Bilecik Söğüt Çaltı Köyü Hamambaşı mevkiinde kaplıca ve kafeterya olarak işletilen ve halk arasında 'Uyuz Hamamı' olarak bilinen şifalı kaplıca yaklaşık 5 ay önce işletmecinin el çekmesi üzerine kapandı. İki ayrı yerden çıkan ve birinin sıcaklığı 38 derece olan Çaltı şifalı kaplıcası, birden çok hastalığın tedavisinde mineraller ve elementler içeriyor. Hem içme hem de banyo amaçlı kullanılan kaplıca suyu, romatizma, sinir iltihabı, beslenme ve metabolik bozukluklar, egzama, yara, çıban, safra kesesi, kadın hastalıkları gibi hastalıklara çok iyi geliyor ve uyuz hastalığı tedavisinde sıklıkla tercih ediliyor. Kaplıcadan ikinci kaynak suyu ise Pelitbükü İçmesi olarak biliniyor ve bu su da mide ve bağırsak hastalıklarına iyi geliyor. Suyun saç diplerini beslediği ve saçlara parlaklık verdiği iddia ediliyor. Suyundan içildiğinde midenin çabuk boşalmasını sağlayan ve iştah açan kaplıcanın bir süredir kapalı ve bakımsız olması, kaplıcaya gelen ya da önünden geçenlerin yüreklerini sızlatıyor. Günübirlik ziyaretçilerin yararlandığı kaplıcaya bugüne kadar konaklama tesisi yapılmamıştı. Gelen ziyaretçiler kaplıcanın hem açılmasını hem de buraya en azından küçük çapta konaklama tesisleri yapılmasını istiyor. Kaplıca 7 yıl önce yenilenen yüzüyle halka hizmet vermeye başlamıştı.

ŞİFALI SU BOŞA GİTMESİN
Kaplıcayı bir süre işlettikten sonra bazı eksiklik ve diğer sorunlar nedeniyle kapatmak zorunda kalan Zafer Ö., "Buraya 6 yılımı verdim. Şimdi buranın önünden geçerken vicdanım sızlıyor. Çevre il ve ilçelerden ziyaretçiler gelmeye başlamıştı. Ama misafirlerimizin konaklama ihtiyaçlarına cevap veremedik. Kaynak suyun çıktığı pompanın elektrik giderlerine ve saymakla bitmeyen diğer sorunlar nedeniyle bırakmak zorunda kaldım. Yoksa çok güzel bir termal kaplıca olacaktı" dedi.

Kaplıcayı daha önce ziyaret eden Fatma A.'da, "Kapanması hiç iyi olmadı. Yeniden açılması iyi olur. Ben ilk böbrek taşını bu kaplıcanın suyuyla düşürdüm. Şifalı su boşa gitmesin" diye konuştu.

Emekli öğretmen Nazmi K.'da, "Kaplıcanın durumu içler acısı. İşletmecinin çekilmesiyle kaderine terk edilmiş. Büyük masraflar yapılan tesisleri yeniden canlandırmak zor olmasa gerek" dedi.

Recep K. ise, "Buradaki en büyük ihtiyaç pansiyon, apart vb. konaklama tesisleriydi. Ancak kaplıcanın yanına mevsimlik tarım işçileri için prefabrik evler inşa edildi. Bu adım termal turizmin potansiyelini başlamadan bitirmiş oldu. Herkes Sakarya Vadisi ve nehrine nazır konaklama tesisleri yapılmasını beklerken işçileri oraya yığmak tam bir garabet olmuştur" açıklamasında bulundu.
