Kardelenler projesini artık duymayan kalmadı. 2000 yılında kamuoyuna tanıtılan proje, Türkiye genelinde okuma azmi ve kararlılığı olan 5 bin kız öğrenciye burs vererek başladı ve zamanla çığ gibi büyüyerek, bu sayıyı 10 bine çıkardı. Proje kapsamında Turkcell bugüne dek 20 bin öğrenciyi okuttu. Sanat camiası da bu projeye destek verdi. Sezen Aksu,
Kardelen adıyla bir albüm hazırladı ve Edirne'den Kars'a 21 konser verdi. Şimdi ise bir belgesel sayesinde Kardelenleri tüm dünya tanıyacak. National Geographic kanalı yetkili yapımcılarından Ivan Bouso, bu projeyi belgesel haline getirmek istedi. Dünyaca ünlü fotoğrafçı Tino Soriano da Türkiye'ye gelerek Kars, Erzurum, İstanbul ve Mardin'de okumak isteyen Kardelenlerin fotoğraflarını çekti. Belgesel temmuz ayında tüm dünyada gösterime girecek. 29 Haziran'da ise Lütfü Kırdar Kongre Sarayı'nda lansmanı yapılacak. Biz de gösterim öncesinde İspanya'da fotoğrafçı Tino Soriano ile buluştuk ve "En etkilendiğim proje," dediği Kardelen kızlarını konuştuk...
- Kardelenler belgeseli için İstanbul, Kars, Erzurum ve Mardin'de öğrencilerin fotoğraflarını çektiniz. Bu projeye dahil olmanız nasıl gerçekleşti?
- National Geographic kanalının yetkili yapımcılarından Ivan Bouso sayesinde oldu. Bouso ilk kez 2008'de, Turkcell ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin 2000 yılından beri yürüttüğü Kardelenler projesini duymuş ve kızların hikâyelerinden, projenin amacından çok etkilenmiş. Daha sonra da bu projeyi belgesel haline getirmek için Turkcell ile kendisi iletişime geçmiş. Benden de proje kapsamında fotoğraflar çekmemi istedi. İnsanlığa hizmet eden bu projenin içinde yer almak istedim ve hemen kabul ettim.
- 'İnsanlığa hizmet eden bir proje' dediniz. Biraz anlatır mısınız projeyi?
- Kardelenler sadece okumak isteyen kız öğrencileri temsil etmiyor, aynı zamanda topluma ayna tutuyor. Bu kızlar erkeklerle eşit yetişmiyorlar. Ama hepsinin hedefi var, artık bir şeyleri değiştirmek istiyorlar. Mutfakta annelerine yardım eden kişi olmak istemiyorlar. Toplumda söz sahibi olmak istiyorlar. Gerçekten onlarla iletişim kurdukça ve gelecek hedeflerini dinledikçe hayretlere düştüm. Eğer biz bu kızlara yardım edebilirsek, gelecekte de onlar diğerlerine yardım eder.
POLİS OLUP, EŞİNİ DÖVENLERİ HAPSE ATACAKMIŞ
- Sizi şaşırtan kızlar var mıydı aralarında? Örneğin çok farklı hedefleri olan...
- Evet özellikle Kars ve Mardin'deki kız öğrenciler beni çok şaşırttı. Örneğin bir tanesini babası hep dövermiş. Annesini de dövermiş ve bir gün bunları terk edip gitmiş. Anne okuma-yazma bilmiyor ve beş çocuğu ile tek başına kalmış. O Kardelen'in hayali de polis olup, eşini ve çocuklarını döven adamları hapse atmaktı.
- Farklı meslek gruplarını isteyenler de var mıydı?
- Evet, Kars'ın Dikme Köyü'nden bir öğrenci "Büyüyünce nörolojik cerrahı olmak istiyorum," dedi. "Peki olursan İstanbul'da mı kalacaksın?" diye sorduğumda da, "Tabii ki de hayır. Gelip köyümdeki hastalara yardım edeceğim," dedi. O bakir köyde bu kızın 'nöroloji'den bahsetmesi gerçekten de ümit verici. Bu kızlar kendi köylerini değiştirmek, toplumu iyileştirmek istiyorlar. İşte bu yüzden Kardelenler belgesel olmalı ve tüm dünya onlardan bir şeyler öğrenmeli. Kadın-erkek arasındaki eşitsizlik birçok ülkede var. Bugün İspanya'da bile hâlâ, aynı işi yapan adamla kadın aynı parayı kazanamıyor. Kars'ın, Mardin'in bakir köylerine gittiğinizde ise bu aradaki fark gitgide büyüyor.
- Genelde hepsi doktor, polis ya da öğretmen mi olmak istiyor?
- Hayır. Mesela Erzurum'daki bir öğrenci artist olmak istiyordu. Fotoğraflarını çektiğimde, "Bu iş için doğru kişisin," dedim. İnanılmaz fotojenikti ve objektif karşısında çok rahat hareket ediyordu. Okul dışında, saçlarını açıp, günlük kıyafetleriyle poz verdiğinde tam bir stara dönüşüyordu. Ona da sordum, "Erzurum uzak değil mi, nasıl artist olacaksın?"diye. "İnternet sayesinde istediğim kişiye ulaşabilirim," diye cevap verdi.
- İletişim kurarken zorlanmadınız mı?
- Her kızla iki ya da üç gün geçirdim. Çok iyi bir tercümanımız vardı, bu yüzden dil problemimiz olmadı. Ama ilk başta ben onlar için fotoğraflarını çekmek isteyen yabancı bir adamdım. Kimse bugüne kadar onları çekmemiş ki! Ben de aile yapılarını, hayallerini sorarak onları tanımaya çalıştım. Oyun oynadım. Kızların hepsini toplayıp "Bir moda şovunda fotoğraflarınızın çekildiğini farz edin," dedim. Daha aktif olanlar poz verdikçe, diğerleri de alıştı.
ÜNLÜLERDEN DESTEK
- Bu projenin sizin için anlamı nedir?
- Kadın ve erkeğin eşit hakları olduğunu tüm dünyaya duyurmak. Kadınların da okuma hakkı var. Şehirden binlerce kilometre uzaklıklardaki köylerde yaşayanları unutmamak gerekiyor. Biz onlara yardım edersek, onlar da köylerindeki diğer çocuklara yardım edebilirler. Gelecekte herkes mutlaka eşit olacak. Bunun zemini şimdiden yapılmalı.
Kardelenler belgeseli tüm dünyada gösterime girecek ve bu bakir köylerde yaşayan öğrencilerin hikâyelerini milyonlar duyacak. Türkiye'den de Sezen Aksu büyük destek verdi. Proje kapsamında il il dolaşıp konserler verdi. Birlik olmak, ses getirmek ve yararlı olmak işte budur.