Son dakika haberleri: Dünyanın gözü, Orta Doğu'da İsrail'in mimarı olduğu kaosta. Gazze işgaliyle başlayan ve giderek tüm sınır bölgelerine yayılan İsrail saldırı aralıksız sürerken gelen Lübnan kararı dünya gündeminde deprem etkisi yarattı. Lübnan ile İsrail arasında varılan ateşkes antlaşması yerel saatle 04.00 (TSİ 05.00) itibarıyla yürürlüğe girdi.
İSRAİL LÜBNAN'A SALDIRAMAYACAK
Antlaşmaya göre İsrail Lübnan'a karadan, denizden veya havadan herhangi bir askeri saldırı gerçekleştirmeyecek. Hizbullah ve Lübnan'daki diğer silahlı gruplar da İsrail'e karşı herhangi bir saldırıda bulunmayacak. Lübnan'da her türlü silah satışı, tedariki ve üretimi Lübnan hükümetinin denetimi altında olacak. Ruhsatsız her türlü altyapı tesisi veya askeri bölge yok edilecek ve yasa dışı silahlara el konulacak. Lübnan, kendi güvenlik güçlerini üzerinde anlaşılan güvenlik planı doğrultusunda sınır hattı boyunca konuşlandıracak.
60 GÜN İÇİNDE GERİ ÇEKİLECEKLER
İsrail ise kendi güçlerini 60 gün içinde kademeli olarak Mavi Hat'tın ötesine çekecek. Lübnan'ın resmi güvenlik güçleri ülkede silah taşıma ve operasyon yapma yetkisine sahip tek grup olacak. ABD, İsrail ile Lübnan arasında tanınmış kara sınırları oluşturulması için dolaylı müzakereleri teşvik edecek. İsrail ve Lübnan, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararının önemini kabul edecek. İsrail ile Lübnan arasındaki taahhütlerin uygulanması ve denetimi için ortak bir komite oluşturulacak.
Olay yaratan karar sonrası Netanyahu, ilk kez konuştu. Yaptığı yayında ateşkesi "kabul etmesinin" nedenlerini açıklayan Netanyahu, işgal planı madde madde anlattı.
Netanyahu konuşmasında, "Ateşkesi kabul etmemizin 3 ana sebebi var. Birincisi: İran tehdidine odaklanmak istememiz. " ifadeleriyle sonraki hedefinin İran olduğunun altını çizdi.
Ülkeye yeni silah girişi olacağına yer veren Netanyahu, "İkincisi, askeri güçlerimizin ve askeri mühimmatlarımızın yenilenmesine olanak tanımak. Bu bir sır değil: Daha fazla silah tedarikinde bulunuyoruz. Ancak bu tedarik zincirinde gecikmeler yaşandı ve bunlar yakında son bulacak. Yakında gelişmiş silahlarımız bize daha fazla güç sağlayacak ve bu da hedeflerimizi gerçekleştirmemize olanak sağlayacak." sözleriyle yeni bir saldırı dalgasını başlatacağının sinyalini verdi.
Konuşmasında Hamas'a da değinen Netanyahu, "Üçüncü neden ise, Hamas'la olan savaşımızı Hizbullah'la olan savaşımızdan ayırmamız. Hamas, kurduğu baskıyla Hizbullah'la birlikte hareket etti. Ancak artık Hizbullah yok. Ve bu durum artık esirlerimizi geri getirmeye odaklanmamıza olanak sağlayacak. 7 cephede birden saldırıya uğruyorduk ve karşılığını verdik." Açıklamasında bulundu.
"ORTA DOĞU'NUN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRİYORUZ"
Konuşmasında Orta Doğu üzerindeki planlarına da yer veren Netanyahu, "Orta Doğu'nun çehresini değiştiriyoruz. Tüm bu yaptıklarımız kahraman askerlerimizle ve İsrail halkının desteğiyle bu savaşı dikkatli bir biçimde yönetiyoruz. Daha önce de defalarca kez söyledim: Bunu gerçeğe dönüştürebiliriz. Kuzey'in yıldızını yeniden parlatabiliriz." Sözleriyle büyük işgal planını bir kez daha gündeme getirmiş oldu.
İŞGALCİ İSRAİLLİLER KARŞI ÇIKIYOR
İsrail'in kuzeyindeki yerleşim yerlerinin belediye başkanları, "güvenlik getirmeyeceğini" ileri sürerek Lübnan ile sağlanan ateşkes anlaşmasını eleştirdi. On binlerce İsrailli, Hizbullah ile İsrail ordusunun Lübnan-İsrail sınırındaki çatışmaları nedeniyle Ekim 2023'ten bu yana boşalttıkları ülkenin kuzeyindeki bölgelere dönmeyi bekliyor.
İsrail devlet televizyonu KAN'a göre, Netanyahu, dün İsrail'in kuzeyindeki yerel yetkililerle yaptığı toplantıda "Hizbullah'ın ateşkes şartlarına bağlı kaldığı teyit edilene kadar İsrail'in kuzeyinde yaşayanların evlerine dönemeyeceğini" söyledi. İsrailli belediye başkanları ise ABD'nin desteğiyle Lübnan ile anlaşmaya varılan ve sabah saatlerinde yürürlüğe giren ateşkesi eleştirdi.
"KORUNMASIZ KALDIK"
İsrail'in kuzeyindeki Merum el-Celil Bölge Konseyi Başkanı Amit Sofer, ateşkes anlaşmasının "İsrail'in Lübnan sınırını korumasız bıraktığını" savundu. İran'ın finansmanıyla Hizbullah'ın Lübnan'ın güneyinde yeniden güçleneceğini öne süren Sofer, "Bu (ateşkes) anlaşmayla elde ettiğimiz şey güvenlik değil." ifadesini kullandı.
Sofer, Lübnan topraklarında tampon bölge kurulması taleplerine işaret ederek, "Sınıra yaklaşan herkesin kanının akması için bu bariyerin oluşturulması önemliydi. Bu uygulanmayacak anlaşmalardan daha etkili olurdu. Bu, güvenlik değil sükunet sağlayan bir anlaşmadır." şeklinde konuştu.
"HİZBULLAH DAHA GÜÇLÜ DÖNECEK"
Mate Asher Yerleşim Birimi Başkanı Moshe Davidovich de "Bir tarafta neşeli ve mutlu olan Hizbullah ile Lübnan'ın güneyindekiler var, diğer tarafta da üzgün ve acı çeken (İsrail'in) kuzey bölgelerinde yaşayanlar var." dedi. Davidovich, "Hizbullah'ın ateşkes sebebiyle daha güçlü döneceğine hiç şüphem yok. Tek amacı birlikleri toplamak ve kendisini bir sonraki göreve hazırlamaktır." ifadelerini kullandı.
Shilomi Yerleşim Birimi Belediye Başkanı Gabi Naman ise İsrail ordu radyosuna yaptığı açıklamada, "Başbakan ve Genelkurmay Başkanı'nın (Herzi Halevi) bize sunduğu şeyler ister bir ay, ister iki ay, isterse 10 yıl sonra bir sonraki turun geleceğini gösteriyor." dedi. İsrail'in kuzeyinden tahliye edilenlerin geri dönüşüne ilişkin bir gelişme olmadığını söyleyen Naman, tahliye edilenlere tazminat ödenmediğinden ve bölgeye yatırım yapılmadığından da şikayet etti.
İsrail'in kuzeyinden tahliye edilenlerin sayısının 70 bin olduğu tahmin ediliyor ve bu kişiler Ekim 2023'ten bu yana ülkenin çeşitli yerlerinde otellerde ikamet ettiriliyor.