Güzel oyuncu Fahriye Evcen'i önce 'Yaprak Dökümü' dizisiyle tanıdık. Ardından rol aldığı projelerle hep kendini geliştirerek ilerledi. Kusursuz güzelliğiyle birçok markanın da yüzü olan Evcen, TV kariyerine ise yeni dizisi 'Ölene Kadar' ile devam ediyor. Atv'de önceki akşam ilk bölümü yayınlanan 'Ölene Kadar' ile iki yıl aradan sonra izleyicinin karşısına çıkan Evcen, dizide 'Selvi' isimli bir avukatı oynuyor. Evcen; başrolünü Engin Akyürek ile paylaştığı dizide canlandırdığı 'Selvi'nin, kendisi gibi idealist bir kadın olduğunu söylüyor. Oyunculuk kariyerinin yanı sıra Burak Özçivit ile ilişkisiyle de her daim gündemde olan güzel yıldız, sevgilisinin doğum gününde evlenme teklifi almıştı. Teklif için "Hayatımda hiç bu kadar coşkulu 'Evet' dememiştim" diyen Evcen ile hem yeni dizisi 'Ölene Kadar'ı, hem de özel hayatında yaşadığı heyecanları konuştuk...
'İŞTE BU!' DEDİM
İki yıldır ekranlarda olmamanızın özel bir sebebi var mı?
Özel bir sebebi yok; sadece içinde yer alacağım projeyi özenle seçmek istedim. Bu süreçte dizi senaryoları dışında, sinema filmi senaryolarını da değerlendirip bir film çektim. Tabii ki seveceğim bir dizi de yapmak istiyordum bu sezon. 'Ölene Kadar'ın hikayesini okuduğumda "İşte bu!" dedim açıkçası. Beklediğim dolulukta bir hikayesi vardı ve bitirdiğimde bir an önce devamını okumak istedim.
Bu dizide rol almak istemenizin sebebi neydi?
'Selvi'nin hikayesi aslında... O kadar yüreğe dokunan bir öyküsü var ki... Sadece çok çaresiz bir geçmişi olduğu için değil, aynı zamanda bir insanın isteyerek veya istemeyerek yaptığı seçimlerin nelere mal olabileceğini de bize göstermesi açısından çok önemli. Seçimlerin nedeniyle omuzlarına ne denli ağır bir yük yüklenebileceğini onun hayatında görebiliyoruz. 'Selvi', ne pahasına olursa olsun kendi doğrusunu yaşıyor. Kendisinin sebep olmadığı yanlışlıkları düzeltmek isterken, sonrasında çok büyük pişmanlıklar yaşayacak. Genç yaşta vicdan ve kefaret olgularının ağırlığıyla karşılaşmış genç bir kadın 'Selvi'. Ve bu ikilemin ortasında adaletin kendisini seçip savaş veriyor. İşte bunu oynamak çok keyifli.
Bir projeye başlarken öncelikli kriteriniz nedir? Senaryonun dışında, oynayacağınız rolün ağırlığı ve kiminle oynayacağınıza çok kafa yorar mısınız?
Öncelikli kriterim her zaman senaryodur. Hikaye ve hatta yan hikayeler ne kadar renkli kurulmuşsa, o kadar zevkli bir iş ortaya çıkacak demektir. Benim için aslolan; tüm karakterlerin dengeli işlenmesi çünkü hepsi bir bütüne hizmet ediyor.
'Avukat Selvi' nasıl bir kadın?
'Selvi', 24 yaşında bir avukat... İdealist, kendi doğruları olan bir kız. Annesi ve babasını küçükken kaybetmiş ve abisiyle büyümüş. Sokakta yetiştiği için hayata karşı nasıl meydan okunacağını erken yaşta öğrenmiş. Biraz inatçı ve dik kafalı, kendi başının çaresine bakabilen, hiçbir zorluktan çekinmeyen cengaver bir kız. Abisiyle aralarındaki bağ çok güçlü; ona karşı zaafı var. Abisi, zor günlerini paylaştığı tek kişi. 'Selvi'nin muhakeme yeteneği çok güçlü, bu yüzden insanlara son derece adaletli davranmaya çalışıyor. Ta ki vicdanını rahatsız eden o olayın kefaretini ödeyene dek... Kendisinin ve abisinin tehlikede olduğunu gördüğünde de adil olabilecek mi, göreceğiz.
Karakterin en önemli yönü ne sizce?
'Selvi'nin motivasyonu, gerçeği gizlemek. Hikayenin başında yaptığı hamleyle iki taraflı kar sağlamayı hedefliyor. Hapis yatmasına sebep olduğu 'Dağhan'ı cezaevinden kurtarıp kefaretini ödedikten sonra gerçeği bir daha hiç kimse sormayacak sanıyor fakat öyle olmuyor. Herkes gerçeğin peşindeyken, 'Selvi' zarar göreceği için gerçeği gizlemeye çalışacak.
'Selvi'nin size benzeyen yönleri var mı?
İdealist oluşu.
SICAK BİR BAĞIMIZ VAR
Bir internet sitesinde Burak Bey ile sizi 2016'nın en kıskanılası çifti seçmişler. Kıskanılan bir çift olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Onların sevgisi çok değerli bizim için. Biz de hayranlarımızla Instagram sayesinde iletişim kuruyoruz. Bizi görmek istiyorlar, biz de onlar için fotoğraf yüklüyoruz, tepkilerini görüyoruz ve mutlu oluyoruz. Sıcak ve samimi bir bağ kuruyoruz her biriyle. Bu çok önemli bizim için.
Kısa süre önce evlilik teklifi aldınız. Burak Bey için hazırladığınız sürpriz partide hayatınızın sürpriziyle karşılaşacağınızı tahmin eder miydiniz? Teklif anında ne hissettiniz?
Daha önce hiç bu kadar coşkulu 'Evet' dememiştim.
Çift olarak birlikte neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
İzin günlerimizi denk getirebiliyorsak her şeyi seviyoruz aslında. (Gülüyor) Boş günlerimiz bazen denk gelmiyor, bu da bizi çok üzüyor cidden. Birlikte geçirebileceğimiz her boş anı değerlendiriyoruz.
Tatilde neleri tercih ediyorsunuz?
Deniz ve güneş için tek tercihimiz, güzel ülkemizin denizleri... Bunun dışında yurt dışında farklı yerler görmek, doğalarını keşfetmek, kültür miraslarını ve insanlarını tanımak tabii ki çok keyifli. Keşke çok daha fazla vaktimiz olsa ve daha çok yer görebilsek. Hayatta bize bahşedilen o kadar çok güzellik var ki... Hepsini tanımak ve görmek isterim.
LİSEDEYKEN HUKUK BÜROSUNDA STAJ YAPTIM
Bu arada cübbe size çok yakışmış. Gerçek hayatta avukat olmak ister miydiniz?
Teşekkür ederim...10'uncu sınıftayken bir hukuk bürosunda staj yapmıştım. Eşlik edebildiğim kriminal duruşmalar çok ilginç gelmişti o dönem. Çok etkilenmiştim ama bu kadar... (Gülüyor) Daha sonra başka şeyler ilgimi çekti. Ve şu an öyle bir iş yapıyorum ki, tüm meslekleri canlandırabiliyorum. Sokaktaki her insan olabiliyorum, kendimin dışına çıkabiliyorum. Daha çok empati kuruyorum, her duyguyu anlamaya çalışıyorum ve devamlı gözlem yapıyorum.
HAKLI-HAKSIZ KİME GÖRE?
Rolünüze nasıl hazırlandınız?
Bazen, bazı şeyleri karakteri anlamaya çalışırken keşfediyorsun. Mesela karar verme yetin henüz yokken senin adına gıyabında karar verilmesi, insanı içinden çıkamayacağı bir hayata sürükleyebiliyormuş. 'Selvi'nin yaşadığı durum bu. Beni en çok zorlayan şey; doğrunun ve yanlışın, haklının ve haksızın, 'neye ve kime' göre değerlendirildiği taktirde ne kadar ucu açık kavramlar olduğunu görmekti. Böyle olunca karakteri savunmak için tuttuğun dallar kırılabiliyor. Yine de karaktere her zaman haklı sebepler bulabilirsin ve bulursun da. Çünkü onun gerçeği ve onun doğrularıyla ilerlediğinde, seni zaten ulaşmak istediğin yere götürür.
10 YIL ÖNCE HAYAL ETTİĞİM ŞEYLERİN HEPSİ GERÇEKLEŞTİ
Hayattaki en büyük sınavınız nedir? Çok uğraş verdiğiniz bir şey oldu mu?
Üniversiteyle seti birlikte yürütmek... Oyunculuktan önce Almanya'da üniversite eğitimine başlamıştım ama Türkiye'ye geldikten sonra eğitimime beş yıl ara vermek zorunda kaldım. Sonra tamamlamam gerektiğini düşünerek, eğitimimi Boğaziçi Üniversitesi'nde devam ettirme kararı aldım. Ama bu çok kolay olmadı tabii. Boğaziçi'nde bir bölüm bitirmek çok zor ve bunu oyunculukla eş zamanlı yapmak hiç kolay olmadı. Bir yandan 'Çalıkuşu'nun sahnelerini ezberlerken, bir yandan vize ve finallere çalışıyordum! Deli bir temponun içindeydim, neyse ki tamamladım. Hatta boş zamanlarda üstten fazladan ders aldığım için, yanlışlıkla neredeyse bir sömestir erken mezun oluyordum! Fark etsem kendimi o kadar zorlamazdım tabii...
Kariyer olarak geldiğiniz noktadan memnun musunuz?
Hiçbir zaman kendime ütopik hedefler koymadım. 10 yıl önce kafamda beni heyecanlandıran bir gelecek vardı elbette. 10 sene önce, bugün için hayal ettiğim şeyler gerçekleşti. Hâlâ da bu şekilde devam ediyorum. Heyecanlandığım projeler sayesinde, bugün hayal ettiğim noktadayım. 'Ölene Kadar' da onlardan biri.
Her oyuncu kendisini geliştirerek ilerlemek ister. Siz ilerlediğinizi nasıl fark ediyorsunuz? Belirleyici olan ne?
Tabii ki teknik birikim önemli ama en doğru pusula, sokaktaki insanların tepkisi. Bence ölçü bu. Onlar bütün gerçekliğiyle duygularını aktarıyorlar. Biz onların evine her hafta konuk oluyoruz, onlar da bizi severek izlediklerini söylüyorlar. Onların gözünde bir sürekliliğin varsa doğru yoldasın demektir.
Başarı kıstasınızı merak ediyorum. Nedir size göre başarı; para, ödüller?
Aslında gerçek başarı süreklilikte ve yılların getirdiği donanım ve tecrübede gizli. Bu da bu işin en zor kısmı aslında. Bu işte istikrarlı olmak ve süreklilik sağlamak kolay değil; bunun için çalışıyoruz en çok. Bunu başardığımız zaman da başarılı addediliyoruz.
Özellikle güzellik ve kozmetik markalarının size yoğun bir ilgisi var. Yine dizideki rolünüzden dolayı Ortadoğu'dan reklam teklifleri de almışsınız. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu ilgiyi?
Çok güzel bir şey tabii ki bu. Türkiye pazarı için reklam anlaşmalarımız vardı zaten, buna yurt dışı pazarının dahil olması benim için çok gurur verici. Firmaların beni hem yurt içinde, hem de yurt dışında temsilci olarak seçmesi bana ne kadar güvendiklerini gösterir.
İnsanlar sizi neden beğeniyor sizce? Güzellik kavramına bakışınız nasıl?
Böyle düşünmeleri beni sevindiriyor. İnsanların benden ilham alması, onlara örnek olabilmek çok mutlu edici. Saçıma, cildime, kıyafetlerime çok özen gösteriyorum. Sadece işim gereği değil, özel hayatımda da hep çok dikkatliyimdir. Bakımlı olmak ve iyi görünmek benim için ilk koşullardan biri.
İŞTE GÜZEL AVUKAT 'SELVİ'
'ÖLENE Kadar'da 'Selvi' isimli genç ve idealist bir avukatı canlandıran Fahriye Evcen, rolü gereği avukat cübbesi ve ciddi iş kıyafetleriyle kamera karşısına geçiyor. Duru güzelliğiyle herkesi kendisine hayran bırakan ünlü oyuncu, ileriki bölümlerde 'Selvi'yi heyecanlı gelişmelerin beklediğini söylüyor. Engin Akyürek'in canlandırdığı 'Dağhan'ın hapse girmesine sebep olan 'Selvi', yıllar sonra onu hapisten kurtaracak. 'Selvi'nin tüm gücüyle gerçeği gizlemeye çalışacağını söyleyen güzel yıldız, karakterin hikayesinin kendisini derinden etkilediğini belirtiyor.