REKABET ORTAMI HEVESİMİ KAÇIRDI
Mağden, 2013 sonrasında ise oyunculuktan uzaklaşmaya karar veriyor. Oyuncu, bunun nedenini ise şöyle anlatıyor:
"Ben birçok iş yaptım. Televizyonda dış haber muhabirliği, Radikal'in kütür sanat departmanında çalıştım. Mekan işletmeciliği, eğitmenlik ve DJ'lik de yaptım. Ama oyunculukta beni rahatsız eden ciddi ve sert rekabet ortamıydı. Hayatta kendimi yarış atı gibi hissetmek istemiyordum. Bu beni yoruyor ve ruhsal olarak da düşürüyordu. Bu rekabet ortamı nedeniyle hevesim biraz kaçtı.
Oyuncular Tiyatrosu ile çalışıyordum. Tiyatro sahnesi daha farklıdır. Tiyatroda daha ekip ruhu hakimdir. Oradaki rekabet televizyondaki kadar değildir. Televizyonda herkes birbirini çok kıskanıyordu.
'Kampüsistan'ın ilk çekim günü, oyunculardan birinin yanına gidip 'Merhaba ben Ekim, ben de ana kadrodayım tanışalım' dediğimde bana şöyle bir cümle kurmuştu: 'Ne kadar alıyorsun bölüm başı, vereyim sana o parayı sen sete gelme.' Şoke olmuştum. Sanki küçük dağları bunlar yaratmış gibiydi. Şöhret insanlara ne ediyorsa bazılarına yaramıyordu. Ben uyumlu bir insanımdır. Böyle şeyleri çok takmam. Ama bende bu rekabet duygusunun verdiği kötü his oyunculuktan biraz uzak durma isteği uyandırdı."
'BIRAK ULAŞ'IN PEŞİNİ' DİYE AZARLIYORLARDI
Ekim Mağden, şan, şöhretin hiçbir zaman hoşuna gitmediğini söylüyor:
"İnsanlar gelip imza istemeye başladığında ünlü olduğumu anladım. Dergiler, gazeteler, röportajlar... Toplu taşıma kullanamamaya başlamıştım. Şan şöhret işi benim hoşuma gitmemişti. 'İkinci Bahar' dönemi teyzeler yolda çevirip, 'Bırak Ulaş'ın peşini, sen gideceksen git Amerika'ya. Çocuğu da ayartıyorsun' diye azarlıyorlardı."