ASIL SIKINTI EMEKLİLİKTE
Erhan Yaşar (Psikiyatrist): "Asıl sıkıntı görevleri bittikten sonra başlıyor. Yıllar süren hareketli yaşantının ve yoğun ilginin ardından birdenbire emekli oluyorlar. Ciddi maaşlar bağlansa da eski yaşam tarzlarına dönemedikleri için mutsuzluğa kapılıyorlar. Ayrıca görev için kimlikleri ve bazen estetik ameliyatlarla yüzleri değiştirildiği için sosyal sorunlar da yaşıyorlar."
ALMAN ORDUSUNU TUZAĞA SÜRÜKLEDİ
İkinci Dünya Savaşı'nın efsanevi generallerinden İngiliz Bernard 'Monty' Montgomery'nin dublörü M. E. Clifton James, hatıralarını yazan dublörlerden. Gerçek mesleği aktörlük olan James'in generale benzerliği, ordu için çekilen bir propoganda filminde rol alması sayesinde fark edilmiş. James, beyaz perdeye de aktaran I Was Monty's Double (Monty'nin Dublörüydüm) adlı kitabında, Cebelitarık'taki bir toplantıda kendisinden bilgi sızdırmaya çalışan ajanlara yanlış bilgi vererek Montgomery'nin hayatını kurtardığını ve Almanları tuzağa sürüklediğini anlatıyor. James, görevinin zorluğunu ise "Rolümde yapacağım en ufak hata ölümüme neden olabilirdi," sözleriyle vurguluyor.
11 SUİKAST ATLATTI
Ortadoğu liderleri arasında dublör kullanımı oldukça yaygın. Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in görevi süresince onlarca dublöre sahip olduğu biliniyor. Saddam'ın oğullarından Uday'ın dublörü Latif Yahia ise zorla başladığı mesleği sırasında en çok sıkıntı yaşayanlardan. I Was Saddam's Son (Saddam'ın Oğluydum) adlı bir kitap kaleme alan Yahia, Uday'ın Körfez Savaşı sırasında kendisine gelerek "Benim dublörüm olacaksın," dediğini belirtiyor. Yahia, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Başlangıçta bu talebi reddettim. Bu yüzden kız kardeşime gözümün önünde tecavüz etmeye kalkıştılar. Görevi kabul etmekten başka çarem yoktu. Çok sayıda estetik operasyon geçirdim. İyileşme sürecinin ardından defalarca cepheye giderek askerlere moral verdim. Görevim süresince tam 11 suikasttan kurtuldum. yaşadıkları Sonunda canımı kurtarmak için ABD'ye kaçtım."
ATATÜRK'ÜN DE DUBLÖRÜ VARDI
Bazı kaynaklarda Cumhuriyet'in kurucu kadrosunda yer alan 'Ayıcı' lakaplı Mehmet Arif Bey'in Atatürk'ün dublörlüğünü yaptığı iddia ediliyor. 1923 yılında Eskişehir milletvekili seçilen Mehmet Arif Bey, İzmir suikasti davasında suçlu bulunarak idam edildi. Resmi tarih tarafından doğrulanmamakla birlikte, rivayete göre Mehmet Arif Bey idam sehpasına götürülürken 'Kuzum, söyleyin Mustafa'ya. Kurtarsın beni,' der. Ceza infaz memurları ise ona 'Sabahın bu saatinde bir kelle için adamı uyandırmayalım,' yanıtını verir.
MORGDAN ÇIKIP DUBLÖR OLDU
Sovyetler Birliği eski lideri Josef Stalin'in dublörlüğünü yapan Felix Dadaev, otobiyografisinde 'mesleğe' nasıl başladığını şöyle anlatıyor: "Sovyet ordusunda savaşırken vurularak hastaneye kaldırıldım. Öldüğümü düşünerek beni morga taşıdılar. Ama bir süre sonra ayıldım ve insanların şaşkın bakışları arasında hastaneden çıktım. İyileştikten sonra 1943'te bir KGB yetkilisi 'Stalin'e çok benziyorsun. Onun dublörü olacaksın,' diyerek ordudaki yeni görevimi tebliğ etti. Tercih şansım yoktu." Dadaev'in hazırlık süreci de aynı gün başlamış. Stalin'in tüm görüntülerini izlemiş; jestlerini, mimiklerini, yürüyüşünü ve sesini ona benzetmek için gece gündüz çalışmış. Sovyet lider yerine mitinglere ve tehlike unsuru yüksek toplantılara katılan Dadaev, kitabında atlattığı sayısız ölüm tehlikesine rağmen yaptığı görevden pişmanlık duymadığını belirtiyor.