya başladı. Kemik erimesi, vücut yapısı değişiklikleri. Tedaviler devam ediyor ancak hastalığımın kesin bir tedavisi henüz bulunmadı" dedi. Her insanın planları olduğu gibi benimde planlarım var diyen Koç, "Aileme, gittiğim kursların yetkililerine, Mamak belediyesine teşekkür ediyorum. Kişiye engel olan vücudundaki engel değil zihnindeki engeldir. Buradan tek tavsiyem savaşmayı bırakmayın, kendinize iyi gelen işleri yapın, mutlu olmaya çalışın" ifadelerini kullandı.
ENGELİM İLE BARIŞMAYI TERCİH ETTİM
KENDISINI başka konularda geliştirmek istediğini ifade eden Koç, şuan Mamak Belediyesi'ne bağlı aile yaşam merkezine devam ediyor. Koç, "Çeşitli kurslara katıldım. Katılmaya devam ediyorum. Evde oturmayı sevmediğim için 2008 yılında BELMEK kursuna başladım. Kendimi kapatmak yerine engelim ile barışmayı tercih ettim. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, el işi yapmayı seviyorum. Beni hayata bağlayan ailem. Aslında buraya annemin beni toplum içinde görmek istemesi ile başladım. Eğitim merkezi hayatımın dönüm noktası oldu. Orada insanlar ile iletişim kurmayı öğrendim. Kendimi orada mutlu hissediyorum, yarınlarım için umut doluyor içime" diye konuştu. Koç, "Engelli birey bu konuda teşvik edilmelidir. Savaşıyorsam ailem sayesinde ve onlar için savaşıyorum. Ailem hep destek oldu, onlar sayesinde tüm hayallerimi gerçekleştirdim. Kendi ayaklarım üzerinde durmam için bana çok yardımcı oldular. Yaptığım ürünleri satmam için bana instagram hesabı açtılar. Kendi ayaklarım üzerinde durmaya çalışıyorum. Özlemin hobi dünyasında yaptığım ürünleri satıyorum. Geriye dönüp baktığımda keşkem olmuyor. Ancak keşke tüm engelliler benim gibi mutlu olsalardı diyorum" dedi.