ALİ GÜLTİKEN - KALECİLERİN FARKI
Sezonun en güzel maçlarından birini izledik. İzleyenler de oynayanlar da keyif aldı. Bir maçta kaleciler bu kadar ön plana çıkıyorsa bu kadar güzel kurtarışlar oluyorsa bu maçta bol pozisyon var demektir. Bol pozisyonlu maçlar her zaman içinde tempo barındırır. Dün akşam iki takım da oynamak istedi. Çok katı savunma yapmak yerine bir an önce rakip kaleye gitmeyi düşündü. Trabzonspor'da Uğurcan, Beşiktaş'ta Ersin kurtardıkları pozisyonlarla takımlarını maçın içerisinde tuttu.
Beşiktaş'ın Trabzon'a oranla çok daha fazla pozisyon yakaladığını da söyleyebiliriz. Bu pozisyonlar karşısında bir kaleci nasıl takımını maçta tutar Uğurcan'la bunlara şahit olduk. Maçın bir diğer önemli oyuncusu da Nwakaeme. Kaderi değiştirdi. Trabzonspor'un onun üzerinden oynadığı oyunlarda beklentilerin hepsine cevap verdi. Bu tip maçlar her ne kadar taktik, disiplin ve sistem üzerinden okunsa da maçın içerisinde öne çıkan oyuncular skoru belirler. Beşiktaş'ta Aboubakar yine çok zorladı. Her pozisyonun başında, içinde, bitiminde onu yine gördük. Oyun iki takım adına da genelde kanat oyunları üzerinden oynanmaya çalıştı.
Trabzonspor, Ekuban ve Nwakaeme ile istediğini daha çok alan taraf oldu. Beşiktaş, N'Koudou'nun girmesinden sonra biraz daha kanatta düşündüklerini yapabildi. Kulübe olarak baktığımızda Beşiktaş, Trabzon'a oranla daha fazla alternatife sahip.
Özellikle orta alan içindeki oyuncuları biraz daha erken değiştirebilirdi. Ama oyunun genelinde topa daha fazla sahip olmasının ve her an düşündüğünü yapabileceği hissi bunları biraz geciktirdi. Bu gecikmeleri de Trabzonspor avantaja çevirdi.
İSKENDER GÜNEN - ONU KLASİK MÜZİKLE DİNLEYİN
Abdulkadir Parmak'ın sakatlanmasının ardından oyuncu tercihi orta alanda problem oluşturdu. Flavio, Baker ve Berat ile oluşan bir orta saha meydana geldi. Kendi alanında maçı kabul eden bir oyun anlayışıyla çıkan bir Trabzonspor vardı. Abdullah Avcı'nın bu maçta oynatmak istediği sistem son derece doğruydu. Çünkü Baker oyuna girdikten sonra, üçlenen orta alan kurgusuyla Beşiktaş'ın en büyük zaaflarından birisi olan savunmasının arkasına atılan ataklar gelişti.
İlk yarıda Djaniny'nin getirdiği topta Baker kaleciyle karşı karşıya golü atsa daha farklı bir süreç ortaya çıkabilirdi. Berat ve Baker, haftalardır yapılan maçlardan dolayı yorgunluğun vermiş olduğu etkiyle pas hatası fazla olan iki isimdi. Bu yüzden ortada üstünlüğü ele alan taraf da Beşiktaş oldu. İlk devre yenilen gol, Serkan'ın yetersizliğinden kaynaklı. 1-0'dan sonra Beşiktaş'ın yakaladığı 2-3 gol pozisyonunda ise Uğurcan'ın mükemmel kurtarışları var. Orta alandaki yetersizliğe rağmen Nwakaeme, Djaniny ve Ekuban'ın top saklama becerisiyle gelen golle Trabzonspor öne geçti.
Bu sonuç Trabzonspor için çok önemli. Ama konuşulması gereken bir isim var ki o da Anthony Nwakaeme. Klasik müzikle izlerken top Nwakaeme'nin ayağına geldiğinde bizi başka yerlere sürüklüyor. Trabzonspor'un her atağında var olan ve de ikinci golden önce bireysel yeteneğiyle attığı gol, herhalde herkes tarafından takdir edilmeli diye düşünüyorum.
FATİH DOĞAN - UĞURCAN'IN ZAFERİ...
Beşiktaş-Trabzonspor maçı Süper Lig'de görülmemiş bir olayla başladı. İlk 27 dakika boyunca hakem Halil Umut Meler faul düdüğü çalmadı. Kesintisiz oyun, kaliteyi artırdı. Ancak bu durum diğer açıdan Josef, Atiba ve Mensah'la temaslı oyuna daha müsait olan Beşiktaş yerine Trabzonspor'a avantaj sağladı. Düşük tempo ve temassız oyun, misafir takımın planına yağ sürdü. Abdulkadir Parmak ve Rıdvan'ın erken sakatlanıp çıkması iki takımı da etkilese de Aboubakar'ın golü Beşiktaş'a istediği fırsatı verdi. Ancak bilardo topu gibi Vida-Montero-Ersin'e çarparak filelere giden Nwakaeme'nin beraberlik golü, bordo-mavili takımın hem görüntüsünü hem de bahtını değiştirdi.
Takıma bir öz güven geldi. 1-1 biten ilk yarıda gol sayısının artmasını kaleciler engelledi. Özellikle kaptan Uğurcan hem ilk yarı hem ikinci devre birbirinden kritik 4 kurtarışıyla Beşiktaş'ın gol iştahına duvar ördü. Gemisini zafere ulaştıran kaptan oldu. İlk 60 dakika istediğini alan Avcı, 62'de defansif Berat'ı çıkarıp Bakasetas'ı oyuna alarak hamlesini yaptı. Golü hemen 1 dakika sonra karambolde Nwakaeme'nin çıkardığı topta Hugo ile almayı sanırım Avcı da beklemiyordu.
Trabzon'un kalan bölümde 2-1 önde oynaması ve tempoyu düşürme gayretleri Beşiktaş'ın oyun ve baskı anlamında yükselmesini de sağladı. Sergen Yalçın'ın Ghezzal ve Mensah'ın yerine N'Koudou ve Dorukhan'ı alması doğru hamleydi. Ancak Atiba'yı da düşünebilirdi. Dorukhan'ın haklı kırmızısına rağmen Beşiktaş'ın baskısı düşmedi. Ancak Uğurcan'ın kurtarışları Trabzon'un zaferini getirdi. Beşiktaş'ın domine ettiği ancak Trabzon'un kazandığı gecede iki takım da müthiş futbol gecesine imza attı.
MURAT ÖZBOSTAN - KÖPRÜNÜN ALTINDAN ÇOK SULAR AKTI...
Dorukhan gördüğü kırmızı kart ile Beşiktaş'ın tabelaya ortak olmasını önledi. Yönetim, onunla bir kez daha görüşsün, ama takıma kaybettirdiklerini. Trabzon'da Beşiktaş'ın kazandığı maçta iki takım da transferlerini bitirmemiş, ev sahibi Newton'ın yönetiminde Sergen Yalçın'ın kontratak tuzağına düşmüştü. Köprünün altından çok sular aktı. Beşiktaş'ta yeni transferler, Trabzon'da Avcı'nın gelişiyle birlikte iki takım da savunma performansını üst seviyeye çıkardı. Ve maç kazanmaya başladılar.
Beşiktaş dün kendi iyi futbol çizgisinin altında kaldı. Orta sahada basit top kayıpları yaptılar. Ghezzal ve Atiba kötü bir maç çıkardı. Kartal, Aboubakar ve Larin ile maça tutunmaya çalışırken, Trabzonspor kanatlardaki iki yıldızını da çok iyi kullandı. Baker mutlak fırsatı harcamasa Kadıköy'de olduğu gibi ilk golü atan taraf olabilirlerdi. Geçiş oyunu oynayan takımlar için geriye düşmek bir handikap. Aboubakar'ın golü Trabzon'un işini çok zorlaştırdı ama Süper Kupa'yı kazanmanın morali ve ikinci yarıda düşürmedikleri tempo ile beraberliği buldular.
Hatay'da olduğu gibi galibiyet golü defansın esaslı adamı Hugo'dan geldi. Diagne derbide Galatasaray'ı yıkmıştı dün aynı sahada Dorukhan gördüğü kırmızı kart ile Beşiktaş'ın tabelaya ortak olmasını önledi. Elbette Uğurcan'ın kritik kurtarışların da altına çizmek lazım. Abdullah Avcı'nın kupası yoktu, Süper Kupa'yı aldı. Trabzon'un derbi galibiyeti yoktu. Kazandılar. Sergen Yalçın derbileri kazanmıştı dün kaybetti. Lig her zamankinden uzun ama bir gerçek var; ara haftaya Fenerbahçe lider giriyor. Beşiktaş, Trabzonspor maçını kaybederek sadece 3 puan değil psikolojik olarak da önemli bir yara aldı. Önemli olan zirveye çıkmak değil orada durabilmektir. Dorukhan'la siyah-beyazlı yönetim bir kez daha görüşsün. Ama Beşiktaş'a kaybettirdiklerini... Abdullah Avcı'yı tebrik ederim.
AHMET ÇAKAR - HALİL UMUT MELER MÜKEMMEL YÖNETTİ...
Hemen hemen her kararı doğru. İlk yarıda Ekuban'ın penaltı beklediği pozisyonda 'devam' kararı da yerinde. Dün gece itibariyle lig korkunç bir sıkışıklıkla yeniden başladı. Beşiktaş kaybedince hem o önemli çıkışı bitti hem de ligin tepesi puan olarak daraldı. Önce şunu söyleyelim; dün gece Trabzonspor kazanmışsa futbol IQ'su çok yüksek bir adam olan Nwakaeme adlı büyük oyuncusuna dua etsin. Adeta tek başına oynadı, iki gol de onun.
Aslında Beşiktaş oyuna çok iyi başladı. Her iki taraf da orta sahayı boş bırakınca top bir orada bir burada derken N'Sakala soldan getirdi, Türkiye'nin en iyi santrforu Aboubakar da kafayla Beşiktaş'ı öne geçirdi. İşte bu dakikadan sonra sahneye Nwakaeme çıktı. Geldi, çekti, çevirdi, araya oynadı ve devre biterken de onun şutu iki oyuncuya çarpınca kendi kalesine gol olarak Montero'ya yazıldı. İkinci yarı yine oyun dengedeyken bu sefer aynı Nwakaeme sihirbazlığa soyundu. Ceza alanı içinde aut çizgisinin hemen üzerinde ne yaptı yaptı, iki Beşiktaşlı arasından topukla sıyrıldı, Hugo da Trabzonspor'u öne geçirdi. Bunun üzerine bir de ilerleyen dakikalarda Dorukhan Toköz kırmızı kart görünce Trabzonspor bütün avantajı aldı.
Aslında bütün bunlara rağmen son saniyede Beşiktaş beraberliği kurtarabilirdi ki bu sefer de Türkiye'nin en iyi kalecisi Uğurcan Çakır sahneye çıkıp galibiyeti perçinledi. Sonuçta ligin ikinci yarısıyla birlikte özellikle 3 büyük açısından lig yeni başlıyor, dördüncü büyük Trabzonspor da ufak ufak yukarı tırmanıyor. Hakem Halil Umut Meler, tek kelimeyle mükemmeldi. Hemen hemen her kararı doğru. İlk yarıda Ekuban'ın penaltı beklediği pozisyonda 'devam' kararı doğru, Dorukhan'a gösterilen kırmızı kart da tartışmasız.