BEN MANUEL BİR KADINIM
Klipte gördüğüm kadarıyla göğüslerinde bir farklılık var sanki…
Göğüs operasyonu geçirdim. Doku toplattım. Minik bir estetik. Çünkü çok zayıfladım.
Nasıl kilo verdin?
Şeyda Coşkun hayatıma giren sihirli değneğim oldu. Tabii, çok zorlu bir yoldu. Ama Şeyda çok disiplinli. Bana da bu konuda disiplinli olmayı öğretti. Beslenmeyi ve sporu çok sağlıklı şekilde hayat tarzıma dönüştürecek biri haline getirdi beni. Antidepresan alıyordum. Onu bile bıraktırdı.
Kaç kilo verdin?
Kısa sürede 20 küsur kilo verdim. Ardından koruma dönemine geçtik. İnsan arada 1-2 kilo alıyor, veriyor. Hemen Şeyda'ma başvuruyorum. Detoks sularıyla bir haftalık kamplarla yola devam ediyoruz. Operasyondan ötürü pilates ve spora küçük ara verdim, hemen başlayacağım. Vücudumla ilgili söyleyeceklerim bu kadar.
Şu an kaç kilosun?
Bu çok ayıp, bir kadın kilosunu söylemez! Ama şunu diyeyim, ideal kilomdayım.
Selfie, story atmıyorsun. Bu da kafada soru işareti yaratıyor. Kendini saklıyor musun?
Sosyal mecradan çok anlayan biri değilim. Teknolojiye de pek bayılmıyorum. Ben manuel bir kadınım. Ama dünya bunun üzerine kurulduğu için kendime bunlarla ilgilenen bir ekip kurdum. Yine de gündelik fotoğraflar ve selfie'ler de yüklediğim oluyor. O yüzden bir sıkıntı yok. Ama büyük nazara geldim. Evde her gün adaçayı yakılıyor. Geçen gün ocağım patlıyordu. Sonra sağ gözümde kocaman bir arpacık çıktı ve gözüm kapandı. Yoksa seninle bu görüşmeyi de görüntülü yapacaktık. Gözlükle de konuşsak saçma olacaktı. O yüzden böylesini rica ettim.
"Deniz kilo vermiş ama bu yüz onun değil" diyenlere ne diyeceksin?
Benim yüzüm. Küçük dokunuşlar var, o kadar. O da normal, 50 yaşındayım. Yoksa Fransız askısı falan yok yani.
Yeni Deniz'den memnun musun?
Çok memnunum. Eski hüzünlü, kilolu Deniz'den çok sıkılmıştım. Ama o Deniz'in de sebepleri vardı. Bir sürü yaşanmışlıklar, geçmiş travmalar, annemin hastalığı, kardeşimin beyin ameliyatı… Bunlara çok üzüldüm. Üzüntü insana yarayan bir şey değil Hakancığım. Pandemi sebebiyle de kaç aydır evde yaşıyoruz. Mikrofonumu, alkışlarımı özledim. Ama pandemi ortamında üretmek de içimden gelmedi. Ben de biraz kendime yatırım yaptım. Kendime "Sıkıldığın Deniz'i yolla, İngiltere'den küçük kız kardeşi gelsin" dedim. Sıkıldığım Deniz'i gömdük, gönderdik.
ARTIK 'ÖNCE CAN...'
İçsel olarak nasıl yenilikler var?
Hepimiz gibi gelgitli. Haber izleyemiyorum. Kadına şiddet haberlerini görünce saçlarımı yolasım geliyor. İnsanlar kudurmuş, delirmiş durumda! "Dünyanın çivisi mi çıktı Allahım" diyorum ama umudumu kesmiyorum. Çünkü umut kaybolunca her şey kayboluyor. Her yeni güne penceremi açıp "Melekler içeri, şeytanlar dışarı" diye başlıyorum, bunu da Kenan Erçetingöz'den öğrenmiştim.
Fiziğindeki değişimler sebebiyle sosyal medya şiddetine maruz kalanlardansın… Neden bu kadar acımasız olduk?
Medyatakip benim haberlerim için kullandığım mecra. Her sabah oraya hakkımda çıkan haberler geliyor. Bakmıyorum bile.
Neden?
Çünkü canımı sıkmak istemiyorum. Yıllar içinde o kadar canım sıkıldı ki... Parmağım acıdığı zaman bile ona kıyamıyorum. Kendimi sevmeyi ve bununla baş etmeyi, nasıl yaşamam gerektiğini öğrendim. Eskiden kendimi sevmiyormuşum, "Önce canan, sonra can" diyormuşum. Şimdi tam tersi, "Önce can" diyorum.
BİRÇOK KEZ DÜŞTÜM, ASLANLAR GİBİ AYAĞA KALKTIM, GURUR DUYUYORUM
Hayatını bir cümleyle özetleyecek olsan ne derdin?
Deniz âşık olunca şaşırır.
Hayatında bir şeyi geri alman gerekse…
Benim keşkelerim yok. Neysem oyum. Bana seni 18 yaşına döndürelim deseler, asla istemem. Yaşanmış yaşanmıştır. Olmuşla ölmüşün çaresi yok. Bu dünya bu.