Ayjet'te 20. dönem kursiyerlerinden Çetin Büyükberker, turizm işletmeciliği mezunu ve işletme masterı yapmış bir pilot adayı. Uçmanın bir tutku ve gönül verilmesi gereken bir iş olduğunu söylüyor: "Uçmayı sevdiğimiz için her türlü zorluğun üstesinden geliriz. Yer dersleri yani teorik kısım uçmaktan daha zor. Bu dönemde sosyal hayat, özel hayat, aile yaşantısı belli ölçüde kısıtlanıyor. Ama bu zorluğa katlanmak kendi seçimimiz." Büyükberker, bir süpürgeyle bile uçabileceğini anlatırken, aslında nasıl da tutkuyla bu işe bağlı olduğunu çok iyi açıklıyor. Esin Çebi de 20. dönem kursiyerlerinden. Bilgisayar mühendisi ve daha bebekken pilot olacağının sinyallerini vermiş. Ailesiyle çıktıkları seyahatlerde, uçaktan inmemek için çırpınan ve ağlayan bir bebek olmuş her zaman. Kendi kararlarını alabileceği yaşa gelince de pilot olmayı kafasına koymuş. Üniversitenin ardından AYJET'e başvurmuş ve doluluktan dolayı birkaç dönem sonra başlayabileceğini öğrenince çok üzülmüş. Daha sonra şans eseri bir kişilik yer açılınca eğitime başlayabilmiş. Çebi, "Ruh haliniz kötü bile olsa uçmak, iyi geliyor, ben uçarken tüm sıkıntıları unutuyorum," diyor. AYJET'e her dönem sadece 12 öğrenci kabul ediliyor ve iki ayda bir dönem açılıyor. Bugüne kadar 220 pilot mezun olmuş ve 170's farklı havayollarında çalışıyor.