Tek kişilik bir stand-up şovu var Yasemin Sakallıoğlu'nun. Çocukluğundan itibaren yaşadıklarını anlatıyor. Bakış açısına göre yaşadıkları travmatik yorumlanabilir ama o her şeye komik tarafından bakan biri. Bu yüzden hayatı izleyenlere çok komik geliyor. Bu nedenle şovunda yer bulmak mümkün değil, sosyal medyasında milyonları peşinden sürüklüyor. Küfür yok, argo yok, her şey olduğu gibi, samimi. Belki de sırrı bu. Yasemin Sakallıoğlu ile her şeyi konuştuk...
- Yıldızının parladığı bir dönemdesin. Nasıl hissediyorsun?
- Sürecin içinde çok savaş verdiğim ve derdim sürekli ivme yükseltmek olduğu için, pek anı yakalayamıyorum. O yüzden "Çok güzel gidiyor", "Çok mutluyum" diyemiyorum. "Şimdi bunu çok iyi yaptım bir sonrakini ne kadar iyi yapacağım?" derdindeyim.
- Aileni deyim yerindeyse yerden yere vuruyorsun gösterinde... İzlediler mi seni?
- İzlemediler. Annem daha önce doğaçlama gösterilerime geliyordu, orada da birçok kez uyuyakaldı. (Gülüyor.) Annemin ileri derecede dikkat dağınıklığı var. Uzun süre kilitlenemiyor. Zaten beni de oyuncu, komedyen olarak görmediği için, bizim kız bir şeyler anlatıyor işte tadında izliyor. O geldiği zaman seyircilerle konuşmak istiyor. Bir keresinde şöyle bir şey yaşadım: Sahnedeyim, annem arka sıradaki kadın seyirciden telefon numarasını istiyor kuzenim için. Ona ayarlayacakmış.
- Bence en komik kadınlar kendiyle dalga geçebilenler. Sanırım sen onlardan birisin...
- Bu bazen kendimizde eksik gördüğümüz şeylerle başa çıkma şeklimiz. O dalga geçmenin içinde her şey var.
- Senin sırrın nedir, komedi için? İçten gelen bir komikliğin mi var, çok iyi gözlem mi yapıyorsun?
- Bence Türkiye komik bir yer. Türk halkını aşırı derecede komik buluyorum. Komik olmayan da komik bence, hatta daha komik. O kadar çok malzeme var ki, mesele onlara bakmak ve görmek. Eşimle bir ortama gittiğimizde sadece durup insanları izliyoruz. Kadınların hepsinden çok besleniyorum. Kendini bir karşıdan izlese, komedyene ihtiyacı yok gülmek için.
- Instagram'daki videolar planlı mı, birden mi aklına geliyor?
- Bir söz var, işini sevenin aklına fikir kendiliğinden gelir diye... Neye yoğunlaşırsanız onunla ilgili fikir, siz istemeseniz de aklınıza gelir. Gündemi de çok iyi takip ederim. Ben insanların her şeye katlanmasını sağlıyorum. Gündemde bir şey var, başa çıkamıyoruz onunla ama gülersek katlanabiliriz belki diye düşünüyorum.
- Stand-up yapmaya karar vermek zor olmuştur. Cesaret ister!
- İlk olarak çok yakın çevremdeki insanları topladık, konu komşu, arkadaşlarım... 60 kişi falan onlara anlattım. Bittiğinde çok alakasız şeyler anlattın ama hepsi "Çok komikti" dedi. O gün ilk adımı attım. Sonra profesyonelliğe geçiş yaptım. Benim içimde birçok hazine var. Çok küçük yaştan itibaren birçok şey biriktirmişim. Bir de çok şanslıyım, etrafımda çok komik insanlar var. Gerçi onlar komik olduğunun farkında değildi. Bizim başımıza gelen şeyler o kadar saçmaydı ki, o saçma şeyler yaşarken çok üzücü, anlatırken komik bir şeye dönüşüyordu. Ben de anlattıkça gülüyordum, güldükçe de katlanabiliyordum. Yaşananları komedi katmadan anlatsam oturup karşılıklı ağlarız başıma gelenlere. Güldükçe travmalar, mizaha dönüştü. Yaşadığım acıların hepsi bana lazım oldu... Kabullenişe geçtim hayatımda, o da gelsin, bu da gelsin. Bir şeye yarayacak hayatımda.
BİR ŞEY KOMİKSE ZENGİN DE FAKİR DE GÜLER
- Peki ya sosyetik kadınlar niye seni izliyor?
- Onların içinde de büyük bir savaş var. Birbirleri için giyiniyor ve süsleniyorlar. Ben de diyorum ki, kimse için giyinmiyorum, kimse için süslenmiyorum. Ben onların boş vermek isteyen tarafına hitap ediyorum. Benim basma etekle, başımda tülbentle, evde göbek attığım videoyu, Türkiye'nin en zengin ailelerinen birinin ferdi olan bir kadın beğeniyor, bana mesaj atıyor "Sana aşığım" diye. Bu kadın bu videoda ne bulmuş olabilir! Oysa onun da anneannesi var, eve gelen bir kadın var. Bir şey komikse zengini de, fakiri de gülüyor. Aşırı bakımlı, çok güzel kadınlar beni takip ediyor, oysa ben onların tam zıddı. Ama bir kadın bin kadındır. Hepimizin içinde çeşitli kadınlar var.
SAMİMİYETİ SEYİRCİ ANLIYOR
- İnsanlar niye seni seviyor ve çok yakın buluyorlar kendilerine?
- İnkar etmediğim için. Bende de bu problem var, sende de var. Samimiyeti anlıyor seyirci. Seni kazanmak için mi böyle davranıyorum, yoksa sen miyim, bunu çok iyi ayırt ediyor seyirci. Olmadığın bir şeyi anlatarak belli bir noktaya kadar gelirsin.
- Instagram'da komik olan çok isim var. Orada kalıcı olmak zor mu?
- Orada çok rekabet var ama konservatuvardaki doğaçlama hocam, "Instagram'da komiksin ama bakalım dışarda ne yapacaksın?" demişti. Kamera karşısında, gösteride, sinemada bu işler daha zor. Telefondan bir şeyi takip ettirmek kolay. İnsanların gerçekten seni sevip sevmediğini başka alanlara kaydığında anlıyorsun. Ben orada çok büyük bir sınav verdim. Hayal kırıklığına uğrayabilirdim. Sosyal medyada 5 milyon takipçim var ama salonu dolduramıyorum. Ne acı... Amacım etki yaratmaktı. Bir eve anılarımla, hayatımla, yeteneğimle girmek istedim, başardım da galiba...
METAVERSE'Ü KONUŞURKEN BANA TURŞU GELİYOR
- Hayranların sürekli yiyecek bir şeyler getiriyorlar sana...
- Yemeyi çok seviyorum. Metaverse evrenini konuştuğumuz bugünlerde bana hâlâ turşu geliyor olması umutlandırıyor beni. Bizi dijitalleştiremeyeceksiniz, robotlaştıramayacaksınız. (Gülüyor.) Çünkü bana o kadar çok salça, turşu geliyor ki...