Berlin Eyaleti Çalışma, Uyum ve Kadın Bakanı Dilek Kolat, ayrımcı tutumlara hiçbir şekilde müsamaha edilmemesini istedi. Der Tagesspiegel gazetesine röportaj veren Kolat, 1990’lı yılların başında Berlin’de ayrımcılığa uğradığını açıkladı. Ev ararken ilk etapta çok işi görüşmeler yaptığını anlatan Kolat, adının öğrenilmesinden sonra her zaman bir sorun çıkartıldığını vurguladı. Kolat, günlük yaşamda ayrımcılığın gizlice yayıldığını, etnik kökene, cinsiyete ya da dine göre ayrımcılık yapıldığını söyledi. Vatandaşların ayrımcılığa karşı mücadele edebilmek için güçlü olması ve günlük yaşamda medeni cesaret gösterebilmesi gerektiğini kaydeden Kolat, “Örneğin, yabancı düşmanı fıkralar rahatlıkla kabullenilmemeli” dedi. Dilek Kolat, bir araştırmaya göre, Berlinlilerin üçte birinin ayrımcılığa uğradığının hatırlatılması üzerine, halkın yüzde 67’sinin, sosyal kökenin bir ayrımcılık nedeni olduğuna inandığını, bu konunun ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Kolat ayrımcılığa karşı neler yapılabileceğinin sorulmasına karşılık da, fakir insanların da eğitime ve toplumsal yaşama katılımının sağlanması gerektiğini ifade etti. Kolat, fakir ailelerin çocuklarının da boş zamanı değerlendirme etkinliklerine katılımının sağlanmasının şart olduğunu kaydetti.\n\n
‘SESSİZ KALMAYIN’\n\nAlmanya’da 2006’da çıkartılan Ayrımcılığa Karşı Mücadele Yasası’nın da ayrımcılığa karşı vatandaşların hukuki açıdan mücadele edebilmesi için önemli olduğuna işaret eden Kolat, Berlin eyaleti için de benzer bir yasa çıkartılması için incelemelerde bulunduklarını açıkladı. Her türlü ayrımcılığa uğrayan insanların Berlin’de mevcut olan 16 danışma merkezine başvurarak neler yapabileceğini öğrenebileceğine de işaret eden Kolat, tüm vatandaşları da ayrımcılığa karşı medeni cesaret göstermeye ve ayrımcılık olayları karşısında suskun kalmamaya çağırdı.