Son olarak "Ah Nerede" dizisinde rol alan 22 yaşındaki oyuncu Miray Akay, Sabah TV'nin bu haftaki konuğu oldu. Rol aldığı dizideki karakterinden, karakterlerinin hayatına yansımalarından bahsetti. "Çok aşığım mesleğime. Evrensel bir şey çünkü çok şey öğretiyor" diyen Akay, küçük yaşta rol aldığı "Halam Nerede" filminde yaşadığı zorlukları da anlattı. "İzledikçe kendime ağlıyorum" diyen oyuncu, kariyerinin yanı sıra özel hayatıyla yaptığı itiraflardan da bahsetti.
-Öncelikle nasılsın, nasıl gidiyor hayat diye sorayım.
Çok güzel gidiyor. Kişisel gelişim kitapları okuyorum. Çok Sera'lık şeyler olduğu için çok benimsedim.
-Karakterlerini böyle benimser misin?
Evet, yani çoğunlukla. Bazı karakterleri çıkarırken çok eğleniyorum. Bazı şeyler katıyorum, benim de hoşuma gidiyor.
-Üç yaşında çeşitli reklam ve kliplerde çalışarak oyunculuğa başladın, bu dünyanın içinde büyüdün desek yanlış olmaz. Senin hikayen ne, nasıl başladı bu yolculuk?
Benim anneannemin çok güzel sesi var, opera sanatçısı olmak istiyormuş. Fakat o zamanlar savaş dolayısıyla ya okulu seçecekti, ya da çalışmayı. Okulu kazandı ama gidemedi. O zamanlar okumak çok zordu. Sanatını icra edemiyor ve fabrikada çalışmaya başlıyor. Sonra tabii çoluk çocuk sahibi oluyor. Annem oyuncu olmak istiyor. Annem de sınava giriyor ve kazanıyor. Yine gidemiyor. Sanatı böylece unutuyorlar. Annem tekstille uğraşıyordu o zamanlar. Türkiye'ye gelince burayı çok seviyor ve buraya taşınmak istiyor. Sonra burada iş kuruyor. Babamdan ayrılıyor ve burada çok tatlı bir üvey babam var. Ben de çok zıpır bir kızmışım ve annem beni götürürmüş yanında.
Televizyon izlemeden de yemek yiyemezmişim. Bir süre sonra anneme, "bunun içine nasıl girebilirim ben?" diye sormaya başlamışım. Gider bakarmışım, "bunun içine insanlar nasıl giriyor ya" dermişim. Annem de gülermiş. Bazen tamir aletlerini alırmışım içine girmeye çalışırmışım. Annem gülmüş geçmiş.
Günlerden bir gün annem Beyoğlu'nda bir iş görüşmesine giderken Taksim meydanda annemin telefonu çalınca ben de anneannemin öğrettiği müzikallerle dans etmeye başlamışım. Derken annemi bir ajans sahibi durdurmuş ve demiş ki, "kızınız çok tatlı, çok da güzel şarkı söylüyor. Bunu oyuncu filan düşünür müsünüz?" Annem o an bilemediğini söylemiş. Ben de bunu öğrenince "anne bu benim şansım, televizyona girebilirim" dedim. Annem bir süre sıcak bakmadı, sonra ikna oldu. Gittik, ikinci gün reklam filmlerine başladım. O günde beri oyunculuk yapıyorum.
-3 yaşında mesleğini seçmişsin. Hiç yapmasaydım dediğin, pişman olduğun oldu mu?
Hiç demedim. Ben hep kritik yaşlarımda çok güzel şeyler yaptığıma inanıyorum. Daha fazlasını nasıl verebilirim, daha üstüne nasıl çıkabilirim diye düşündüm her zaman.
-Oyunculukta seni tatmin eden şey ne?
Çok aşığım mesleğime. Evrensel bir şey çünkü çok şey öğretiyor.
İZLEDİKÇE AĞLIYORUM
-14 yaşında 'En İyi Kadın Oyuncu ödülü'nü almış bir oyuncusun. Herkese nasip olmaz, hele de bu kadar küçük bir yaşta. Nasıl bir başarı, nasıl bir duyguydu?
Çok küçüktüm, "Halam Geldi" filmiyle almıştım. Oynamama rağmen o duruma hala ağlıyorum. Kendime ağlıyorum gerçekten. Çok ağır bir işti ve çok zor şartlar altında çektik biz onu. Bilmediğim çok fazla duygu vardı. O yüzden ödül alırken 'herkes için alıyorum' dedim. Ben o ödülü aldığımda belki bir insan kurtarmışımdır. Ben oraya baya pantolon tişört gittim, herkes abiyeyleydi. Çünkü benim amacım ayrıydı. O yüzden benim için ayrı bir yeri vardı.
BEN O ÖDÜLÜ ALDIĞIMDA ANNEM VE ANNEANNEM HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLADI
-Anlattıklarından özellikle annenin sürekli yanında olması ve seni desteklemesi dikkatimi çekti. Annenle çok özel bir bağınız var anladığım kadarıyla…
Annem bana hep, "başaramadıklarımı başardın bu hayatta". Annem çok uğraştı. Hedefim için her zaman yanımda durdular. Ben o ödülü aldığımda anneannem ile annem hüngür hüngür ağladılar. Çünkü onlar orada kendi hayalini görüyor, bizim için duygusal bir durum bu.
-Son olarak "Ah Nerede" dizisiyle ekranda boy gösterdin. Var mı bizi bekleyen farklı projeler?
Görüştüğüm yerler var evet, okuma aşamasındayım.
-Hayat verdiğin 'Sera' karakteriyle seni çok bağdaştırmıştım ben. Kendini oynuyormuşçasına doğal görünüyorsun ekranda. İzlenimlerim yanlış mı?
Enerji her zaman vardı. Sera su burcu, ben de öyle. O yüzden çok bağdaştırıyorum kendimle. Bundan 6 ay önce meditaston yapmayan ve nasıl yapıldığını bilmeyen bir insandım. Ama benim çok tatlı bir ev arkadaşım var, o da oyuncu. O bunlarla çok ilgilenir. O bana öğretti, Sera karakteri geldi. Evet şu an yapıyorum.
-Normal hayatında da Sera gibi her şeye pozitif yaklaşan bir karakter misin?
Evet. Aman tadımız kaçmasın, hallederiz modundayım genelde. Çoğu şeyin halledilebileceğini düşünüyorum.
-Peki biraz da özel hayatından bahsedelim… Bir ilişki içindeyken Miray nasıl biri olur, neler değişir dünyasında?
Ben herkese aynıyımdır, aileme ve arkadaşlarıma nasılsam ilişkilerimde de öyle olmaya çalışırım. Bazen çok romantiğimdir, bazen çok öküzümdür. Biraz karşımdaki insana bağlı aslında ben vereceğimi veririm, alamazsa ona göre davranırım. Çok değişmem, nasılsam öyle kalırım. Kimseye ayrı muamele yapmayı sevmiyorum.
AŞKI HENÜZ TANIMLAYAMADIM, ANLAMAYA ÇALIŞIYORUM
-Aşkı kendi dünyanda nasıl tanımlarsın?
Daha tanımlayamadığımı düşünüyorum. Deniyorum, öğrenmeye çalışıyorum. Aşkı anlamaya çalışıyorum. Tanımladım diyemem, bunun için çok genç olabilirim. Ama deniyorum. Öğreniyorum. 10 sene sonra belki tanımlamış olabilirim. Ama şu an bunun cevabını vermek için çok erken olduğunu düşünüyorum.
-Şu an hayatının hangi dönemindesin? Yaşadığın bir dönüm noktası (noktaları) oldu mu?
3 yaşım, 14 yaşım, bir de galiba 19 yaşım.
ÇOK RİSKLİ KARARLAR ALDIM, GETİRİLERİYLE YÜZLEŞTİM
-3 yaşında oyunculuğa adım attın, 14 yaşında ödül aldın… 19 yaşında ne oldu?
19'da ilk kez çok büyük riskli kararlar almaya karar verdim hayatımda. Ve onunla yüzleştim. İlk kez çok ciddi bir karar aldım hayatımda. Bana getirileriyle yüzleştim aslında. O yüzden o da benim için bir dönüm noktası tabii ki.
YAPTIĞIM HİÇBİR ŞEYDEN PİŞMAN DEĞİLİM
-Bunlardan ders çıkardın mı peki?
Tabii ki hepsinden ayrı ayrı ders alıyorsun. 'Keşke yapmasaydım' dediğim şeyler oluyor. "Hazır değildim, keşke yapmasaydım" ya da "keşke farklı türlü yapsaydım, böyle deneseydim" filan dediğim çok şey oluyor ama pişman değilim yaptığım hiçbir şeyde. İyi ya da kötü getirileri oldu. Onu yapmasaydım belki ben Miray olmazdım. Belki kendimi tanıyamazdım. O yüzden yaptıklarımdan pişman değilim, aklım hala yapamadıklarımda (gülüyor).
KISA SORULAR
-Karşı cinste ilk dikkat ettiğin şey genellikle ne olur?
Enerjisi galiba. Hiç düşünmedim.
-Hayatından neyi çıkarırsak geriye hiçbir şeyin kalmayacağını düşünürsün?
Ailem.
HER DOĞUM GÜNÜMDE AĞLIYORUM!
-Hiç unutamadığın bir doğum günü anısı var mı?
Ben her doğum günümde ağlıyorum. Duygusallaşıyorum. Doğmak bana çok duygusal geliyor. Bir şekilde hep ağlıyorum.
-Günlük yaşantında totemlerin var mıdır?
Mesela ben, her çorap aldığımda bana yeni bir iş geliyor. Çorap koleksiyonum var benim. Her çorap aldığımda güzel bir şey oluyor.
-Bana o kelimeyi kullanmasın, küfür etse bile daha iyi dediğin bir kelime ya da cümle var mı?
Bencil. Hiç değilimdir. Asla bencil bir insanım olduğumu düşünmüyorum.
-Pek bilinmeyen, ilginç bir huyun var mı?
Horoz fobim var. Horozlardan çok korkuyorum. En korktuğum hayvan horoz, örümcek ya da yılan filan değil.