Almanya’da 8’i Türk 10 kişiyi öldüren ırkçı Neo-Nazi katillerin işlediği cinayetleri araştıran Federal Meclis NSU Araştırma Komisyonu Başkanı Sebastian Edathy (SPD), Berlin’de SABAH’a özel açıklamalarda bulundu.\n\nEdathy, “
En önemli soru, nasıl oldu da bir aşırı sağ terör grubu yıllar boyu Almanya’da fark edilmeden cinayet işleyip, soygunlar yapıp dolaşabildi” diye sordu.Aşırı sağcıların polis ya da güvenlik birimlerinin dikkatini çekmeden 10 cinayet işlediğini, 2 bombalı saldırı ile 15 soygun düzenlediğini kaydeden Edathy, “
Bunu anlamaya çalışıyoruz. Vatandaşların bir kısmında güvenlik birimlerine duyulan güven yok oldu. Biz bu güveni yeniden inşa etmeye çalışıyoruz” dedi. İhmallerde birkaç unsur olduğunu söyleyen Komisyon Başkanı, “
Bir gizli serviste belge imha edilmesi de bir unsur, ama kesinlikle en önemlisi değil” diye konuştu.\n\n
HEDEF NEDEN AİLELER?\n\nSebastian Edathy, kendisine göre unsurlardan en önemlisinin soruşturmaların tek taraflı yapılması olduğunu ifade etti.\n\nEdathy, “
Soruşturmalar çok tek taraflı olmuş ve katil sürekli kurbanların yakınında aranmış. Irkçı bir motif olabileceği, çok üstünkörü araştırılmış?” dedi. Gizli servislerin hangi zamanda hangi bilgiye ulaştığının da önemli olduğunu kaydeden Edathy, “
Burada da dosyaların imhası önemli bir rol oynuyor. Çünkü bulmacayı çözmek için tüm bilgilere ihtiyacımız var” diye konuştu.\n\n
İMHADA KASIT YOKMUŞ\n\nBu işin şahsi bir başarısızlık mı yoksa bilinçli yapılan bir eylem olup olmadığı konusunda bir fikir sahibi olmadığını söyleyen Edathy, şöyle devam etti:\n\n“
İçişleri Bakanı tarafından bizzat görevlendirilen müfettiş, dosya imhasının bir gizleme operasyonu değil, şahsi bir hatalı davranış olduğundan hareket ettiğini söyledi. Ancak her halükarda aşırı sağ ile ilgili dosyaları böyle bir dönemde imha etmek en basit deyimiyle, hassasiyetsizlik. Böyle bir durumda her şey dondurulup bilgi ve belge imha edilmemeliydi.” Belgelerin imha edildiğini öğrendiklerinde hükümete ve eyaletlere birer mektup yazıp, komisyonun çalışmalarını tamamlamasına kadar belge imha edilmemesini istediklerini açıklayan Edathy, şunları söyledi:\n\n“
Normalde ilgili merciler kendiliğinden bunu yapmalıydı.Bunu kesinlikle anlayamıyorum.Bu kabul edilebilecek bir davranış değil. Ben, ilgili dairelerde veya hükümet kurumlarında çalışan herkesin, Başbakan Merkel’in, ‘Komisyona yardım etmek için her şey yapılmalı. Hiçbir şey gizli kalmamalı’ şeklindeki sözlerini ciddiye almasını umuyorum.”\n\n
‘MUHBİR SAYISI ARTAR’\n\nSABAH’ın “
Çalışmalarınız kapsamında daha başka muhbirlerin de ortaya çıkacağından hareket ediyor musunuz” sorusuna şu yanıtı verdi:\n\n“
Evet, bundan eminim. Dosyalara ve çeşitli raporlara bakılırsa, bu çok muhtemel. Ve bu bize çok açık şekilde bildirilmeli. Halen Federal Kriminal Dairesi’nin (BKA) 100 kişilik bir listesi var. Bu liste, Böhnhardt, Mundlos ve Zschaepe’yi kapsadığı gibi, bu listede bunların çevresindeki insanlar ve hakkında soruşturma yürütülenler de var. Şimdi güvenlik birimleri bize, bu isimler arasında bir resmi kurumun muhbiri olup olmadığını bildirmek zorunda.”\n\n
KASSEL’DEKİ AJANIN ROLÜ\n\nBu sayede sözkonusu muhbirlerden elde edilen bilgiler olup olmadığını belirleyebileceklerini kaydeden Sebastian Edathy, “
Bu bilgiler değerlendirildi, o da önemli” diye konuştu. Komisyon Başkanı, “
Kassel’deki cinayette ajan Andreas T. de olay yerindeydi. Hakkındaki tüm şüpheler ortadan kalktı mı” sorusu üzeriüzerine, “
Bu cinayetle gerçekten çok detaylıca ilgilendik. Ama polis ve savcılık, Andreas T.’nin zanlı olmadığı kanaatinde” dedi.\n\n
YÜZDE 10 İHTİMAL\n\nEdathy, Andreas T.’nin polise doğruları anlatmamış olabileceğine işaret ederek, şöyle devam etti: “Polis hâlâ, Andreas T.’nin olay yerinden çıkmadan yerde yatan cesedi gördüğüne inanıyor. Ama cinayetle ilgisi olduğundan hareket etmiyor. Kendisi görevi icabı orada değildi. Şöyle olmuş olabilir: Çıkarken cinayeti gördüğünde muhtemelen panikledi. Çünkü işiyle ilgili büyük sorunlar yaşayacaktı. Kendisi, olaydan önce oradan ayrıldığını söylüyor. Polis, ‘Olabilir, ama ihtimal yüzde 10’ diyor.”\n\n
YARDIMCI OLANLAR KİM\n\nSABAH’IN, “NSU’nun karıştığı kundaklama olayları ile ilgili şüphe var mı” sorusuna ise Edathy, “Hayır. Soruşturmayı yürüten Federal Başsavcılığın değerlendirmesi, böyle bir şeyin olmadığı yönünde” cevabını verdi. NSU katillerine yardım eden birileri olup olmadığı şeklindeki soruya ise şu yanıtı verdi: “Tabii ki katillere cinayetleri işlemede veya planlamada yardımcı olunup olunmadığı enteresan bir soru. Zaten Federal Başsavcılığın en büyük zorluğu da bu. Yani bomba veren, silah tahsis eden sanıkların, cinayet işlenip işlenmeyeceğini bilip, bilmediği sorusu. Şimdi benim için önemli olan, devletin belgelerinde bu grup veya çevresi hakkında neler bulacağımız. Bulduğumuz zaman da, bu bilgilerle ne yapıldığı.”\n\n
POLİSİN İHMALİ VAR MI?\n\nBerlin Kriminal Dairesi muhbiri Thomas S.’nin, patlayıcı yasasına muhalefetten aranan üç kişi ile bağlantılı bir tanıdığının olduğu ihbarını yaptığını hatırlatan Sebastian Edathy, Berlin Polisi’nin ihbarı dikkate alıp harekete geçtiğini ya da bu bilgiyi bir başka emniyet birimine ilettiğini görmediğini ifade etti. Edathy, “Çünkü bu kişiler aranıyordu. O yüzden bulmak da hiç sorun olmazdı. Eldeki veriler üç kişi, patlayıcı, aşırı sağ. Yani bunların uyduğu çok fazla kişi yoktu, belki de bunlar tekti. Ben o zaman, polisin böyle bir ihbarı neden değerlendirmediğini sorarım” dedi.