Bu hedefi Doç. Dr. Seren şöyle özetliyor:
"İsrail'in, Türk toplumunu derin bir kutuplaştırma sarmalına yönlendirmek için belirli siyasi, etnik ve dini gruplar arasında çatışmalar çıkarmaya yönelik dezenformasyon, manipülasyon, soygun ve şantaj gibi birçok faaliyet yürüttüğü belirtilmelidir."
İsrail, 7 Ekim'den sonra bu faaliyetleri daha da artırdı.
Peki MOSSAD, bu çalışmaları sadece tekil kişilerle mi yürütüyor yoksa içeride çok farklı siyasi grup veya sivil toplum örgütleri de var mı? Belki de üzerinde durulması gereken esas nokta burası.
Şimdi gelin istihbarat dünyasında "perdeleme" denilen ve rahmetli Aytunç Altındal'ın anlattığı çarpıcı bir örneğe gidelim.
Rusya'da Bolşevik devriminden sonra KGB'nin atası Cheka istihbarat örgütü, 1919 yılında Batılı ülkeleri aldatmak ve Bolşeviklere baskısını kırmak için "Trust" adlı bir örgüt kurmuş. Örgütün görevi, Bolşevikleri kötülemek ve Sovyetler'de Çarlık rejimini geri getirmek. Bu örgüt öyle başarılı olmuş ki, İngiltere, Fransa ve ABD bu örgüte büyük paralar aktarmaya başlamış. Hatta birçok Çarlık aristokratı bu örgüte güvenerek Rusya'ya dönmüş ve hepsi de idam edilmiş. Daha ilginci Cheka, gerçek Çarlık yanlılarının kurduğu örgütü de Lenin'in kurdurduğunu yaymış ve o da başarılı olmuş.
Acaba Cumhurbaşkanı Erdoğan, sık sık seslendirdiği 5'inci kol faaliyetiyle bu tür yapıları mı kastediyor?