Sussex Dükü Prens Harry ve Sussex Düşesi Meghan Markle, açıklamalarıyla bir kez daha olay yarattı. İngiliz Kraliyet Ailesi'nden ayrılmalarının ardından yaptıkları röportajla gündeme oturan çift, bu kez yaşadıklarını ayrıntılarıyla paylaştı.
Prens Harry ve Meghan, Ocak 2020'de kraliyet görevlerinden çekilerek, daha bağımsız bir hayat yaşamak ve İngiliz medyasından uzaklaşmak için Güney California'ya taşınmıştı. Megan Markle, bir röportajında kraliyet görevi sırasında intiharın eşiğine geldiğini söylemişti.
Online bir platformda yayınlanan belgesellerinde çift, Kraliyet Ailesi'nde yaşadıklarını ve kendilerine yapıldığını düşündükleri haksızlıkları anlattı. Üstelik krizin altından, konuşulduğu gibi Kraliçe 2. Elizabeth çıkmadı…
Çift, evlenmelerinin ardından tüm dikkatleri üzerine çekmeye başlayan Meghan'ın, diğer Kraliyet Ailesi üyelerinin tepkisini çektiğini belirtti. İlk andan itibaren kimsenin önüne geçmemek için renksiz kıyafetlerden hal ve hareketlerine kadar her şeyine dikkat eden Meghan'ın, buna rağmen halk tarafından sevildiğine dikkat çekildi.
İngiliz basınının, Kraliyet'le sessiz bir anlaşması olduğunu söyleyen çift, aile üyelerinin kıdem sırasına göre çıkacak olan haberleri manipüle etme gücü ve imkanı olduğunu söyledi. Meghan'ın aileye girmesi ve halk tarafından sevilmesinin, Kraliyet içinde bir "Prenses Diana" sendromuna yol açtığını belirten çift, bundan en çok rahatsızlık duyan kişinin ise Cambridge Düşesi Kate olduğunu ima etti.
Hamilelik dönemi boyunca, ellerini istemsizce karnına götürmesinin İngiliz basını tarafından alaylı ve hakaretvari bir tavırla karşılandığını söyleyen Meghan, diğer tarafta benzer pozları veren Kate'in hakkında yalnızca olumlu haberler çıktığını söyledi.
Kraliyet üyelerinin basın ofislerinin, ailenin diğer üyeleri hakkında çıkabilecek her türlü olumsuz haber için kendisini feda ettiğini belirten Meghan, kendisinin "günah keçisi" gibi kullanıldığını söyledi.
Oğlunun doğumunun ardından basın tarafından yayınlanan olumsuz haberler nedeniyle bir grubun nefretini üzerine çektiğini söyleyen Meghan, ciddi ölüm tehditleri aldığını söyledi. İntiharın eşiğine geldiğini doğrulayan Meghan, bir tedavi merkezine gitmek istediğini ancak Kraliyet'in bunu "kendilerini kötü göstereceğini düşündükleri için" reddettiğini söyledi.
Prens Harry, Meghan'la ortak bir karar vererek ülke dışında sade bir yaşam sürmek istediklerini, bu fikri tüm aile üyelerinin bildiğini ve destek verdiğini söyledi.
Aile içinde bir sır olan bu bilginin İngiliz basınında ifşa olmasının ardından şoke olduğunu söyleyen Harry'ye göre ise sızıntının kaynağı babası Kral Charles ya da ağabeyi Prens William idi…
Prens William'ı, birbirlerini çocukken verdikleri söze ihanet etmekle suçlayan Harry, William'ın kendisini Kraliyet'e kurban verdiğini söyledi. Meghan ile Kraliyet'ten ayrılma kararının ardından William'la büyük bir kavga yaşadıklarını belirten Harry, buna rağmen İngiliz basınına iki kardeşin çok iyi anlaştığına dair yalan haberler servis edildiğini söyledi.
Düşünülenin aksine, babaannesi Kraliçe 2. Elizabeth'in kendisine ve Meghan'a karşı her zaman çok şefkatli olduğunu söyleyen Harry, Kraliçe Elizabeth'in kendilerinden yetkililerin oyunları ve entrikalarıyla uzak tutulduğunu söyledi.
Kanada'ya taşınmaların ardından Kraliyet'in, Meghan'ın ciddi ölüm tehditleri aldığını bilmelerine rağmen yaşadıkları yerin korumasından tümüyle çekildiğini belirten Harry, babası ve ağabeyinin kendilerini savunmasız ve yapayalnız bıraktığını söyledi.
