Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sosyal medya hesabından Milli Uzay Programı'nın yeni hedeflerine ilişkin paylaşımda bulundu.
'İLK KEZ BİR TÜRK VATANDAŞI UZAY BİLİM MİSYONUNU GERÇEKLEŞTİRECEK'
İlk kez bir Türk vatandaşının uzay bilim misyonunu gerçekleştirmek üzere uzay yolculuğuna çıkacağına işaret eden Kacır, ilk Türk astronotu Alper Gezeravcı'nın Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) 14 gün boyunca uzay görevleri için mikroalg yaşam destek ünitelerinden mikro yer çekiminin insan solunum sistemine etkilerine, yeni nesil alaşımlar geliştirmeden mikro yer çekiminde bitkilerde gen düzenleme verimliliğine kadar Türk bilim insanlarınca hazırlanan 13 bilimsel deney yapacağını bildirdi.
Kacır, uzay bilim misyonunun amacının, Türk bilim insanlarına dünyadaki mevcut çalışmaların ötesine geçen araştırmaları sunmak, insanlı uzay araştırmaları ve keşiflere yönelik tecrübe kazanmak, 0 ile 21 yaş arasındaki 27 milyon çocuk ve genç başta olmak üzere toplum için ilham kaynağı olmak, bilimin, AR-GE'nin, inovasyonun ve teknolojinin milletçe daha fazla sahiplenilmesini sağlamak olduğunu ifade etti.
'ASTRONOTLARLA AYNI UZAY ARACIYLA YOLCULUK YAPACAK'
Bu misyonda Gezeravcı'nın İtalya'dan ve Avrupa Uzay Ajansı aracılığıyla İsveç'ten astronotlarla aynı uzay aracıyla yolculuk yapacağını belirten Kacır, bugüne kadar 40'tan fazla milletten astronotun uzay yolculuklarına katıldığına dikkati çekti.
Kacır, yıllık bilimsel yayın sayısı 20 yılda 9 bin 5'ten 48 bin 619'a yükselen bilim ve araştırma ekosistemi için bu misyonu gerçekleştirmenin çok anlamlı ve doğru olduğuna inandıklarını vurgulayarak şunları ifade etti:
"Biliyoruz ki yetkin bilim insanlarımız ülkemizde en ileri araştırma imkanına sahip olduklarında çok daha büyük işlere imza atacaklardır. Belki bazılarımız, bu misyonun neden kendi roketimizle kendimize ait ya da ortağı olduğumuz bir uzay istasyonuna yapılmadığını sorgulayabilirler. Bugüne dek 40'tan fazla milletten 600'e yakın astronot uzaya gitmişken, sadece 3 ülkenin insanlı uzay görevleri gerçekleştirme yeteneği var. Kendi uydularını uzaya gönderme kabiliyetine sahip pek çok ülkenin dahi insanlı uzay görevleri gerçekleştirme kapasiteleri henüz yok."
ISS 1998'de 15 ülke ve 5 uzay ajansı tarafından kurulurken Türkiye'nin bu istasyonun paydaşı olmadığına ve o tarihte ülkede bir uzay ajansının da bulunmadığına işaret eden Kacır, bunun Türkiye'nin bu yarışta olmayacağı anlamına gelmediğini belirtti.
"MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ'Nİ GERÇEKLEŞTİRMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ"
Kacır, bir yandan roket teknolojisinde Roketsan, Delta-V, TÜBİTAK SAGE gibi kurumlarda çalışmalar yürütülürken, bir yandan da insanlı uzay görevlerine başlamanın çok anlamlı olduğunu vurgulayarak, "2000'li yıllara gelinceye dek Türkiye'de uzay araştırmaları çok kısıtlı düzeyde idi. Son 22 yılda görüntüleme uydularımız Rasat, Göktürk ve İMECE'yi yerli ürettik. İlk milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A'yı bu yıl uzaya göndermeye hazırlanıyoruz." ifadesini kullandı.
Sıvı yakıtlı ve hibrit yakıtlı roket teknolojileriyle uzaya erişim kabiliyeti kazandıklarını belirten Kacır, uzay bilimi ve teknolojilerine yönelik geliştirilecek yeni projelerin Türkiye'ye hem stratejik hem de ekonomik getiriler sağlayacağını bildirdi.
"KENDİMİZE AİT BİR UZAY LİMANI KURACAĞIZ"
Kacır, şunları kaydetti:
"Gelecekte yerli uzay aracımızla insansız Ay misyonunu da gerçekleştireceğiz. Milli roket sistemlerimizle uzaya erişim kabiliyetimizi artıracak, kendimize ait bir uzay limanı kuracağız. Konumlama ve zamanlama sistemi oluşturan uydu takımlarını yerli üreteceğiz. Kalkınma yarışında asla yeniden geri düşmeyecek, Milli Teknoloji Hamlesi'ni gerçekleştirmekten vazgeçmeyeceğiz. Ve şimdi insanlı uzay araştırmalarına başlıyoruz. Bu, Türk milletinin ortak kazanımıdır. İşte o nedenle gurur duy Türkiye."
Öte yandan, Bakan Kacır, Türkiye'nin insanlı ilk uzay yolculuğu öncesi karantina sürecinde olan Türk astronot Alper Gezeravcı ile görüştü. Kacır, "Uluslararası Uzay İstasyonu'na vardığınızda sadece kendiniz değil, Türkiye'nin umutları da gökyüzünün sınırlarının ötesine taşınmış olacak. Uzay bilimi alanında yeni bir sayfa açıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Bakan Kacır şu ifadeleri kullandı:
"Millet olmak, acıda ve kederde olduğu gibi, sevinçte, heyecanda ve gururda da bir ve beraber olabilmektir.
Türkiye, #MilliUzayProgramı ile bir ilki daha gerçekleştiriyor. İlk kez bir Türk vatandaşımız Uzay Bilim Misyonunu gerçekleştirmek üzere uzay yolculuğuna çıkıyor.
İlk Türk Astronotumuz Alper Gezeravcı Uluslararası Uzay İstasyonunda 14 gün boyunca yürüteceği Bilim Misyonu kapsamında, uzay görevleri için mikroalg yaşam destek ünitelerinden mikroyerçekiminin insan solunum sistemine etkilerine, yeni nesil alaşımlar geliştirmeden mikroyerçekiminde bitkilerde gen düzenleme verimliliğine, Türk Bilim İnsanları tarafından hazırlanan 13 bilimsel deney gerçekleştirecek.
Bu misyonun amaçları;
- Türk Bilim İnsanlarına dünyadaki mevcut çalışmaların ötesine geçen araştırma imkanları sunmak,
- Gelecekte devam edecek insanlı uzay araştırmaları ve keşifleri için tecrübe kazanmak,
- 0-21 yaş arasındaki 27 milyon çocuk ve gencimiz başta olmak üzere toplum için ilham kaynağı olmak,
- Bilimi, Ar-Ge'yi, inovasyonu, teknolojiyi milletçe daha fazla sahiplenmemizi sağlamak.
Bu misyonda astronotumuz yalnız olmayacak. İtalya'dan ve Avrupa Uzay Ajansı aracılığıyla İsveç'ten astronotlar da aynı uzay aracıyla yolculukta olacak.
Bugüne dek 40'tan fazla milletten astronotlar uzay yolculuklarına katılmış.
Biz, yıllık bilimsel yayın sayısı 20 yılda 9.005'ten 48.619'a yükselen bilim ve araştırma ekosistemimiz için bu Bilim Misyonunu gerçekleştirmenin çok anlamlı ve doğru olduğuna inanıyoruz.
Biliyoruz ki, yetkin bilim insanlarımız ülkemizde en ileri araştırma imkanına sahip olduklarında çok daha büyük işlere imza atacaklardır.
Belki bazılarımız, bu misyonun neden kendi roketimizle kendimize ait ya da ortağı olduğumuz bir uzay istasyonuna yapılmadığını sorgulayabilirler.
Bugüne dek, 40'tan fazla milletten 600'e yakın astronot uzaya gitmişken, sadece 3 ülkenin kendi roket sistemleriyle insanlı uzay görevleri gerçekleştirme yeteneği var. Kendi uydularını uzaya gönderme kabiliyetine sahip pek çok ülkenin dahi insanlı uzay görevleri gerçekleştirme kapasiteleri henüz yok.
Uluslararası Uzay İstasyonu 1998'de 15 ülke ve 5 uzay ajansı tarafından kurulurken Türkiye, bu istasyonun paydaşı olmamış, zaten o tarihte malesef bir uzay ajansımız da yokmuş.
Bu, bizim bu yarışta olmayacağımız anlamına elbette gelmez.
Bir yandan roket teknolojisinde Roketsan, Delta-V, TÜBİTAK SAGE gibi kurumlarımızla çalışmalarımızı yürütürken, bir yandan da insanlı uzay görevlerine -tıpkı pek çok ülkenin yaptığı gibi- başlamak, yapmamız gereken işlerden biri.
2000'li yıllara gelinceye dek, Türkiye'de uzay araştırmaları çok kısıtlı düzeyde idi.
Son 22 yılda görüntüleme uydularımız Rasat, Göktürk ve İmece'yi yerli ürettik.
İlk milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A'yı bu yıl uzaya göndermeye hazırlanıyoruz.
Sıvı yakıtlı ve hibrit yakıtlı roket teknolojileriyle uzaya erişim kabiliyeti kazandık.
Uzay bilimi ve teknolojilerine yönelik geliştireceğimiz yeni projeler, ülkemize hem stratejik hem ekonomik getiriler kazandıracak.
Gelecekte yerli uzay aracımızla insansız ay misyonunu da gerçekleştireceğiz.
Milli roket sistemlerimizle uzaya erişim kabiliyetimizi artıracak, kendimize ait bir uzay limanı kuracağız.
Konumlama ve zamanlama sistemi oluşturan uydu takımlarını yerli üreteceğiz.
Kalkınma yarışında asla yeniden geri düşmeyecek, #MilliTeknolojiHamlesi'ni gerçekleştirmekten vazgeçmeyeceğiz.
Ve şimdi insanlı uzay araştırmalarına başlıyoruz.
Bu, Türk Milletinin ortak kazanımıdır.
İşte o nedenle; #GururDuyTürkiye"
Millet olmak, acıda ve kederde olduğu gibi, sevinçte, heyecanda ve gururda da bir ve beraber olabilmektir.
— Mehmet Fatih KACIR (@mfatihkacir) January 18, 2024
Türkiye, #MilliUzayProgramı ile bir ilki daha gerçekleştiriyor. İlk kez bir Türk vatandaşımız Uzay Bilim Misyonunu gerçekleştirmek üzere uzay yolculuğuna çıkıyor.
İlk Türk… pic.twitter.com/UpnwC68KgZ