Babası Adalet Partisi'nden Gaziantep Milletvekili seçilince, henüz ilkokula bile başlamadan doğduğu şehirden Ankara'ya taşındılar. Babasının daha sonra senatör de olması nedeniyle tüm öğrenim hayatı Ankara'da geçti. Ankara'dan ayrılamam derken, eşinin memleketi olan Balıkesir'e yerleşti. Çiçeği burnunda asistan olarak gittiği, son 17 yılını profesör olarak geçirdiği Balıkesir Üniversitesi'nde, 33 yıl boyunca enstitüler, araştırma merkezlerinde görev aldı, dekanlık, yüksekokul kurucu müdürlüğü, rektör yardımcılığı yaptı. Son 12 yıldır hiç yılmadan, küsmeden verdiği rektörlük mücadelesi, en çok başvurunun olduğu İzmir Demokrasi Üniversitesi'ne atanması ile mutlu sonuçlandı.
Tek personeli dahi olmadığı için kendisini koca üniversitenin şimdilik "tek kişilik ordusu" olarak tanımlayan İzmir Demokrasi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper, üniversitenin binasına yeni kavuştu. Önünde yüzlerce akademik ve idari personelin seçimi, yönetimin ve senatonun oluşumu, bölümlerin oluşturulması, şehri ve yöneticilerini tanıma gibi zorlu bir süreç olan zarif rektör ile hayran olduğu İzmir'in manzarası eşliğinde, geçici makamında konuştuk.
Rektörlük mücadeleniz nasıl başladı?
- Balıkesir Üniversitesi'nde
rektör yardımcılığı yaptığım
dönemde üniversitedeki
bütün dairelerle iç içe oldum.
Böyle olunca ben bu işi yapabilirim
dedim. 2006 yılında rektör- lüğe
aday oldum, seçimlerde birinci sırada
çıktım, YÖK'te de birinci çıktım, ama
Ahmet Necdet Sezer atamadı. Adaylığımı
koyduğum 2010 yılında ikinci
oldum, o zaman da Abdullah Gül
vardı, yine olmadı. Sonra 2014'te tekrar
aday oldum. Onda da mevcut rektör
çok az farkla birinci oldu, ben ikinci
olmuştum, ama üçüncü kişi atandı.
Nasip burasıymış, ben buna inanıyorum. İnsanın kısmeti neresiyse sizi buluyor. Dolayısıyla iyi ki de daha önceki olmamış. Ben bunu 12 yıl boyunca yaptığım mücadelenin mutlu bir sonu olarak değerlendiriyorum.
Rektörlüğe en fazla başvuru İzmir Demokrasi Üniversitesi'ne olmuştu...
- Gümüş kapı kapanır, altın kapı açılır. Evet, aynı anda 19 üniversitede rektörlük süreci başlamıştı. Bunların içinde İzmir Demokrasi, 43 başvuru ile en fazla başvuru yapılan üniversiteydi. En çok kişinin başvurusunun olduğu yere atanmak ve Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiri ile atanmış olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Bu yıl eğitime başlayacak mısınız?
- Sürece bağlı. Şu anda ben tek kişilik orduyum. Başka üniversitelerden görevlendirme yapacağız. Çünkü eleman yok. Onlar buraya gelince senato ve yönetim kurulu olacak. Senato ve yönetim kurulu bölümleri açacak, bölümler açıldıktan sonra verilen kadrolara göre sınırlı sayıda bölüm açacağız, öğrenci alma hakkımız ondan sonra çıkacak.
Yani bu sene biraz zor...
- Belki birkaç bölümü yetiştirebiliriz. Mesela tıp fakültesiyle ilgili olarak Ege Üniversitesi ile de Katip Çelebi ile de görüştük. Belki öğrenci alımını onlar üzerinden yürütürüz. Sonra biz kendimiz açınca bize geçiş yapabiliriz.
Üniversitenin kaç fakültesi olacak?
- Burada 10 fakülte, 3 yüksekokul, 3 enstitü var. Tıp fakültesi, diş hekimliği fakültesi, sağlık bilimleri fakültesi ve sağlık meslek yüksekokulu. Tabii sağlıkla ilgili bu bölümler olunca bir de sağlık bilimleri enstitüsü doğal olarak çıkıyor. Büyük bir üniversite olması planlanıyor.
Üniversiteyi şehirle bütünleştirmek gerekiyor. O nedenle sanayiyi ilişki içerinde olacak ara eleman yetiştirecek araştırma merkezlerinin olması gerekiyor. Sadece bir eleman anlamında değil, firmaların daha iyi işlemesi, yeni teknolojilerin uygulanması anlamında da araştırma merkezini faaliyete geçirmek gerekiyor.
Bunun için de kadrolarımıza eleman alırken bunların göz önüne alınması gerektiğini düşünüyorum. Bu çalışmaları yapabilecek, ekip ruhuyla hareket edebilecek, sanayiyle bütünleşecek hizmetlerin yapılması, teknoparkın bir an önce faaliyete geçmesi şeklinde. Yani burayı hem teknik anlamda hem de sağlık anlamında ciddi ölçüde geliştirmek mümkün. Farklı ameliyatların yapılmasını, ona uygun doktorların gelmesini sağlamak gerekiyor. İzmir'de zaten bu anlamda ciddi anlamda potansiyel var. Dışarıdan getireceğiniz kişilerin mutlaka farklılığının olması gerekir.
İzmir Üniversitesi'nin binasına sığacak mısınız?
- Üniversite eğitime o binada başlayacak, ama belirli bir yol aldıktan sonra kendi kampüsümüzü oluşturmaya çalışacağız. Çünkü yetmeyecek. Bunlar 7 birim olarak faaliyet gösteriyormuş. Butik üniversite olarak hizmet veriyormuş. Bizim zaten şu anda 13 tane birimimiz, 3 tane de enstitümüz olacak.
Kaç öğrenci alacaksınız?
- Mevcut fiziki kapasiteye bakarsak çok olması mümkün değil. Şu anda mevcut binanın kapasitesi 7 binse, en fazla ikinci öğretimi faaliyete geçirirsek 10-11 bin aralığında olabilir. Tabii bunu değerlendireceğiz. Henüz bu konuda yol almış değiliz. İlerleyen süreçte bir kampüs çalışmasıyla büyüyeceğiz tabii ki.
Kaç kadro açılacak?
- Tahsis edilen idari kadro 655 civarında, akademik kadrosu ise 2 bin 50, 2 bin 100 civarında. Bu kadroların hepsi birden açılmaz. Zaman zaman izinle açılacaktır.
İzmir Üniversitesi'nin eski çalışanları işe alınmada öncelik istiyor...
- Bu üniversite, İzmir Üniversitesi'nin yerine açılmadı. İzmir'de 3 üniversite kapatılınca, onun yerine 2 devlet üniversitesi kuruldu. Sadece mevcut üniversitelerin yerlerini kullanım hakkı verildi.
Vakıf üniversitelerinde herkes zaten birer yıllık sözleşme ile devam ediyor. Memnun olmazlarsa bir yıl sonra sözleşmeyi bitirir.
Kadrolara çıktığımızda Türkiye'nin her yerinden başvuru olabilir. Kim hak ediyorsa onu yapacağız. Orası kapandı, çalışanlarını işe alalım olmaz. YÖK'ün şu andaki bakışı da zaten o. İlana çıkılacak. Başvurular içinden en iyi olan, akademik yönü güçlü, yararlı olacak, şehirle üniversiteyi bütünleştirme özelliğine sahip kişileri tercih etmek gerekir. Üniversite şehirle bütünleşmeyi sağladığı zaman başarıyı yakalar.
ADIM ADIM YOL ALACAĞIZ
Uykularınız kaçıyor mu?
- Ben zoru ve mücadeleyi seviyorum. Sadece en doğruyu düşünmeye çalışıyorum. Mesela en doğruyu yakalamak için diğer üniversitelerin rektörleriyle görüşmeyi düşünüyorum. Burası yeni kurulan bir üniversite. Tamam, ben tecrübeliyim ama burada çalışacak arkadaşların da özellikle idari kadrolaşma anlamında baktığımızda mutlaka tecrübeli olması gerekir.
Öncelikleri iyi belirlemek gerekir. Planımız binamızı ele geçirmekti, Sayın Valimiz sayesinde o gerçekleşti. İkinci sırada binayı faaliyete geçirdikten sonra temel daireleri oluşturmak. Kadroları hızlı doldurmak da doğru değil. Nitelikli kişileri bulmak için yavaş ve sağlam adımlarla ilerlemek gerekir.
Kadrolu hocamız olmadığı için bir yönetim kurulu oluşturamıyoruz. Sonra mevcut fakültelerimize dekan ataması yapılacak. Senatoyu, yönetim kurulunu oluşturup, YÖK ile bazı kararlar alıp, bölümleri açarak, faaliyete geçebilmesi için yol alacağız.