Güçleri bir tek Erdoğan'a oy verenlere yetiyor galiba.
Peki halkın yarısından fazlasını karşılarına almakla kendi kendilerini sınırladıklarını, hatta saygınlıklarını iptizale uğrattıklarını fark etmiyorlar mı?
"Erdoğan'a oy verenler, en ufak eleştiri yönelttiğimizde bizim mahallemizdekiler gibi linç etmezler nasılsa; bizi izlemeye aynen devam ederler..." diye düşünerek mi bu denli nobranca kaptırıp gidiyorlar? Bu şımarıklığın başka izahı var mı?
Neden halkın yarsından fazlasının siyasi tercihine gündüz gözüyle bu denli saygısızlık yapıyorsunuz?
Ezberlerinizi neden hiç sorgulamıyorsunuz?
Pandemiyi, orman yangınlarını, depremleri, hülasa her afeti muhalefetinize meze yapmak için yırtındınız.
Bozgunculuğunuz yüzünden yasımızı bile tutamadık. Bir yandan afetle bir yandan da tezvirlerinizle boğuşmak zorunda kaldık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a oy verenlere akıl almaz hakaretler yağdırdınız.
"Asacağız, keseceğiz, hesap soracağız, gözünüzün yaşına bakmayacağız..." diye tehdit ettiniz.
FETÖ'nün Cevheri'lerinin ağzınıza verdiği iftiraları matine-suare terennüm etmeyi marifet bildiniz.
Seçim bitti, yenildiniz... Şimdi de kalkmış utanmadan sıkılmadan Erdoğan'a akıl satmaya kalkıyorsunuz.
Bunlardan biri de Davutoğlu- Babacan muhibbi bir muhterem. (Bunlardan çok var, asla münferit değil.) Neymiş efendim, Erdoğan bu sonuçlardan sonra bütün Türkiye'nin cumhurbaşkanı olmayı tercih ederse kazanırmış.
Erdoğan'ın sizin gibi mürailerin, fırıldakların aklına ihtiyacı yok. Neyi nasıl kazandığını 2002'den beri girdiği her seçimle ortaya koydu zaten.