Televizyonlarda
çok geniş bir kitleye hitap eden yetenek yarışmalarından, kalıcı bir yeteneğin çıkacağını düşünmek fazla iyi niyetlilik olur. Lotodan büyük bir ikramiye kazanmaktan çok da farklı bir ihtimal değil bu aslında. Çünkü bu yetenek yarışmalarının asıl derdi, pek tabii kanalın cebine girecek paradır. Yarışmanın konseptinden jürinin kim oluşuna kadar bu döngü içerisinde gidip gelir hikaye. Önemli olan herkesin takip etmesidir. Başarısız, müzikle hiçbir alakası olmayan bir figürün şarkı söylemesinin önemi yok bu yarışmalarda. Yeteneğin de. Ben yeteneği olanın da bu yarışmalara katıldığına pek rastlamadım,

belki binde bir.
Star Akademi, bu yetenek yarışmalarının yeni dalgalarından biri. İşleyiş aynı; televizyonda ilginç duracak yarışmacılar, konuyla ilgilerinden ziyade (evet, bir insanın müzisyen olması yetenekten anladığı anlamına gelmiyor) sadece medyatik olmalarının önem teşkil ettiği 'ünlü' jüri üyeleri, biraz gerilim, biraz alaturka, popsa biraz Sezen Aksu şarkıları, rock'sa Demir Demirkan, klişeler, vesaire. Açıkçası benim için bu tip programların, öğleden sonralarını işgal eden ömür törpüsü evlilik programlarından en ufak bir farkı yok. Kimimizin gülerek, kimimizin ağlayarak izlediği.
Star Akademi'de de seviye ortada. Jüride ister Ajda Pekkan, ister Sertab Erener olsun. Önemi yok. Çünkü konsept belli, malzeme belli. Sertab Erener ya da Ajda Pekkan -kendi yetenekleri bir yana- en son ne zaman bizi gönlümüzden vuran bir yetenek keşfetmiş, o da ayrı konu tabii.
KORKUNÇ KOREOGRAFİLER
Geçtiğimiz hafta
Star Akademi'nin yarı finali yapıldı. Birçoğunun tek derdi televizyonda olmak olan, mahallelerine, okullarına döndüklerinde arkadaşlarına hava atmanın ötesinde pek de bir şey planlamayan yarışmacıların yarı finali. Söylemeye bile gerek yok ama bir kez daha gördük ki, yarışmadaki her şey palavra. Jüri üyeleri saatler boyunca sızlanıyor; "Sizi nasıl eleyeceğiz?" diye. O ağlak, duygu sömürücü, ajite süreç tam seyirlik zaten. Yarışmacılar ağlıyor. Ertuğrul Özkök sağduyuyu seslendiriyor. Samsun Demir kızıyor. Sertab, Samsun Bey'e çok üzülüp, kızıyor. Sevgili Sertab Erener, madem bazı yeteneklere o kadar inandın, madem çok üzülüyorsun, ellerinden bir tut da yardımcı oluver o zaman? Her şey bu kadar gerçekse, ne bileyim, bir şarkında da sana eşlik etsinler en azından? Saatler süren saçmalıktan sonra, sonunda neden elendikleri belli de olmayan bir şekilde, birilerini evlerine göndermeye karar veriyor jüri üyeleri. Ama bir bakıyoruz, bayrammış! Bu hafta kimse elenmemiş! O korkunç koreografileri, duysanız sokak değiştireceğiniz sesleri boşuna dinlemiş jüri üyelerimiz. Çünkü kanalımız finale çoktan karar vermiş.
KONSEPTE ALET OLAN JÜRİ ÜYELERİ
Kimse alınmasın ama hepiniz o kadar komik ve gülünç kaçıyorsunuz ki... Tarifi imkansız. Ben de evimde şarkı söyledim, gitar çaldım, piyano çaldım ama sırf ünlü olma gayesiyle ötesindeki hiçbir şeyi önemsemeden kanal peşinde, yarışma peşinde koşmadım. Birçok insan da benim gibi yapmıştır. Eminim, o sevgili yarışmacı arkadaşlarımız diyeceklerdir ki; "Biz çok şey öğrendik burada." Doğrudur, öğrenmişsinizdir. Ama maalesef çok büyük bir ihtimalle elinizde gitarınız, Taksim'deki ucuz bir barda ya da Ege, Akdeniz sahillerinde arkadaşlarınıza şarkı söylemekten öteye gidemeyeceksiniz. Önümüzdeki sezon da unutulacaksınız. En yüksek anınız orasıydı. Öğreneceğiniz en büyük şey de bu olacak. Üzgünüm. Kızgınım ama size değil. Sizi kullanan yarışmanın konseptine, bu şova alet olan jüri üyelerine kızıyorum biraz. Benim haddime değil tabii ki ama o sevgili jüri üyelerimizin yerinde olsam, hepiniz dersinizden kalırdınız. Ya da sizi, madem bu kadar 'isteklisiniz', daha düzgün eğitim alacağınız bir yere gönderirdim. Ama tabii ki
Star Akademi jüri üyeleri müziği benden daha iyi biliyor. Ben belki yanılmışımdır. O ucuz televizyon yarışmalarının arasında belki gerçekten bir Mazhar Alanson, Nejat Yavaşoğulları, ne bileyim Madonna falan vardır da ben görememişimdir. Bu yarışmaların yabancı versiyonlarında gerçek yetenekleri görüyoruz ya ona üzülüyorum bir de. Bizde mi yetenek yok? Yoksa bizde yetenekleri seçenler mi bu kadar yeteneksiz? Yine de kanalı tebrik ederim. Kendilerini izletmek konusunda çok yetenekliler. Sokakta ambulans, itfaiye sesi duyunca cama koşarız ya, boş boş bakmak için,
Star Akademi de bende aynı hissi uyandırıyor. Ötesi yok.
Jüri üyelerine önerim var
"Bu şova alet olan jüri üyelerine kızıyorum biraz. Benim haddime değil tabii ki ama o sevgili jüri üyelerimizin yerinde olsam, hepiniz dersinizden kalırdınız. Ya da sizi, madem bu kadar 'isteklisiniz', daha düzgün eğitim alacağınız bir yere gönderirdim."