Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YEŞİM TABAK

'Onlar' ve çizgi filmler

Sevimliliğe oynayan çizgi filmlerin sık sık yetişkinleri de cezbettiği malum. Ama bir bebek veya çocukla birlikteyken TV'de bir animasyona rastladığınızda nasıl da lambadan cin çıkmış gibi hipnotize olduklarını görünce, ya da iki dakika susturmak adına derhal sonuç alınca, bu türün has kitlesinin onlar olduğunu teslim etmeniz gerekiyor ("Onlar!"). Hangi çizgi filmin çocuklara daha iyi hitap edeceğini büyük kafasıyla kestirmek güç. Yine de bu konuda birtakım tahminler yürütülebilir. Şu an vizyonda iki çizgi film var: Küçük Denizkızı Ponyo ve Terra'yı Kurtarmak. 'Has kitle'den birini bu filmlerden sadece birine götürmem icap etse, tercihimi üç boyutlu Terra'yı Kurtarmak yerine iki boyutlu Küçük Denizkızı Ponyo'dan yana kullanırdım. Lafı dijital teknolojilere karşı "el emeği"nin erdemlerine getireceğimden değil, Ponyo'da hakikaten daha çok boyutla karşılaşacağınız için. Terra'yı Kurtarmak, hiç de fena bir çizgi film değil aslında. Sürükleyici bir anlatımı ve basın gösterimine baba, teyze vs. yanında gelen çocuklar biraz tırsmış olsa da, renkli bir görsel dünyası var. Terra, suratı karıncalara veya Star Wars bilgesi Yoda'nın gençliğine benzeyen birtakım bacaksız yaratıkların dev mantarlarda oturup, sanatla ilgilenerek barış içinde yaşadığı bir gezegen. Halkı savaş karşıtı bile değil, daha çok, 'savaş dışı'; hatta özel seromonilerle yaşama tapıyorlar. Dünya'dan sonra Mars ve Venüs'ü de tüketerek evsiz kalan insanlar ise, 'ya biz ya onlar' diyerek Terra işgaline başlamış durumdalar. Darbeci generallere rağmen, delişmen bir Terra kızı ve vicdan sahibi bir insan-asker, iki halkın bir arada yaşayacağı bir düzen için mücadele veriyor. Terra'yı Kurtarmak, Disney ya da Pixar yapımı değil; Kanadalı bir ekibin işi. Yine de iyi niyet şeması çok tanıdık: Savaşın insanlara, insanların dünyaya bulaşmış bir virüs olduğu ve bir kez söküp atınca bir daha da musallat olmayacağı temennisi.

"İNSANDAN ADAM"
Küçük Denizkızı Ponyo
'da tam tersine, "İnsandan adam olmaz" diyen babasına kafa tutup insan olmaya gayret eden bir kahraman var. Miyazaki'nin uyarlaması, Küçük Denizkızı'nın (Little Mermaid) kahramanlarını gençlerden çocuklara dönüştürüp, sonunu da muradın gerçekleştiği bir yere bağlıyor. Filmin iyimser tablosunda dünya veya insanlar mükemmel görünmüyor. Kocasına sinirlenen annenin buzdolabından bira çıkarıp kafaya dikmesi gibi, örneğin Terra'da hoş karşılanmayacak davranışlar söz konusu. Denizkızı Ponyo yine de insanlar arasına karışmakta ısrarcı. Böylece doğanın dengesini bozarak epey bir zarar ziyana yol açmayı bile göze alıyor. Hikâyenin naifliğine rağmen, böyle 'alacakaranlık' yönleri de var filmin. Kızının kara hayatına kaçmasından hoşlanmayan babanın gönderdiği 'düşman gözlü' dalgalar da buna dahil. Buna rağmen filmin duygusu, sonunda çalan şarkıdaki gibi, baştan aşağı sevecen ("Ponyo Ponyo Ponyo... sakana no ko..."). Miyazaki, çevrecilik, sevgi gibi 'pozitif' meseleleri, az matematik ama bolca sezgiyle ele alıyor. Haliyle, filmlerinin etkileme menzili, hoşgörü mesajlı herhangi bir çocuk filminden daha geniş. İyi bir macera sunan Terra, Bush karşıtlığı gibi bir şeyse, Ponyo hümanist bir öğretiden çıkma.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA