Hürriyet'in haberine göre; Dilekçede, vasiyetname açıldıktan sonra Cüneyt Arkın üzerinde herhangi bir taşınmaz kaydının bulunmadığı belirtildi:
"Levent'teki taşınmazın 3. kişilere satıldığı, bu satışla davalılar adına başkaca taşınmazın satın alındığı görülmüştür. Davalılar adına kayıtlı olan taşınmazlar ile banka hesaplarına tedbir konulmasını, malların bölüştürülmesini istiyoruz."
Cüneyt Arkın, eşi Betül Cüreklibatır ile oğulları Murat Cüreklibatır ve Kaan Polat Cüreklibatır'a mal varlığını bıraktı.
Cüneyt Arkın'ın ilk eşinden olan kızı Filiz Cüreklibatır'ın mirastan mal kaçırdıkları iddiasıyla üvey annesi Betül Cüreklibatır ve erkek kardeşlerine açtığı davada Ediz Hun ve İlkim Karaca tanık olarak ifade verdi.
KIZIMI KAPIDAN KOVDU
Davanın ilk duruşmasında Cüneyt Arkın'ın ilk eşi Güler Mocan kızı adına tanıklık etti "Kızım 30'lu yaşların sonlarına doğru babasıyla samimi oldu. Betül Hanım, Cüneyt'in kızımla görüşmesini istemedi. Hatta kapıdan bile kovmuşluğu vardı. 1984 yılında nafaka davası açtığımda dedektif tutmuştum. Cüneyt Arkın'ın birçok mal varlığını tespit etmiştik." Betül, Murat ve Kaan Polat Cüreklibatır'ın şahitleri ise Ediz Hun ile İlkim Karaca oldu.
AİLESİNDEN BASKI GÖRMEDİ
Ediz Hun ifadesinde "Yeşilçam'da, bizim dönemimizde bugünkü gibi astronomik ücretlerin ödenmesi söz konusu değildi. Dört sene çalıştıktan sonra anca ev alabiliyorduk. Eşi Betül Hanım, Cüneyt'i son anına kadar yalnız bırakmadı. Cüneyt baskı görecek ve herhangi bir baskıya gelebilecek biri değildi. Ailesi tarafından bir baskı görmemiştir" dedi.